Gökçeada

Türkiye'nin en büyük adası Gökçeada zengin tarihi, kültürü ve doğasıyla gezginleri büyülüyor. Gökçeada'da Zeytinli (Aya Todori), Tepeköy (Ağridiya), Dereköy (Sinudi) ve Eski Bademli (Gliki) köyleri koruma altına alınmış köyler.

Gökçeada Tarihi:    


"Çorak Topraklarda Bereket Tanrısı" olarak adlandırılan Imbrasos'un bolluk diyarı olarak bilinen Imroz; bugünkü adıyla Gökçeada, Homeros'un İlyada destanında Deniz Tanrısı Poseidon'un atlarını dinlendirdiği ada olarak geçer. 1456 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılan ada, Balkan Savaşı sonucunda Yunanistan'ın egemenliğine geçti. 1.Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından hava ve deniz üssü olarak kullanılan Gökçeada, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile ada tekrar ülkemiz topraklarına katıldı. Adanın fiilen Türkiye topraklarına katılması, 22 Eylül 1923'tür. Bu tarih günümüzde adanın kurtuluşu günü olarak kutlanıyor.


 Kentin bugünkü merkezi M.Ö. 3000'li yıllardan kalma Panagia antik kenti üzerine kurulmuş. Antik kentin havasını soluyabileceğiniz Aya Panaia Kilisesi sokağını mutlaka görmelisiniz. Liman yakınlarındaki kilise rengarenk zakkum ağaçları ve sardunyalar arasında. Kilisenin yakınlarında Gökçeada'nın çam ağaçları ile çevrelenmiş ünlü konağı Metropolit Evi'ni de görebilirsiniz.

Tepeköy (Ağridiya): Her adımda eski Ege'yi gözlemleyebileceğiniz bir yer Tepeköy... Malta taşlı dar sokalarda, birbirinin peşi sıra takip eden tahta ve taş Rum evleri ve onları çevreleyen zeytin, badem, kavak, dut ve incir ağaçları... Köyler korsanlardan korunmak için tepelere kurulmuş Gökçeada'da. Tepeköy'de zeytin kokulu vadilere tepeden bakıyor. Köyün meydanındaki kilise ve köy kahvesi, Ağustos ayında yapılan bağbozumu şenliklerinde yurtdışından bile bayramlaşmaya gelen eski adalılarla doluyor. Köy sakinlerinin yaptığı şaraplar keyifle tadılıyor bayram boyunca.

Gökçeada-İmbroz kitabının yazarı Erol Saygı, Tepeköy'de geçen, Barbaros Hayrettin Paşa'ya dair ünlü bir tarihi hikayeye yer vermiş kitabında:
"1538'de Preveze Zaferi sonrasında Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması, yakalandığı fırtınadan korunmak amacıyla Tepeköy altındaki koya sığındı. Barbaros'un gözdelerinden Kalyopi bu bekleme sırasında öldü. Cenaze Levendler tarafından taşınarak Tepeköy'e getirildi. Köy halkı Kalyopi'yi görkemli bir törenle gömdü. Donanma İstanbul'a vardığında Tepeköy'de gördüğü saygı ve ilgiden etkilenen Barbaros, Kanuni Sultan Süleyman'dan İmbroz halkını ödüllendirmesini istedi. Padişah, adayı kendi vakfı ilan etti ve ada halkını vergiden muaf tuttu. İmbrozlular da kendilerine bu kadar yararı dokunan ölüyü aziz ilan etti ve adına bir manastır yaptırarak Aya Kalyopi dediler."

Eski Bademli Köyü (Gliki): Merkeze 4 km. uzaklıktaki köy, meydanı, sivil mimari örnekleri, çamaşırhanesi ve kahveleriyle dimdik ayakta. Rum halkın terkettiği köyde günümüzde 40-45 kişi yaşıyor.

Dereköy (Sinudi): Türkiye'nin terkedilmiş en büyük köyü Dereköy. 1950 haneli köyde şimdi sadece 50 hane kullanılıyor. Tipik Rum evleri, kilisesi ve tarihi dokusuyla görülmesi gerekenler arasında.

Doğal:    Gökçeada'da tertemiz bir denizin yanı sıra birbirinden güzel ve sakin plajlar bulacaksınız.
Adanın doğusunda Aydıncık (Kefaloz) ve Güzelceköy, kuzeyinde Kaleköy, güneyinde Kapıkaya ve Yuvalı plajları yer alıyor.

Aydıncık (Kefaloz): Kefaloz'da denize girmenin yanı sıra, koyun hemen yakınındaki Tuz Gölü'ne de uğranmalı. Gökçeadalılar bu gölden tuz ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Adayı ziyaret edenler evlerine tuz götüremeseler de bu gölün dibinden çıkan, koyu renkli ve şifalı çamurdan yararlanabilir.
Cildi pürüzsüzleştirdiği söylenen çamura bulanmak oldukça eğlenceli!

Günlük Yaşam:    Zeytinli (Aya Todori): Köy meydanı, kahveleri, kilisesi ve çınaraltı için Zeytinliköy'e uğramakta fayda var.

Bunların hiçbiri olmasa bile sadece meşhur 'Madam'ın Kahvesi' için buraya gelinmeli! Ahşap bir Rum evine kurulmuş olan kahvede her kahve ısmarlayan müşteri için ayrı kahve dövülüyor. Dibek kahvesinin taneli kahve tadı damağınızda kalıyor.

Kaleköy (Kastro): Kaleköy'ün eski kalesi eşliğinde güneş batımını seyretmek ise ayrı bir keyif. Kordonboyu, balıkçı limanı ve çay bahçeleri ile Gökçeada'nın en popüler mekanlarından biri Kaleköy.

Kara:     Eğer arabalı vapura binmek istiyorsanız, ve özel aracınız yoksa önce Eceabat'a gidip Kabatepe minibüslerine binmeniz gerekiyor. Sık işleyen minibüsler 30 dakikadan kısa bir sürede Kabatepe'ye ulaşıyor. Büyük şehirlerin Çanakkale'ye uzaklıklarını aşağıda bulabilirsiniz.

Ulaşım Mesafeleri:
Ankara: 653 km    İstanbul: 320 km
İzmir: 319 km

Yararlı Bilgiler:     Yaz ve kış aylarında farklı tarifelerin uygulandığı gemi seferlerinin saatlerini kontrol etmekte fayda var.

Gökçeada civarının oldukça rüzgarlı olabileceğini düşünerek hava tahmin raporlarını da takip etmeli...
Gökçeada Gökçeada Reviewed by Editor on Cumartesi, Şubat 09, 2013 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.