Assos Tarihçesi, Gezilecek Yerler

assos
Günümüzdeki adı Behramkale olan Assos'un kuruluşu M.Ö. VII. yüzyıla kadar dayanıyor. Pers egemenliğine giren Assos 5. yüzyılda da Atina Birliği'ne katılmıştır. Çanakkale ve Ayvancık ilçesine bağlı bir köy olan Assos, karaya ve denize hakim volkanik kayalar üzerine kurulmuştur. Tarih boyunca pek çok uygarlıklara, savaşlara, fetihlere tanıklık eden antik kentimiz aynı zamanda ünlü filozofların yaşadığı bir yerleşim yeri olmuştur.

Tarihte bilinen en büyük felsefe filozofları en derin sorulara burada çözüm bulmaya çalışmışlardır. İlk kazı çalışmaları 1881 yıllarına dayanıyor. 1980 yılında yeniden arkeolojik çalışmalara başlanılmış, 1995'te ise Athena Tapınağı ve surları dışında nekropol alanındaki bir takım eserler ve Antik Tiyatro gün ışığına çıkarılmıştır.

Nekropol bölümünde M.Ö'ki yıllara dayanan küp ve lahit mezarları, figürler, Attika ve Korinth seramikleri ile Fenike camları Çanakkale Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.

Sakin, dinlendirici ve temiz havası ile adeta insanları kendisine çeken Assos'ta bir an olur ki denize bakıp derin hayallere, düşüncelere dalmışsınız. Havası o kadar büyüleyici ki kendinizi farklı mekanlarda ve konumda hissediyorsunuz. Soluk alış verişiniz değişiyor. Bu küçük antik kentte zamanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz. Hala göremediğiniz bir yer kalıyor aklınızın bir köşesinde.

Assos'un tatil merkezi olan iskelesinin etrafında birçok restorantlar, oteller ve pansiyonlar vardır. Sabah sakin, durgun olan iskelede yapacağınız kahvaltı ardından denize girmek, çevre gezilerine katılmak gibi alternatifleriniz var. Assos'ta gece hayatı neredeyse güneşin batışıyla başlar.

İskelede günbatımını seyretmek o kadar büyüleyici bir hava yaratıyor ki boş bir mekan bulmak neredeyse olanaksız. Bar ve restorantlarda geçireceğiniz hareketli ve eğlenceli saatlerle geceyi noktalarsınız. Ertesi sabah ise kendinize ancak kıyıda ve iskelede yapacağınız yürüyüş ve soluyacağınız temiz hava ile gelebilirsiniz. Kısacası günün her saatinde ayrı bir keyif yaşanır Assos ta.

Assos'u gezerken tepelere doğru çıktığınızda antik kentin kalıntılarını, karşıda Midilli Adası görürsünüz.

Alexandra Troas: M.Ö. 310 yılında bir kaplıca şehri olarak kurulan ve ünlü Kestanbol Kaplıcaları'nın yakınında bulunan Troas kentinde Hadrianus döneminde yapılan hamamların kemer kalıntılarını görebilirsiniz. Kentte görebileceğiniz diğer yerler ise, surlar, stadyum, tapınak ve tiyatro. 14. yüzyıldan kalma olağanüstü köprü, I.Murat zamanında yapılan Camii de görülmesi gereken tarihi yerler. Osmanlı sanatının ilk örneklerinden olan camii, Selçuklu ve kilise mimarisininden alıntılar taşıyor.

assos
Athena Tapınağı:  M.Ö 6. yüzyıldan kalma, Ege Denizine hakim olağanüstü manzarası olan Athena Tapınağı, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Behramkale kazıevinde korunmaktadır. Bu arada tapınak sütunların ayağa kaldırılması için çalışmalar yapılıyor. Athena Tapınağı’nın restore edilmiş birkaç sütunu, geniş bir alana yayılan Assos antik kentinin simgesi durumuna gelmiştir.

Daha aşağı bölgelerde ise kentin antik duvarlarını, mezarlarını, surları ve tiyotrosu vardır. Kenti çeviren bu yapılar inanılmaz bir taş işciliğin ürünüdür. Dönemin en ünlü taşları bunlardır.

Yapılan arkeolojik çalışmalarda kent yaşamının tiyatro ve agora çevresinde odaklandığını göstermiştir.

Assos'a 4 km. uzaklıkta bulanan Kadırga Plajında denize girebilirsiniz. Kumsalı ile ünlüdür. Özel bir aracınız yoksa yol uzun gelebilir. Sizde iskelede denize girer ve çevreyi gezersiniz. Ama antik kentte o kadar çok görülmeye değer yerler var ki zaman bile yetersiz kalacaktır. Bu nedenle bütün gününüzü iskele çevresinde geçirmeyin. Tekne kiralayarak çevre koylarını gezebilirsiniz. Assos'un doğusunda yer alan Küçükkuyu tarafındaki zeytinlikler arasındaki ıssız kumsallar piknik için ideal bir yer. Daha tepelere doğru çıkıldığında ise zeytinlikler yerlerini zamanla çam ağaçlarına bırakıyor.

Fotoğraf tutkunuysanız Assos'da mükemmel kareler yakalamanız kaçınılmaz. Çünkü Assos'ta gün bir başka batar.

Yemek dendiğinde akla hemen balık gelir. Kıyı şeridi boyunca kurulmuş masalardan yükselen balık ve anason kokusunu duyunca zaten başka ne yemek isteyebilir ki insan. Özellikle tavsiyemiz vahşi deniz çuprası ve defne yapraklı şiş balığı. Otellerin mutfakları da oldukça iyi. Birçok alternatifler sunulmaktadır. Ama kesinlikle pazarlık yapmanız gerekiyor. Özellikle balık ve şarap konusunda. Ama daha uygun fiyatlara bol çeşit ve üstelik ev yemekleri arıyorsanız biraz yorulacaksınız ama doğrusu buna değecek yer olan kentin daha yukarı kısmında bulunan lokantalar. Kısacası her keseye uygun bir çok alternatif mevcuttur Assos'ta.

İncik-boncuk, kilim , antik biblolar açısından bir alışveriş cenneti olan Assos'a giderseniz mutlaka kekik almalısınız. İlgilenenlere Assos'un kilimleri de tavsiye edilir. Her kilimim neredeyse bir öyküsü vardır. İskele meydanında, köyün iç kesimlerinde neredeyse adım başı satıcılarla karşılaşmanız mümkündür. Kesinlikle pazarlık yapmanız gerekiyor.

Birçok festivalden farklı bir yaklaşım sergiliyor Assos Festivali. 1993 yılından bu yana devam eden festival Eylül ayının son haftasında yapılıyor. Festivali düzenleyenler hedeflerini 'Kendi dilini arayan, özgün yapıtlar üreten, dans, tiyatro ve performans toplulukları ile bu topluluklarla çalışmayı seçen müzisyen, tasarımcı, plastik ve görüntü sanatçılarını bir araya getirerek, üretilen yapıtları geniş bir seyirci kitlesine sunmayı amaçlıyoruz.'şeklinde dile getiriyorlar.

Assos'a gitmek için öncelikle Çanakkale'ye gitmeniz gerekiyor. İstanbul ve Ankara tarafından gidecekler için tavsiyemiz TEM otobanını kullanmanız. Öncelikle Tekirdağ'a gidip oradan Çannakkale'ye devam edin. Çanakkale'ye Eceabat'tan arabalı vapurla geçebilirsiniz.

Köy merkezlerinde kurulan pazara mutlaka uğrayın. Taze peynir, süt, yoğurt alabileceğiniz gibi, güzelim kilimleride unutmayınız. Tekneyle çevre gezisi yapmak, iskeledeki restorantlarda balık yemek ve tabii ki de günbatımını seyretmeden kesinlikle Assos'dan ayrılmayın.

Assos, şehir stresinden uzaklaşmak isteyenler için popüler bir uğrak yeri. Sessiz, sakin kendine has temiz havası, ortamın büyüleyiciliği ve gün batımının güzelliği, yılboyu açık turizm tesisleri ile bir sahil kasabası olması özelliğinin yanında, tarihi yerleri gezmek, fotoğraf çekmek ya da trekking yapmak isteyenler için de ideal bir mekan. Yazın olduğu kadar kışın da dinlenmek için vazgeçilmez bir yer olan Assos'a gitmek için fazla beklemeyin. Bu arada ulaşımın sağladığı kolaylıkları da unutmayınız.
Assos Tarihçesi, Gezilecek Yerler Assos Tarihçesi, Gezilecek Yerler Reviewed by Editor on Pazartesi, Temmuz 02, 2012 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.