Bodrum Tarihçesi, Gezilecek Yerler

bodrum

Aşkların, dostlukların, düşlerin ve sürgünlerin kenti BODRUM...    

Yemyeşil dağların eteklerinde yer alan masmavi koylarıyla ve beyaz evlerle, yıkanmış sokaklarıyla görülmeye değer bir güzelliktir Bodrum... Rodos Şövalyelerinin inşa ettiği muhteşem kalesiyle ilk bakışta insanı büyüleyen kent, Türkiye'nin en popüler turizm cennetlerinden birisi. Ege Denizi'nin ve Akdeniz'in buluştuğu koylarıyla yat turizminin gözbebeği olma özelliğini de taşıyan Bodrum'un tertemiz suları, yüzmek ve dalmak isteyenler için eşsiz güzellikler sunmaktadır.

Bodrum köyleri de bir başka güzellik... Koylarda denizle kucaklaşan yemyeşil bir doğa ve tabii ki sıcakkanlı köylüler.... Çamlıklar, narenciye, zeytin bahçeleri, iki katlı bembeyaz taş evler, begonviller, yaseminler, şebboylar, daracık patika yollar ve kıvrılarak denize uzanan dere yatakları. Sahil boyu plajlar, oteller, restaurantlar, cafeler, diskolar, publar.....

Bütün bu güzelliklerin karşısında Halikarnas Balıkçısı ne de güzel söylemiş...

"Sanma ki sen de geldiğin gibi gideceksin, senden öncekiler de böyleydiler... Akıllarını hep Bodrum'da bırakıp gittiler..."

"Dev gibi göklerin ve denizlerin bu yurdunda, berrak mavi ışık iliklerine işliyor insanın... Günün ve aydınlığın ne olduğunu görmek için
buraya gelip oturmalı diyorum"

HALİKARNAS BALIKÇISI
Cevat Şakir Kabaağaçlı

Birçok hikayeye, romana, şiire, şarkıya ve türküye konu olmuş olan Bodrum'da başka bir hayat var. Yalnızca dinlenilecek bir yer değildir. Gündüz masmavi bir koyda denize girilir, eşsiz kumlara bırakılan bedenler parlak güneşin altında dinlenir. Birçok gizli kalmış güzellikler de gezilir. Gece ise bambaşka. Yeni dostlukların ve aşkların yaşandığı, düşlerin gerçekleştiği, eğlencenin en doruğa çıktığı Bodrum geceleri. Eğlenmek için yorulanların kentidir Bodrum.
Bodrum herkese göre eğlence türü vardır. Balıkçı meyhanesinden pizzacıya oradan fasıl geçilen yerler ve rock müzik. Barlar Sokağı, Cumhuriyet Caddesi, Neyzen Tevfik Caddesi, Azmakbaşı; kısacası her yer barlarla, meyhanelerle doludur.

Bodrum Tarihçesi

Bodrum'un çok uzun yıllara kadar uzanan tarihi bir geçmişi var. Bodrum'un üzerine kurulduğu, antik dönemin önemli kentlerinden Halicarnassus; Heredot'a göre M.Ö. 1200 yıllarında Dor kolonistleri tarafından kurulmuş.

Halikarnassos en parlak dönemini M.Ö. IV. yy’da yaşamış. Burayı Karya başkenti yapan, Mausolos’un 24 yıl süren yönetiminde dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve günümüze ancak temelleri ulaşabilen muhteşem Mausoleion anıtının yapımına başlanmıştı. Onun ölümünden sonra hem karısı, hem de kızkardeşi olan II. Artemisia anıt mezarın yapımını sürdürdü. O da tamamlayamadan ölünce sanatçılar kendi olanaklarıyla anıtı tamamladılar. 36 Sütunla çevrili İyon tarzı tapınak bölümü, onun üzerinde 24 basamaklı piramix ve en üstte atlı bir araba ile Mausolos ve Artemisia’nın mermer heykellerinden oluşan 42 metrelik muhteşem bir eser ortaya çıktı.

M.S. 133 'de Roma'nın Asya Eyaletinin, ardından da Bizans, Selçuklu Devletlerinin bir parçası olan Halikarnassus, 1405'de Rodoslu St. John şovalyelerinin egemenliğine geçmiş. Zephyria'da St. Peter adına yapımına başlanan Kale, 1522'de Osmanlı Devleti'nin yönetimi sırasında zindan olarak kullanılmış. 1923'te Atatürk tarafindan ilan edilen laik cumhuriyet döneminde ise Bodrum; çağdaş Türkiye'nin en gözde tatil beldelerinden biri olmuş ve Kale, dünyaca ünlü Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'ne dönüştürülmüştür

Kale bugün müze olarak düzenlenmiştir. Ülkemizin ilk ve tek sualtı müzesidir. Aynı zamanda da dünyanın en önemli müzeleri arasında da bulunmaktadır. Müzedeki cam koleksiyonu dünyanın dört büyük koleksiyonundan biridir. Gelidonya Burnu batığındaki buluntularla temeli atılan müze sonradan daha da zenginleşmiştir.

Kalenin hapisaneye çevrildiği dönemde yapılmış Türk hamamı hamam malzemeleriyle birlikte görülebilmektedir. İç kaledeki sundurmada ise amphoralar sergilenmektedir. Bunlardan en eskisi M.Ö. 16. yy’a tarihlenmektedir.

Bodrum yalnızca şairleri, yazarları, çizerleri, doğal güzellikleri ile ünlü değil. Süngercileri, kaptanları, balıkçıları, beyaz badanalı evleri ve evlerin duvarlarına sarılmış mor çiçekli begonvilleri....

Sikke ve mücevherler İtalya Kulesi’nin alt katında sergileniyor. Bunun dışında müze’nin en etkileyici bir başka yeri ise Baltalı Kule’deki Prenses Ada’nın Konuk Odası’dır.

Bodrum Gezilecek Yerler

bodrum

Tarihi

Tipik Akdeniz ikliminin etkisi altındaki kentin zengin tarihini bugüne taşıyan mekanlar arasında St. Jean Şovalyeleri döneminde inşa edilen Bodrum Kalesi, dünyanın yedi harikası arasında sayılan, Karya Kralı Mausolos'un anıt mezarı, şehrin batısında yer alan Helenistik Döneme ait antik tiyatro, 10. yüzyılda inşa edildiğinde St. Miraleon Kilisesi iken 3. Murat Dönemi’nde camiye çevrilen Mesih Paşa Camisi, 18. yüzyılda tüccarların uğrak yeri olan Hacı Molla Hanı sayılabilir. Kale içindeki Sualtı Arkeoloji Müzesi ise zengin buluntuları ile göz kamaştırıyor

Kale ve Müze:

St. Peter Kalesi & Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi. İki liman arasındaki kayalıklar üzerine kurulmuş, İtalyan, Fransız, İngiliz, Alman ve İspanyol Kulelerinden oluşan kale; 1406 yılında St. John Şövalyeleri tarafından yapılmaya başlanmış ve inşaat 1522'de tamamlanabilmiş... Osmanlılar döneminde zindan olarak kullanılırken, bugün ise dünyanın en büyük Sualtı Arkeoloji Müzesi haline getirilmiştir. Bu müze-kalede geçmiş kültürlerin yaşam kalıntılarını göreceksiniz.

Kral Mousollos'un Anıt Mezarı:

Kraliçe Artemisia tarafından kocası için yaptırılan 49m. yüksekliğindeki Mozole, Hellen dünyasının en büyük anıtsal mezarıdır. Antik Çağ'ın 7 Harikasından biri.

Günümüze kadar ulaşmayı başarabilen Myndos Kapısı, Mousollos tarafından M.Ö. 370'de, yeni başkentini korumak amacıyla yaptırılmıştır. 7 km. uzunluğunda, tüm kenti çevreleyen Halikarnassus sur duvarlarının ancak küçük bir bölümü İskender'in yıkımından sonra ayakta kalabilmiş.

Doğal

Bodrum’da çok sayıda koy bulunuyor. Gümbet, Bitez, Karaincir, Akyarlar, Kadıkalesi, Gümüşlük, Yalıkavak, Türkbükü bunlardan birkaçı... Bodrum koyları ve Orak Adası çevresi dalgıçlar için bir cennet. Ayrıca Antik Çağ’daki Myndos Kenti’nin yerindeki Gümüşlük'te, kısmen su altında kalmış eski kente dalmak da zevkli olabilir. Bodrum'un karşısında ve dört mil uzaklıktaki Karaada, sadece günübirlik değil gecelemeli tekne turları için de uygun. Adadaki mağarada bulunan çamur cilt hastalıklarına iyi geliyor. Burası da, benzeri bir çok yer gibi, Kleopatra'nın güzelliğinin kaynağı olduğu konusunda iddialı..

Günlük

Yaz mevsiminin sıcağına ve denizin çekiciliğine dayanmak çok da kolay değil... Bu şartlarda tekne turları vazgeçilmez oluyor. Gümbet ve Bitez koylarının sığ olması, özellikle küçük çocuğu olan aileler için ideal. Sörf düşkünleri için ise tavsiyemiz Akyarlar (Kefaluka) ve Turgutreis olacak. Bodrum ve günlük yaşam kelimeleri pek bir arada olmaz aslında. Çünkü Bodrum'da yaşam gece başlıyor! Yapmanız gereken sadece "Barlar Sokağı"na gitmek. Sizin geceye karışmanıza fırsat kalmadan gece sizi içine çekecektir zaten...