Gerçekleşecek yegane şey; Hayal

Şimdi hayal kurma mevsimi... Yaz geldi. Sıcaklarla birlikte arzularımız da alevlendi... Arzularımızın harekete geçirdiği düşünceler bizi hayal alemine taşıyor. Hele bir de tatildeysek hayallere dalmamız daha da kolaylaşıyor.

Aslında hemen her durumda hayal kurabiliyoruz. Özellikle de yalnız olduğumuz anlarda... Trende, otubüste, uçakta, yalnız kalabildiğimiz heryerde düşüncelerimizin peşinden dolu dizgin gidebilir ve kendimizi bambaşka yerlerde bulabiliriz. Hayal kurmayan kimse var mıdır?.. Elbette ki, yok... Hayallerin türü değişebilir. Gerçekçi düşler ya da ya da tamamen uçuk, olmayacak şeyler olabilir hayallerimiz... Ya da olmayacak gibi gelebilir bize... Ya da üzerinde hiç düşünmeden öylece hülyalara dalar gideriz.

Veee bu hayallerle vaktin nasıl geçtiğini anlamayız. Hem de çok eğleniriz. Farkında olmadan neler neler düşleriz... Hiç düşünmeden, olup olmayacağını önemsemeden... Ya olurlarsa!.. Ya hayallerimiz gerçekleşirse!..

Dikkat! Hayallerimiz gerçekleşebilir

Hayal kurmanın da püf noktaları var. Hiçbir şekilde gerçekleşmeyeceğini düşünüp eğlendiğiniz bir durumla karşı karşıya gelecek olursanız, ne yaparsınız?..

Kurduğunuz hayallerin gerçekleşme ihtimalini hiçbir zaman gözardı etmeyin ve hayallerinizle dalga geçmeyin.

Arion yayınlarından çıkmış olan "Ben Enerjiyim''isimli kitabın içindeki "Görüntüleme'' bölümünde Ronald Shone şöyle diyor;

"Beyin, hafızasında veya hayal gücünde bir görüntü ürettiği zaman, vücudumuzda çok belirgin değişikliklere yol açar. Bu telkinler ancak vücut ve zihin yeterince dinlenmiş olduğu zaman bilinçaltında kök salacaklardır.''

İşte, tatilde hayal kurmanın önemi burada daha kuvvetli bir biçimde vurgulanmış.

Hayallerimiz, düşüncelerimizin, arzularımızın bir ürünüdür. Son derece uyanık ve şuurumuz yerindeyken hayal kurarız. Üstelik, düşüncemizin gücü zihnimizin içinde bir görüntü oluşturur. Bu görüntüleri oluşturabilmek için açığa çıkardığımız enerjiyi kullanırız. Yani düpedüz düşüncemizin yarattığı enerji ile hayal kurmaktayız. Ve gerçeklerin daha önce sadece bir hayal olduğunu da unutmadan şimdi yeniden düşünmeliyiz.

İmajine etmek... Zihnin içinde düşüncenin görüntüsünü oluşturmak... Hayal kurmak... Evet, konumuz hayaller... Ve tek gerçekleşecek olan şey de hayal.
Önce arzu ederiz... Düşünürüz... Veee sonra hayal ederiz... Hayallerimiz bizi harekete geçirir... Duygularımız ve isteklerimiz artar, içimizde büyük bir itici güç oluşur. Şimdi bu yazıyı okuyan bazı kişiler diyebilirler ki, benim imajinasyon yeteneğim yok. Yani düşüncelerimi zihnimin içinde oluşturamıyorum. Göremiyorum...

Gerçekten de herkes zihninin içinde düşünceleri, objeleri resim olarak göremez. Fakat, bu durum imajinasyon yeteneği olmadığını göstermez. Kişilerin yapılarına ve zihinsel yeteneklerine bağlı olarak imajinasyonun farklılık gösterdiği bilinmektedir. Sayılarla, mantık ve muhakeme yeteneği yüksek, matematik kafaya sahip olanlarda imajinasyon daha çok ses ya da fikir biçiminde olmakta, resim biçiminde görüntüler pek oluşmamaktadır.

Buna karşılık resim, heykel, sinema benzeri gösteri sanatlarına ve edebiyata yönelik bir yapıya sahip olanlar, düşünceleri resim olarak zihinlerinde imajine etmektedirler. Ayrıca, bu tipler koku imajinasyonunu da sahiptirler.

Tabii hem resim hem ses hem de koku imajinasyonuna sahip olanlar da var. Ve bunların zihinsel aktiviteleri çeşitli yönlerde kolayca hareket edebiliyor. Yani hem edebiyat hem de matematik kafaya sahip oldukları için imajinasyon yetenekleri de daha yüksek.

Ancak, bir de şöyle bir durum var; Kişinin dikkatini yönelttiği alan... Önce çevrenizde bulunan şeylere bakarsınız. Bu esnada en yakınınızda bulunanlar dikkatinizi çeker. Tabii bu arada dikkatinizi yönelten ve sizi etkileyen faktörler de vardır. Bunlar özellikle en yakınınızda bulunan kişiler olur... Ya da hayranlık duyduğunuz şahıslar... Onların ilgilendikleriyle ilgilenir ve o alanda gelişmeye başlarsınız. İşte bu noktada sahip olduğunuz yeteneklerden bir tanesini, öne çıkartırsınız. O an için hayaliniz, seçtiğiniz modele benzemektir... Bu seçiminizde rol oynayan en önemli unsur, sizin içinizde var olan potansiyeli harekete geçiren duygulardır. Yani kendinize model olarak seçtiğiniz kişinin ortaya koyduğu güç, sizi cezbeder. Ve siz de öylesi bir güce ulaşabilmek için onun izlediği yolu ve ortaya koyduğu davranışları örnek olarak alıp hayalinizde kendiniz için yaratırsınız.

Tabii hayalinizin peşinden giderken çevrenizde dikkatinizi çekebilecek başka olaylar ve şahsiyetlerle karşılaşırsınız. Bu kez ilginizin yönüyle birlikte arzularınız da değişmeye başlar. İlerlediğiniz yolda karşılaştığınız şeyler sizi yeniden oluşturur. Yani yeni arzular içine girer yepyeni duygularla harekete geçersiniz. Ya da içinizdeki arzular yavaş yavaş azalmaya başlar. Genellikle isteklerin olmadığını görmek, kişiyi karamsar ve güvensiz yapar. Boş hayaller içine girip zaman kaybedersiniz. Ve hayallerinizin gerçekleşmeyeceğine emin olursunuz. Bunun sonucunda karamsar hayaller kurmaya başlarsınız. Üstelik bu karanlık hayallerin gerçekleşmesi olasılığı çok daha yüksektir. Çünkü, farkında olmadan gerçekleşen hayallerin püf noktasını yakalamışsınızdır. Kuvvetli bir beklenti içine girmeden, hırs yapmadan, kendinizi gerilim içine sokmadan yarattığınız hayaller gerçek olur. 

Kendinizi öylece bıraktığınız isteklerinizle karşılaşırsınız. Hem de oldukça hızlı bir biçimde. Kimi zaman öylesine düşünüp bir an için dalıp kurduğumuz hayallerle karşı karşıya gelip şaşırıyoruz. Bir de üstelik o kadar çabuk o kadar kısa bir zaman içinde gerçekleşiyor ki, ``Nasıl olur?.. Hay allah, olacağını bilseydim daha başka bir şey isterdim'' şeklinde yakınabiliyoruz.

Öte yanda çok istediğimiz, hayalini kurduğumuz başka birşey ise bir türlü gerçekleşmiyor. Ve hemen 

"İstediğim hiçbir şey gerçekleşmiyor'' deyiveriyoruz. Neden olmadığı üzerine kendi kendimize sorsak bile ciddi bir biçimde nedenler üzerinde düşünmüyoruz. Halbuki hayallerimize ulaşamamamızın nedenleri çok önemli.

Öncelikle hayallerinizin gerçekleşebileceğini bilmelisiniz. Bunu bilmek kişiye sorumluluk yüklerken aynı zamanda hayallerin gerçekleşeceği bilincini de oluşturur. Böylece sahip olduğunuz bilgiyi isteklerinizi gerçekleştirmek, pratik hayatınızı kolaylaştırmak ve yönetmek için kullanabilirsiniz.

Hayal kurmanın da yöntemi var

İmajinasyon yeteneğiniz ne tür olursa olsun, yani ister resim olarak görüntülü imajinasyon, isterse kelimeler ve fikir biçiminde... Bunun fazla bir önemi yok. Önemli olan imajine edeceğiniz, hayalini kuracağınız bir hedefinizin olması...

Önce kendinize bir hedef belirleyin. Bu hedefinizle birlikte zamanını belirlemeyi de unutmayın. 

Hedef ve hedefinize ulaşacağınız zamanı tayin etmek, gerçekleşmesi için çok önemli... Şimdi elinize bir kağıt kalem alın ve en üste hedefinizi yazın. Bu hedef, bir kişi, bir obje ya da bir durum olabilir.
Hedefinizin altına gerçekleşmesini istediğiniz tarihi yazın. Birkaç günden birkaç yıla kadar olabilir. Fakat, bu çalışma için size tavsiyem önce kısa süreli hedefler belirlemek. Bir haftalık, bir aylık gibi süreler içinde karşılaşmak istediğiniz bir amaç belirlemeniz daha doğru bir davranış olacaktır. Tabii bu hedef, sizin potansiyelinizi, yeteneklerinizi aşan olmayacak bir istek kesinlikle olmamalı.

Belirlediğiniz hedef ve tarihin altına buna ulaşmak için neler yapılması gerektiğini maddeler halinde yazın. Fazla düşünmeden aklınıza ne geliyorsa not edin. Hedefiniz doğrultusunda içinizden gelenleri yazarken kendinizi tamamen bırakın. Ve sanki olmuş gibi hissetmeye çalışın.

Üzerinde çalıştığınız kağıdı daha sonra bulabileceğiniz bir yere kaldırın. Ancak, gözünüzün önünde durmasın. Dikkatinizi günlük işlerinize ya da farklı konulara yöneltin ve yaptığınız bu çalışmayı unutun.

Birkaç gün sonra hayal oluşturma çalışması yaptığınız kağıdı tekrar ortaya çıkartın. Sanki ilk kez görüyormuş gibi hiçbir şey düşünmeden okuyun. Okurken duygularınız harekete geçecektir. Duygularınızın yükselmesine izin verin yani yaşayın. Derin nefesler alın. Kendinizi gevşek bırakın. Tekrar tekrar okuyun. Okuduklarınızı sanki ezberlemek istercesine dikkatle ve içine girerek okumaya çalışın. Ve yazdıklarınızın tümünü oluyormuş gibi zihninizin içinde canlandırmaya çalışın. Sonra kağıdınızı tekrar eski yerine koyun. Dikkatinizi farklı konulara yönelterek yaptığınız bu çalışmayı tamamen unutun.

Herhangi bir çalışma sırasında, yolda giderken, uzanmış dinlenirken ya da güneşlenirken aniden yaptığınız çalışma aklınıza gelebilir. Düşüncelerinizi serbest bırakın ve kuvvetle bu çalışmayı hayal edin. Kurduğunuz hayalin olmuş ve yaşıyormuşsunuz gibi canlandırılmasına özen gösterin. Ve her aklınıza geldiği zaman tekrarlayın. Fakat, sürekli olarak bunu düşünmeyin. Rahat ve sakin olun.
Hırs ve tutkularla oluşturulan hayallerin gerçekleşmesi mümkün değil. Çünkü, hırsınızın yarattığı enerji, hayalinizin gerçekleşmesine engel olur. Bu nedenle sakin, rahat ve beklentisiz bir istek içinde bulunmalısınız. Bu nedenle tatil yaparken tasasız ve gevşemiş bir haldeyken kurduğunuz hayallerin gerçekleşmesi çok daha kolay.