Edirne Bilgileri ve Gezilecek Yerler

Tekirdağ’ın kuzeyinde yer alan Edirne yıllarca Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapmıştır. 18.inci yüzyılda Avrupa’nın en büyük yedi şehrinden birisi olan Edirne, Tunca ve Meriç Nehirleri’nin birleştiği yerde yer almaktadır. Tarihi bir kent olan Edirne, ilkçağlarda Orta Asya’dan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Büyük İskender bu toprakları Makedonya İmparatorluğu’nun sınırları içine katmıştır. Daha sonra Romalılar’ın hakim olduğu bu topraklar 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla Doğu Bizans’ın egemenliği altına girmiştir.

1361’de ise Sultan Murat Edirne'yi Osmanlı topraklarına katmıştır. Osmanlı döneminin çok sayıda büyük eseri Edirne’de yer almaktadır. Çünkü 100 yıl kadar bir süre Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olması buradaki tarihi ve mimari açıdan önemli yapıların sebebidir. Edirne, camileri, dini kompleksleri, köprüleri, eski pazar yerleri, kervansarayları ve saraylarıyla yaşayan bir müzedir.

Enez

Saros körfezine kıyısı olan Enez, M.Ö. 7500 yıllarına kadar uzanan tarih zenginliğine sahiptir. Helenistik çağda sanat ve kültür merkezi olan Enez, Ortaçağ’da Cenevizliler tarafından bir liman kenti olarak kullanıldı. Eskiden bir liman kenti olan ama Meriç’in taşıdığı alüvyonların denizi doldurmasıyla irili ufaklı çok sayıda gölün meydana getirdiği 483 km2’lik büyük bir sulak alana dönüşen Enez'e denize Altınkum sahilinden girilebiliyor. 4 km. uzunluğundaki kumsala sahip Altınkum’da su pırıl pırıl. Kirlilik yok denecek kadar az.

Pırıl pırıl denizine girip güneşlenmek, tarihi yerleri gezmek ve tabii ki balık tutmak Enez'de yapılacak aktiviteler arasındadır. Balığın bolluğu Enez deltasını balıkçıl kuşlarıyla, kuğu ve flamingolarla bir kuş cenneti haline getirmeye yetmiş.

Sahil şeridinde yer alan Enez'de balıkçılık ön plandadır. Deniz, göl ve nehrin birbirine karışmasından ötürü hem tuzlu hem de tatlı su balıkçılığı yapılıyor. Üzmene kefali, Enezi dünyaya tanıtan balıktır. Deniz ile bataklık arasında kalan Üzmene gölünde yakalanan kefal türünün eti bembeyaz ve ızgara için idealdir.



Selimiye Camii:

Kentteki en önemli aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası mimari değerlerinin en başta geleni olan ve gelmiş geçmiş mimarların en büyüğü Mimar Sinan’ın “Ustalığımın eseridir” dediği Selimiye Camii dünyada tek kelimeyle “mimarlık harikası” olarak tanınır. Edirne'yi ziyaret ettiğiniz zaman mutlaka gezilmesi gereken bir şaheserdir. Mimar Sinan'ın 84 yaşında iken inşa ettiği bu görkemli anıt Sultan II. Selim adına yapılmıştır. 1569-1575 yılları arasında yapılan camii 6 yıl sürmüştür. Caminin kubbesi 31.30 metre çapında, 43.28 metre yüksekliğindedir. Minarelerinin hepsi eşit yüksekliktedir ve 70.89 metre ile Türkiye’nin en yüksek minareleridir. Sadece mimarisiyle değil iç süslemeleri ve çinileri ile de bir şaheser olan caminin duvarları ve mihrabı İznik ve Nimotoko çinilerinin en mükemmelleri ile süslenmiştir.

Üç Şerefeli Camii:

1443-1448 yılları arasında Sultan II. Murat tarafından Konyalı Hacı Alaaddin’e yaptırılan camii Edirne’nin bir başka simgesidir. Üç minaresi bulunan caminin her bir minaresinde ayrı bir motif bulunmakta, burmalı minaresi en dikkat çekeni olmaktadır. Camiye adını veren bir başka minarede üç şerefeli olanıdır ve bu minare 67 metrelik boyu ile dünyanın en yüksek minareleri arasında yer almaktadır.

II. Beyazıt Camii:

Sultan II. Beyazıt tarafından 1484-1488 yılları arasında Tunca nehri kıyısında yaptırılmıştır. Dört duvara dayalı kubbesi ile dikkat çekmektedir. Caminin yanında Tabhane, Darülşifa, Medrese ve imaretten ibaret bir de külliye bulunmaktadır. Burası zamanında akıl hastalarının su sesi ile tedavi edildikleri yer olarak da bilinir.

Muradiye Camii:

Sultan II. Murat tarafından 1435-1436 yılları arasında Sarayiçi’ne bakan bir tepe üzerinde inşa ettirilmiştir. Çini mihrabı bir şaheser olan camide XVIII. yüzyıldan kalma imaret ve hamam bulunmaktadır.

Yıldırım Camii, Defterdar Camii, Beylerbeyi Camii, Mezitbey Camii, Eski Camii (1414), Tunca ırmağının sağında Gazi Mihal (1422), kentin diğer camileridir. Bunların dışında Edirne'de gezilecek ve yapılacak birçok uğraş vardır.

Edirne'de ziyaret edilecek müzeler ise;

  • Edirne Müzesi Selimiye Camii Yanı - Edirne
  • Edirne Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi (Selimiye Camii arkasında)
  • Edirne Türk İslam Eserleri Müzesi (Selimiye Camii bahçesinde)
  • Türk Psikiyatri Tarihi Müzesi (II. Beyazıd Külliyesi)
Bütün bu müzelerde sergilenen eserlerin zenginliği dikkatinizi çekecektir. Özellikler Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nde tarih öncesi devirlerden Bizans zamanına kadar uzanan dönemin izlerin yanında Osmanlı dönemi kıyafetleri sergilenmektedir.

Osmanlı mimarisindeki detaylardan hat süslemeleri, el yazması eserler, kuranlar, silahlar ve muhteşem bir sefer çadırı Türk İslam Sanatı Müzesi’ndedir.

Edirne, büyük ve güzel çarşılarıyla ün yapmıştır.
Bu çarşıların günümüze kadar ayakta kalanları ise Alipaşa Çarşısı, Arasta Çarşısı, Bedesten Çarşısı.

Edirne’nin türkülere geçmiş, tarihi zenginlik içeren, Meriç, Arda ve Tunca üzerinde kurulu köprüleri ise Meriç Köprüsü (Yeni Köprü), Gazimihal Köprüsü, Beyazid Köprüsü, Kanuni Köprüsü, Saraçhane Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Tunca Köprüsü, Yalnızgöz Köprüsü.

Edirne kervansarayları yapılarıyla tarihi zenginlik içermektedir.
Başkent İstanbul’un batı ile bağlantısını sağlayan yol üzerinde bulunuşu nedeniyle kentte çok sayıda kervansaray kurulmuştu. Günümüze kadar gelen kervansarayların en önemlileri ise Rüstempaşa Kervansarayı ve Ekmekçioğlu Ahmet Paşa Kervansarayıdır.

Edirne’de pek çok mesire yeri bulunmaktadır. Bunların başında Kırkpınar Güreşleri’nin yapıldığı ve Tunca nehrinin iki kolu arasında bir ada oluşturan Sarayiçi mevkii gelmektedir. Türkiye’yi Yunanistan’a bağlayan Karaağaç Pazarkule sınır kapısı yolu üzerinde Meriç nehri kenarındaki Söğütlük ormanı da Edirne’nin bir diğer ünlü mesire yeridir.

Koru Dağı ve Söğütlük Orman İçi Dinlenme Yerleri, Sarayiçi, Erikli Plajı, Edirne ve Enez Kaleleri, Khrysopege Kilisesi, Peykler Medresesi gezilecek yerler arasındadır. Erikli Plajında oldukça uygun fiyatta birçok otel ve misafirhane bulunmaktadır.

Edirne Belediyesi tarafından organize edilen Tarihi Kırkpınar Güreş ve Kültür Etkinlikleri Haftası, Edirne’nin en önemli mesire yerlerinden birisi olan Sarayiçi mevkiindeki sahada yapılmaktadır. Her yıl Haziran sonu ile Temmuz başı arasında yapılan ve 7 gün süren bu kültür etkinliği bir panayır havasına dönmektedir.

Sinan, Sokollu, Tahtakale, Mezit Bey, Beylerbeyi ve Gazi Mihal hamamları dahil Edirne’de bazı meşhur hamamlar inşa etmiştir.

Edirne ciğercileri ile de ünlüdür. Hatta ciğer pişirip satan dükkanların oluşturduğu tek sokak Edirne’dedir. Edirne’ye özgü olan badem ezmesi ve peynir şekeri de satın alabilirsiniz. Bunların dışında kokulu sabunlar, toprak kaplar, hasır sepetler ile yerli halkın yapmış oldukları el işlemeleri Edirne’den hoş birer hatıra parçası olurlar.

Edirne ilimizde turizm amaçlı birçok sportif faaliyetlerde de bulunabilirsiniz.
  • Sualtı dalış turizmi: Keşan (Saros Körfezi), ve Enez'de.
  • Bisiklet turları: Saros Körfezi çevresi yapabilirisiniz.
  • Olta balıkçılığı: İpsala, Keşan (Saros Körfezi), Enez.
  • Ornitoloji (kuş gözetleme) turizmi: Meriç Deltası (Enez)

  • Kamp-karavan turizmi: Keşan, Enez, Merkez, Süleoğlu, Havsa

Edirne'ye Nasil Gidilir?


İstanbul’dan TEM yolundan girerek otoyolla veya Silivri-Çorlu üzerinden karayolu ile. Sirkeci Garı’ndan trenle de ulaşabilirsiniz. Edirne çoğrafi konumu itibariyle kıtalararası ve uluslararası yoğun bir trafiğe sahip olan bir merkez konmundadır.


Avrupa'yı Asya'ya bağlayan TEM otoyolu Edirne'den geçer. Kapıkule üzerinden Bulgaristan ve Avrupa'ya sadece karayolu bağlantısı değil; demiryolu bağlantısıda yapılmaktadır. Pazarkule, İpsala karayolu ve Uzunköprü demiryolu ile de Yunanistan üzerinden Avrupa'ya ulaşım sağlanmaktadır.
Edirne Bilgileri ve Gezilecek Yerler Edirne Bilgileri ve Gezilecek Yerler Reviewed by Editor on Salı, Temmuz 03, 2012 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.