Bolu Bilgileri, Gezilecek Yerler, Yemekleri
Türkiye'nin, doyumsuz doğal güzelliklere sahip illerinden biri olan Bolu kış ve yaz turizminde ülkemizin önemli bir turistik merkezi niteliğindedir. Zengin doğasının yanı sıra şehrin her yanına yayılmış tarihi güzellikleri, tarihseverlere görülmeye değer bir ziyafet sunuyor. Bolu ve civarında yerleşim M.Ö. 2. yüzyılda başlıyor. Britanyalılar tarafından kurulan şehir, ilk olarak "Bithynia" diye anılmış. Daha sonraları bölge Romalıların hakimiyetine girmiş ve şehre Roma ordusundan komutan Claudio'nun ismi verilmiş. Claudiopolis (Claudio Şehri) yüzyıllar boyunca Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlıların hakimiyetine girmiş. 15. yüzyıl başlarında bölgeye sahip olan Türkler ise; şehre "Bolu" ismini vermişler. Bolu'yu anlatıp da Köroğlu'nu anlatmamak mümkün müdür?... Toplumsal bir eleştiri ustası olan Köroğlu, 16. yüzyılda yaşamış bir halk ozanı. Hakkında fermanlar çıkarılan Köroğlu, verilen hükümlere başkaldırmış, bu başkaldırışı şiirlere dökülmüş, destanlaşmış... Şehir merkezinde bulunan Köroğlu Heykeli o günlerin anısına dikilmiş... Bolu'nun simgesi haline gelen bu halk ozanı için her yıl "Köroğlu Şenlikleri" adı altında eğlenceler düzenleniyor.
Çevresi sık ağaçlı bir çam ormanıyla kaplı olan Gölcük, hafta sonu tatilleri için yoğunlukla tercih edilen bir gezi merkezi... Aynı zamanda eski Türk evleri bakımından oldukça zengin. Ankara’dan ve İstanbul’dan günübirlik gelinebilen Gölcük'e ortalama ulaşma süresi 2.5 - 3 saat...
1500 metre yükseklikte, hoş dağlarla çevrili tanınmış bir tatil yeri olan Abant Gölü bulunmaktadır. İstanbullular, hafta sonunda, temiz hava ve spor amacıyla buraya kaçmaktadırlar. Yazın Gölcük Gölü’nde piknik yapılabilir. Nefes kesen güzellikteki Yedi Göller Milli Parkı Bolu’nun kuzeyindedir.
Bolu yaylaları ormanlarla kaplı dağlar üzerinde yemyeşil ve gür akarsular geçen verimli düzlüklerdir. Ve bunlar şirin, temiz havalı yarı iskan noktaları halindedir. Toros ve Doğu Anadolu yaylaları gibi 9-10 ay terk edilmezler. Buralara sık sık gidilir. Evleri dayanıklı ve emniyetlidir. Önemli Bolu yaylaları şunlardır.
Uludağ’dan sonra büyük merkezlere yakın, ikinci önemli kayak merkezi olan Kartalkaya’da, farklı eğim ve zorluk derecelerine sahip kayak pistlerinin Uludağ pistlerinden daha uygun ve uzun olduğu biliniyor. Hiç kayak yapmamış olanlar için de pratik ve uygun pistler de mevcut. Kayak hocalarının eşliğinde kayak yapabilirsiniz...
Bolu'ya İstanbul ve Ankara'dan karayolu ile ulaşmak mümkündür.
Mengen iyi aşçıları ile tanınmaktadır, ve her yıl Ağustos ayında, geleneksel Türk spesiyalitelerine yer verilen Aşçıbaşçıları Festivali burada düzenlenmektedir.
Abant Gölü çevresinde konaklamanız için herhangi bir tesis mevcut değil. Buna rağmen yanınızda getireceğiniz yiyeceklerinizle piknik yapmanız mümkün. Piknik alanlarında et mangal yapabilir, kiremitte alabalık yiyebilirsiniz. Konaklama yerlerindeki lokantalardan mangal, kiloyla et ve çiğ balık temin etmeniz mümkün. Piknik yapmak istemiyorsanız göl manzaralı kır gazinosunda konaklayabilirsiniz.
Rüzgar sörfü: Akçakoca
Bisiklet turları: Abant Gölü çevresi, Gölcük Gölü
Akarsu turizmi (kano-rafting): Melen Çayı
Olta balıkçılığı: Abant Gölü, Yedigöller
Dağ ve doğa yürüyüşü: Köroğlu Dağı, Seben Yaylaları, Aladağlar
Atlı doğa yürüyüşü: Abant Gölü çevresi, Seben Yaylaları, Gölcük Gölü
Bolu'da Nerelere Gidilir ve Neler Yapılır?
bolu |
Bolu Müzesi:
Bolu'da biri merkezde, diğeri ise Düzce İlçesi'ne bağlı Konuralp Beldesi'nde olmak üzere iki ayrı müze bulunuyor. Ayrıca Göynük İlçesi'nde, Bolu Müzesi'ne bağlı olarak faaliyet gösteren Akşemseddin Türbesi sıkça ziyaret edilen diğer mekanlardan... Kültür merkezi içerisinde bulunan müze, 1977 yılında Müze Müdürlüğü'ne dönüştürülmüş, teşhir-tanzim çalışmaları tamamlanarak da 1981 yılında ziyarete açılmış. Kültür merkezi binasının giriş katında yer alan müze; arkeoloji ve etnografya salonları olmak üzere 2 bölümden oluşuyor. Müzede 1998 tarihi itibari ile 2631 adet arkeolojik, 1590 adet etnografik ve 10345 adet de sikke olmak üzere, toplam 14566 adet eser bulunuyor. Müzede sergilenen tarihi eserlerin hepsi, yörede çeşitli zamanlarda yapılan kazılar sonucu ortaya çıkarılan buluntulardan oluşuyor... Bolu Müzesi'nde Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait heykellerin, toprak kapların, mezar taşlarının ve sikkelerin yanı sıra, Bolu yöresinin etnografik değerlerini taşıyan giysi ve dökümanlar da sergileniyor.Konuralp Müzesi ve Tiyatrosu:
Düzce İlçesi, Konuralp Bucağı'nda bulunan müze, 1987 yılında inşa edilmiş... Bölgede düzenlenen kazılar sonucu ortaya çıkarılan birçok önemli arkeolojik eser bu müzede sergileniyor. Bazı değerli yapıtlar ise, sergilenmek üzere İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne gönderilmiş. Konuralp Müzesi'nin yanında, Roma Dönemi'nden kalma bir açık hava tiyatrosu da bulunuyor.Yıldırım Beyazıt Camii:
Bolu'nun, Büyük Camii Mahallesi'nde bulunan camii, 1382 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından, çift minareli ve tek kubbeli olarak inşa ettirilmiş. 1899 yılında büyük bir yangın sonucu kullanılmaz hale gelen cami, yeniden inşa edilerek bugünkü halini almış. İç mekanlarında bulunan Türk motifleri ile görülmeye değer bir eser...Akşemsettin Türbesi:
Fatih Sultan Mehmet'in hocası Akşemsettin Hoca'ya ait olan türbe, Bolu'nun Göynük İlçesi'ndeki Gazi Süleyman Paşa Camii'nin avlusunda bulunuyor. Osmanlı ilim dünyasının önemli isimlerinden Akşemsettin'in adına yaptırılan türbe, her yıl pek çok turist tarafından ziyaret ediliyor.Gerede Asar Kalesi:
Bizanslılar zamanında yapılan Asar Kalesi, Gerede İlçesi'ndeki Örencik Köyü'nün doğusunda bulunuyor. Kale kalıntılarının bulunduğu tepenin üzerinde eşsiz bir manzara var. Ayrıca kale üzerinde kuzeye bakan bir mağara da mevcut.Seben Kaya Evleri:
Seben İlçesi'ne bağlı olan Çeltik Deresi, Hoçaş, Kaşbıyıklar ve Yuva köylerindeki geniş vadiler üzerinde bulunan kaya evler yörenin ilgi çekici yerlerinden... Kaya evler, Seben İlçesi'ne yakın olan Solaklar Köyü, Alpagut Köyü ve Muslar Köyü'nde bulunuyor. Dört katlı olan bu mağaraların her katında pencereler de bulunuyor. Mudurnu ve Göynük Evleri: Mudurnu ve Göynük ilçelerinde 19. yy' a ait tipik Osmanlı evlerinin örneklerine rastlamak mümkün. Bu ahşap evlerin arasında çok iyi korunmuş geleneksel Türk köşkleri de bulunuyor. Geleneksel sivil mimari örneği taşıyan bu evler korunmaya alınarak, her iki ilçe de "Kentsel Sit Alanı" ilan edildi.Kaplıcalar:
Bolu'nun bir diğer ünü de kaplıcalarından geliyor... Gölcük yolu üzerinde, Bolu’dan 7 km. uzaklıktaki, Büyük ve Küçük Kaplıcalar Aladağların eteğinde bulunuyor. Bolu Termal Otel tesislerinde değerlendirilen kaplıca suyunun sıcaklığı 45 dereceye kadar yükselebiliyor. Şifalı suların bir çok hastalığı iyi geldiği söyleniyor. Sarkıt ve dikitlerle süslenmiş fakıllı mağarasını da mutlaka görmek gerekiyor.Çevresi sık ağaçlı bir çam ormanıyla kaplı olan Gölcük, hafta sonu tatilleri için yoğunlukla tercih edilen bir gezi merkezi... Aynı zamanda eski Türk evleri bakımından oldukça zengin. Ankara’dan ve İstanbul’dan günübirlik gelinebilen Gölcük'e ortalama ulaşma süresi 2.5 - 3 saat...
1500 metre yükseklikte, hoş dağlarla çevrili tanınmış bir tatil yeri olan Abant Gölü bulunmaktadır. İstanbullular, hafta sonunda, temiz hava ve spor amacıyla buraya kaçmaktadırlar. Yazın Gölcük Gölü’nde piknik yapılabilir. Nefes kesen güzellikteki Yedi Göller Milli Parkı Bolu’nun kuzeyindedir.
Bolu yaylaları ormanlarla kaplı dağlar üzerinde yemyeşil ve gür akarsular geçen verimli düzlüklerdir. Ve bunlar şirin, temiz havalı yarı iskan noktaları halindedir. Toros ve Doğu Anadolu yaylaları gibi 9-10 ay terk edilmezler. Buralara sık sık gidilir. Evleri dayanıklı ve emniyetlidir. Önemli Bolu yaylaları şunlardır.
Aladağ Yaylaları:
Bolu'nun güneyindeki dağ yamaçları üzerinde orman alanları arasında yer alırlar. Burada en önemli yer Değirmenözü' dür. Bu yaylalar orman işletme tesisleri kamp ve piknik yerleri ile göz kamaştırıcı güzelliklere sahiptirler.Kızık Yaylası:
Bolu'da her dağ düzlüğü eşsiz bir yayladır. Kızık yaylası da bunlardan biridir. Bilhassa toplu olarak yapılan düğünleri ile meşhurdur. 1944 Bolu depreminde çok evler yıkıldığı halde Kızık yayla evleri ayakta kalmıştır. Çünkü çam ağaçlarından çatkılı şekilde yapılan bu evler çok sağlamdır. Hiç çivi kullanmadan kenetleme ve birbirine geçirmeli şekilde yapılmış özel bir mimari gösterirler. Bu karakteristik yayla evlerine yöredeki bütün yaylalarda rastlanır.Aladağ Yaylası:
Gölcük'ten sonra Seben Dağı üzerinde bir yaz iskân merkezidir. İçinde kamp kurulacak, Gölcük, Ardıç, Doruk, Sarıalan, Bıçkı Deresi gibi yöreler vardır. Buraya kaplıcalar yolu üzerinden (25 km.) rahatlıkla gidilir. Yayla içindeki derelerde çok lezzetli alabalık, mercan ve sazan balıkları bulunur. Yaylanın bol yeşilli çayır ve otlaklarında beslenen hayvanların eti sütü ve kaymağı çok nefistir. Yayla kenarlarında dar, böğürtlen, dağ çileği ve çiçeklerle dolu küçük orman yolları vardır. Buraları da yine eşsiz piknik yerler mevcuttur.Uludağ’dan sonra büyük merkezlere yakın, ikinci önemli kayak merkezi olan Kartalkaya’da, farklı eğim ve zorluk derecelerine sahip kayak pistlerinin Uludağ pistlerinden daha uygun ve uzun olduğu biliniyor. Hiç kayak yapmamış olanlar için de pratik ve uygun pistler de mevcut. Kayak hocalarının eşliğinde kayak yapabilirsiniz...
Bolu'ya İstanbul ve Ankara'dan karayolu ile ulaşmak mümkündür.
Bolu'da Ne Yenir?
Mengen iyi aşçıları ile tanınmaktadır, ve her yıl Ağustos ayında, geleneksel Türk spesiyalitelerine yer verilen Aşçıbaşçıları Festivali burada düzenlenmektedir.
Abant Gölü çevresinde konaklamanız için herhangi bir tesis mevcut değil. Buna rağmen yanınızda getireceğiniz yiyeceklerinizle piknik yapmanız mümkün. Piknik alanlarında et mangal yapabilir, kiremitte alabalık yiyebilirsiniz. Konaklama yerlerindeki lokantalardan mangal, kiloyla et ve çiğ balık temin etmeniz mümkün. Piknik yapmak istemiyorsanız göl manzaralı kır gazinosunda konaklayabilirsiniz.
Bolu'da Nerede Kalınır?
Bolu, özellikle kış mevsiminde dolan çok sayıda konaklama tesisine sahiptir.Turizm Amaçlı Sportif Faaliyetler
Sualtı dalış turizmi: Karasu-KurcaşileRüzgar sörfü: Akçakoca
Bisiklet turları: Abant Gölü çevresi, Gölcük Gölü
Akarsu turizmi (kano-rafting): Melen Çayı
Olta balıkçılığı: Abant Gölü, Yedigöller
Dağ ve doğa yürüyüşü: Köroğlu Dağı, Seben Yaylaları, Aladağlar
Atlı doğa yürüyüşü: Abant Gölü çevresi, Seben Yaylaları, Gölcük Gölü
Bolu Bilgileri, Gezilecek Yerler, Yemekleri
Reviewed by Editor
on
Salı, Temmuz 03, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: