Friglerin Başkenti Gordion'a Bir Gezinti
Friglerin başkenti kabul edilen ünlü Gordion kentinin kalıntıları, Ankara'nın 90 km. kuzeybatısında Polatlı ilçesi sınırları içinde Yassıhöyük köyünde yer alır. Ankara'dan Ören yerine ulaşmak için önce Ankara - Eskişehir karayolu takip edilerek Polatlı'ya gitmek gerekir. Daha sonra Polatlı - Ayaş yolu izlenerek Yassıhöyük tabelasının bulunduğu mevkiden sola dönülerek bir kaç km.lik bir ara yolla Ören yerine gelinir.
Oldukça düz bir ovada karşımıza çıkan çeşitli yüksekliklerdeki onlarca tepecik bize Gordion'a geldiğimizi hatırlatır. Bir kaç saatimizi büyük bir zevkle kültüre ayırabileceğimiz Ören yerinde görülebilecek başlıca yerler arasında yerel müze, Midas'ın tümülüsü ve Gordion kentinin kalıntılarının yer aldığı höyük başta gelir.
Aracımızı müze yanında bulunan otoparka bırakıp eğer ihtiyacımız varsa yiyecek, içecek, hediyelik eşya ve tuvalet ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz açık hava kır kahvesini görüp ya da dinlendikten sonra tura ilkin müzeden başlamak gerekir. 1963 yılında açılan yapı yakın tarihe kadar küçük bir yerel müze konumunda iken geçen yıl yapılan genişletme, ekleme ve bazı yeni eserlerin teşhiri ve çevre düzenlemesiyle birlikte örnek müze haline dönüştürülmüştür. Bu bağlamda yapı 2000 yılı için Avrupa müzeleri içinde yılın müzesine aday gösterilmiş ve ilk onaltıya girmiştir.
Müzenin kapalı teşhir salonlarında M.Ö 3000'lerden başlayarak Türk dönemine kadar bölgede hüküm süren uygarlıkların eserleri tanıtılmaktadır. Eserler arasında hiç şüphesiz Frig eserleri daha ayrı bir yer tutmaktadır.
Kitap, broşür ve hediyelik bazı eşyaların satıldığı standın görülmesinin ardından müzenin bahçesine geçilir. Bahçede depo, laboratuvar, gösteri salonu ve üç anıtsal eserin teşhiri göze çarpar. Geziye başlamadan önce açıklayıcı bilgi ve çizim içeren tabelalara bakmak gerekir. Frig mozaiği, yeni nakledilen Roma Mozaiği ile Galat mezar anıtı bahçede görülebilecek başlıca eserlerdir. Çevre, bir zamanlar bölgede yetişen sedir, kokulu ardıç, ceviz, şimşir, sarıçam ve porsuk fidanları ile yeşillendirilerek çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Müzeden hemen sonra karşıda yer alan ve kral Midas'ın Tümülüsü olarak kabul edilen tümülüsü daha doğrusu içini görmek gerekir. Antik dönemde kral ve soylu kişilerin mezarı üzerine toprak yığılarak oluşturulan yapay tepeler mevcut idi ki bunlara arkeolojide tümülüs denmektedir. Midas'ın Tümülüsü 300 metre çapı ve 53 metre yüksekliği ile oldukça görkemli olup kendi kategorisinde Anadolu'da ikinci sırada yer alır.
Hemen yakınından ünlü kral yolu'nun da geçtiği tümülüs, 1957 de kazılmış 1960 'da da dönemin teknolojisi kullanılarak mezar odasına kadar modern bir yol yapılmış ve bazı yerler betonla desteklenerek halkın ziyaretine açılmıştır. Yapılan kazılarda başta Midas'ın iskeleti olmak üzere, çok sayıda tunçtan kap-kaçak, çengelli iğne (fibula), ahşap masalar bulunmuş ve eserler Ankara'daki Anadolu medeniyetleri müzesi'nde ayrı bir seksiyonda sergilenmeye başlanmıştır. Günümüzde tümülüs içine girildiğinde kazı ve buluntulara dair çeşitli fotoğraflarla bilgi aktarılmaktadır.
Gordion Antik Kent Müze ve tümülüsün gezilmesinin ardından sıra asıl kent merkezinin yer aldığı höyük kısmına gitmek gerekir. Yaklaşık 1 km. batıda, bir akarsu kenarına konumlanan kent harabesine gidilirken, sonradan kurulan Türk köyü Yassıhöyük yerleşiminin içinden geçilir.
Köy adını, höyüğün biçiminden almıştır.
Eski adıyla Sangarios (Sakarya) Nehrinin yanına kurulan kent, 500 X 350 metre boyutlarında olup araziden bir kaç metre yükseklikte bir höyükte yer alır. Höyük, insanların tarihin çeşitli zamanlarında aynı yerde yaşamasından dolayı oluşmuş doğal tepelere verilen addır.
Başkent Gordion, önceleri arkeolog S.Young, daha sonra kazıyı devam ettiren ekip tarafından kısmen gün ışığına çıkarılmış olup halen çalışmalar devam etmektedir. Yapılan kazılarda şehir suru, anıtsal şehir kapısı merdivenler, saray ve konut alanları gibi mimari buluntular ile kap - kaçak, seramik, mozaik vb. küçük buluntu ve mimari bezemeler ele geçirilmiştir.
Sonuçta, Anadolu arkeolojisinde özellikle M.Ö 8-7 yüzyıllarda önemli bir yer tutan Frigler ile ilgili merak ettiğimiz bilgileri öğrenebileceğimiz gibi Kral Midas'ın yaşamını konu alan efsaneler de belleğimizde ayrı bir yer işgal edecektir.
Midas'ın Eşşek Kulakları ile Midas'ın altına olan özlemini konu edinen efsaneler ve Büyük İskender'in Kördüğüm Efsanesi bu anlamda sözünü edeceğimiz söylencelerdir.
Oldukça düz bir ovada karşımıza çıkan çeşitli yüksekliklerdeki onlarca tepecik bize Gordion'a geldiğimizi hatırlatır. Bir kaç saatimizi büyük bir zevkle kültüre ayırabileceğimiz Ören yerinde görülebilecek başlıca yerler arasında yerel müze, Midas'ın tümülüsü ve Gordion kentinin kalıntılarının yer aldığı höyük başta gelir.
gordion |
Müzenin kapalı teşhir salonlarında M.Ö 3000'lerden başlayarak Türk dönemine kadar bölgede hüküm süren uygarlıkların eserleri tanıtılmaktadır. Eserler arasında hiç şüphesiz Frig eserleri daha ayrı bir yer tutmaktadır.
Gordion Antik Kent
Kitap, broşür ve hediyelik bazı eşyaların satıldığı standın görülmesinin ardından müzenin bahçesine geçilir. Bahçede depo, laboratuvar, gösteri salonu ve üç anıtsal eserin teşhiri göze çarpar. Geziye başlamadan önce açıklayıcı bilgi ve çizim içeren tabelalara bakmak gerekir. Frig mozaiği, yeni nakledilen Roma Mozaiği ile Galat mezar anıtı bahçede görülebilecek başlıca eserlerdir. Çevre, bir zamanlar bölgede yetişen sedir, kokulu ardıç, ceviz, şimşir, sarıçam ve porsuk fidanları ile yeşillendirilerek çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Müzeden hemen sonra karşıda yer alan ve kral Midas'ın Tümülüsü olarak kabul edilen tümülüsü daha doğrusu içini görmek gerekir. Antik dönemde kral ve soylu kişilerin mezarı üzerine toprak yığılarak oluşturulan yapay tepeler mevcut idi ki bunlara arkeolojide tümülüs denmektedir. Midas'ın Tümülüsü 300 metre çapı ve 53 metre yüksekliği ile oldukça görkemli olup kendi kategorisinde Anadolu'da ikinci sırada yer alır.
Hemen yakınından ünlü kral yolu'nun da geçtiği tümülüs, 1957 de kazılmış 1960 'da da dönemin teknolojisi kullanılarak mezar odasına kadar modern bir yol yapılmış ve bazı yerler betonla desteklenerek halkın ziyaretine açılmıştır. Yapılan kazılarda başta Midas'ın iskeleti olmak üzere, çok sayıda tunçtan kap-kaçak, çengelli iğne (fibula), ahşap masalar bulunmuş ve eserler Ankara'daki Anadolu medeniyetleri müzesi'nde ayrı bir seksiyonda sergilenmeye başlanmıştır. Günümüzde tümülüs içine girildiğinde kazı ve buluntulara dair çeşitli fotoğraflarla bilgi aktarılmaktadır.
Gordion Antik Kent Müze ve tümülüsün gezilmesinin ardından sıra asıl kent merkezinin yer aldığı höyük kısmına gitmek gerekir. Yaklaşık 1 km. batıda, bir akarsu kenarına konumlanan kent harabesine gidilirken, sonradan kurulan Türk köyü Yassıhöyük yerleşiminin içinden geçilir.
Köy adını, höyüğün biçiminden almıştır.
Eski adıyla Sangarios (Sakarya) Nehrinin yanına kurulan kent, 500 X 350 metre boyutlarında olup araziden bir kaç metre yükseklikte bir höyükte yer alır. Höyük, insanların tarihin çeşitli zamanlarında aynı yerde yaşamasından dolayı oluşmuş doğal tepelere verilen addır.
Başkent Gordion, önceleri arkeolog S.Young, daha sonra kazıyı devam ettiren ekip tarafından kısmen gün ışığına çıkarılmış olup halen çalışmalar devam etmektedir. Yapılan kazılarda şehir suru, anıtsal şehir kapısı merdivenler, saray ve konut alanları gibi mimari buluntular ile kap - kaçak, seramik, mozaik vb. küçük buluntu ve mimari bezemeler ele geçirilmiştir.
Sonuçta, Anadolu arkeolojisinde özellikle M.Ö 8-7 yüzyıllarda önemli bir yer tutan Frigler ile ilgili merak ettiğimiz bilgileri öğrenebileceğimiz gibi Kral Midas'ın yaşamını konu alan efsaneler de belleğimizde ayrı bir yer işgal edecektir.
Midas'ın Eşşek Kulakları ile Midas'ın altına olan özlemini konu edinen efsaneler ve Büyük İskender'in Kördüğüm Efsanesi bu anlamda sözünü edeceğimiz söylencelerdir.
Friglerin Başkenti Gordion'a Bir Gezinti
Reviewed by Editor
on
Salı, Temmuz 03, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: