Ordu Tatil Rehberi
Tabii ki Boztepe’den başlanmalı... Muhteşem bir manzara ayaklarınızın altında. Yeşilin her tonunu Karadeniz’den başlayarak yukarılara doğru görebileceğiniz gerçek bir doğa cenneti.
Şehir merkezinin belirli bir alanındaki betonlaşmaya gözlerinizi kaparsanız yine de Karadeniz’in henüz bozulmamış kentlerinden biri. Sahil boyunca cafeleri, restoranları, parkları ile bir turizm merkezi sanki Ordu. Ekonomisinden fındığı atmış da tüm hatları ile turizme yönelmiş gibi.
Eski evleri, kumsalları, adım başı size kendisini hissettirecek tarihi ile keşfedilmeyi bekliyor Ordu. ...Ve akşam indiğinde kente, sahilde sanki bir podyumdan çıkmışçasına arz-ı endam eden insanlarıyla diğer yüzünü de gösteriyor.
Şaşırtıyor insanı Ordu. “Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa”da olduğu gibi. Ona da bu yakışıyor.
İlk yerleşim bölgeleri Eskipazar. Buradan Ordu’nun diğer bölgelerine yayılıyorlar. Delikkaya, Melet Irmağı (Miletos’tan geliyor) çevresi ile Bozukkale (antik bir liman)... Kent yavaş yavaş gelişiyor. Bu dönemde Altın Post’un peşindeki Argonatlar kente uğruyor. Sonra Pers egemenliği başlıyor kentte. Ardından Büyük İskender alıyor kenti.
Sonra Pontus, Bizans egemenlikleri... Kent bu dönemde gelişip, serpiliyor. Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri'nde çok kültürlü bir yapıya bürünüyor. Türkler, Rumlar, Ermeniler ve Gürcüler bir arada yaşıyorlar. Ordu’nun bereketli toprakları herkese yetiyor.
19. yüzyılın ikinci yarısında büyük bir yangın kenti yok ediyor. Bu nedenle şu an Ordu kent merkezindeki en eski ev bile ancak 115 yaşında. Sonra Birinci Dünya Savaşı... Ordu, çok kültürlü yapısını kaybediyor. Rumlar, Ermeniler gidiyorlar.
Hâlâ kalanlar yok mu? Tabii ki var. Onlar, Türklerin binbir tehlikeyi göze alıp kurtardıkları...
Ordu’da görülecek çok şey bulacaksınız. Hemen sahildeki Eski Kilise ile başlayabilirsiniz turunuza.
Yine Kilise’nin hemen arkasındaki Taşbaşı Mahallesi’nde şimdi koruma altına alınan geleneksel Ordu evlerini Arnavut kaldırımları arşınlayarak görebilirsiniz. Şehrin içideki Paşaoğlu Konağı da mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Bir 19. yüzyıl evinin restorasyonu. Şu an etnografya müzesi olarak kullanılıyor. O dönemin yaşantısını görmek açısından ilginç.
Ordu’ya 1 km uzaklıktaki Bozukkale sahilinde de M.S. 5. yüzyıldan kalma harabeleri görebilirsiniz. Yason Burnu’ndaki Eski Kilise'ye de uğrayın; Altın Post’u arayan Argonatlar'ın buraya uğradığını da unutmayın.
Boztepe’ye çıkıp Ordu’ya bir de oradan bakın. Bu, Ordu’nun olmazsa olmazı. Hakkında birçok söylece olan Kurul Kayaları da görmeye değer yerlerden. Çambaşı Yaylası'na da muhakkak gidin. 1850 metre yükseklikteki yaylada temiz havayı, olağanüstü doğa manzaraları eşliğinde içinize çekin.
Daha da yüksekten hoşlanıyorsanız Karagöl sizin için bulunmaz nimet. Ulaşımı biraz zor, ama değer. Ordu Fatsa arasındaki Bolaman Konağı da ‘eski tatlar’ açısından ilginç bir mekân.
Ünye’de Kale, eski Rum evleri, Tozkoparan Mağaraları, Eski Kilise, Asarkaya Milli Parkı, Yunus Emre Türbesi de gürülecek yerlerden. Ordu tarihindeki en eski yerleşim bölgelerinden Eskipazar da görülmeye değer yerlerden.
Denize girmek istiyorsanız, Ordu-Fatsa arasındaki Caka’ya veya Ordu-Perşembe arasındaki Efirli’ye gidebilirsiniz. Aslında, Ordu-Fatsa arasında birçok koy da denize girmek için çok uygun.
Ünye’de Çamlık da denize girilebilecek yerlerden.
Ordu’nun ilk çağrıştırdığı ürün tabii ki fındık. İşlenmiş ya da işlenmemiş her türlü fındığı kolayca bulabilirsiniz.
...Ve Ordu’nun merkezindeki çarşısını dolaşın. Kalaycıların, bakırcıların, el işi ürünler satan küçük dükkânların arasında değişik duyguları yaşayın. Mutlaka, yöre kadınlarının geleneksel giysisi renk renk peştemallardan bir kaç tane alın. Ayrıca yine kadınların başlarına bağladıkları iğne oyalı ‘çember’leri de görün.
Ordu’dan soya fabrikası ürünü fındık yağı da alabilirsiniz. Kolestrolü düşük ve benzerlerine göre çok daha hafif.
Ünye’nin çarşısında da geleneksel yöre sanat ürünlerini kolayca bulabilirsiniz. Ünye sepetlerinin ünlü olduğunu bir yerlere not edin.
- Yaz da olsa yağmura karşı tedbirli olun. Her an yağmur yağabilir.
- Kalacağınız odaları muhakkak kontrol edin.
- Karadeniz’de yüzmenin riskli olduğunu unutmayın.
- Ekstra harcamalarınızı günü gününe ödeyin. Sonra başınız ağrıyabilir.
- Muhakkak, kent merkezine yakın köylerden birine gidin. Taze ayran için ve tereyağı yiyin.
- Pazarlıksız hiç bir şey almayın.
- Peştemal almayı unutmayın.
- Ordulular’a Giresun’u ve Ünye’yi sakın ola ki övmeyin.
- Türkiye Vosvos Şenliği’nin Ordu’da yapıldığını bilin.
- Türkiye’nin en iyi palavra yarışmasının da Ordu ürünü olduğunu unutmayın.
- Ordu’nun aynı zamanda bir türkü cenneti olduğunu da dikkate alın.
- Boztepe’de kalınabilecek bir işletme olduğunu dikkate alın.
- Karagöl’e çıkarsanız konaklama için burada da bir tesis olduğunu, ancak muhakkak rezervasyon yaptırmanız gerektiğini hatırlayın.
- Ucuz otel arıyorsanız Aziziye Camii civarında bulabileceğinizi unutmayın.
Şehir merkezinin belirli bir alanındaki betonlaşmaya gözlerinizi kaparsanız yine de Karadeniz’in henüz bozulmamış kentlerinden biri. Sahil boyunca cafeleri, restoranları, parkları ile bir turizm merkezi sanki Ordu. Ekonomisinden fındığı atmış da tüm hatları ile turizme yönelmiş gibi.
Eski evleri, kumsalları, adım başı size kendisini hissettirecek tarihi ile keşfedilmeyi bekliyor Ordu. ...Ve akşam indiğinde kente, sahilde sanki bir podyumdan çıkmışçasına arz-ı endam eden insanlarıyla diğer yüzünü de gösteriyor.
Şaşırtıyor insanı Ordu. “Ordu’nun dereleri aksa yukarı aksa”da olduğu gibi. Ona da bu yakışıyor.
Ordu'nun Tarihçesi
Ordu’da M.Ö. 3000 yıllarında Halips adlı bir kavim yaşarmış. Daha sonra Miletoslu (Sinop’tan) bir grup insan geliyor bu liman kentine. Bir koloni kuruyorlar ve adına Kotyora diyorlar.İlk yerleşim bölgeleri Eskipazar. Buradan Ordu’nun diğer bölgelerine yayılıyorlar. Delikkaya, Melet Irmağı (Miletos’tan geliyor) çevresi ile Bozukkale (antik bir liman)... Kent yavaş yavaş gelişiyor. Bu dönemde Altın Post’un peşindeki Argonatlar kente uğruyor. Sonra Pers egemenliği başlıyor kentte. Ardından Büyük İskender alıyor kenti.
Sonra Pontus, Bizans egemenlikleri... Kent bu dönemde gelişip, serpiliyor. Daha sonra Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri'nde çok kültürlü bir yapıya bürünüyor. Türkler, Rumlar, Ermeniler ve Gürcüler bir arada yaşıyorlar. Ordu’nun bereketli toprakları herkese yetiyor.
19. yüzyılın ikinci yarısında büyük bir yangın kenti yok ediyor. Bu nedenle şu an Ordu kent merkezindeki en eski ev bile ancak 115 yaşında. Sonra Birinci Dünya Savaşı... Ordu, çok kültürlü yapısını kaybediyor. Rumlar, Ermeniler gidiyorlar.
Hâlâ kalanlar yok mu? Tabii ki var. Onlar, Türklerin binbir tehlikeyi göze alıp kurtardıkları...
Ordu’da Görülecek Yerler
Ordu’da görülecek çok şey bulacaksınız. Hemen sahildeki Eski Kilise ile başlayabilirsiniz turunuza.
Yine Kilise’nin hemen arkasındaki Taşbaşı Mahallesi’nde şimdi koruma altına alınan geleneksel Ordu evlerini Arnavut kaldırımları arşınlayarak görebilirsiniz. Şehrin içideki Paşaoğlu Konağı da mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Bir 19. yüzyıl evinin restorasyonu. Şu an etnografya müzesi olarak kullanılıyor. O dönemin yaşantısını görmek açısından ilginç.
Ordu’ya 1 km uzaklıktaki Bozukkale sahilinde de M.S. 5. yüzyıldan kalma harabeleri görebilirsiniz. Yason Burnu’ndaki Eski Kilise'ye de uğrayın; Altın Post’u arayan Argonatlar'ın buraya uğradığını da unutmayın.
Boztepe’ye çıkıp Ordu’ya bir de oradan bakın. Bu, Ordu’nun olmazsa olmazı. Hakkında birçok söylece olan Kurul Kayaları da görmeye değer yerlerden. Çambaşı Yaylası'na da muhakkak gidin. 1850 metre yükseklikteki yaylada temiz havayı, olağanüstü doğa manzaraları eşliğinde içinize çekin.
Daha da yüksekten hoşlanıyorsanız Karagöl sizin için bulunmaz nimet. Ulaşımı biraz zor, ama değer. Ordu Fatsa arasındaki Bolaman Konağı da ‘eski tatlar’ açısından ilginç bir mekân.
Ünye’de Kale, eski Rum evleri, Tozkoparan Mağaraları, Eski Kilise, Asarkaya Milli Parkı, Yunus Emre Türbesi de gürülecek yerlerden. Ordu tarihindeki en eski yerleşim bölgelerinden Eskipazar da görülmeye değer yerlerden.
Denize girmek istiyorsanız, Ordu-Fatsa arasındaki Caka’ya veya Ordu-Perşembe arasındaki Efirli’ye gidebilirsiniz. Aslında, Ordu-Fatsa arasında birçok koy da denize girmek için çok uygun.
Ünye’de Çamlık da denize girilebilecek yerlerden.
Alışveriş
Ordu’nun ilk çağrıştırdığı ürün tabii ki fındık. İşlenmiş ya da işlenmemiş her türlü fındığı kolayca bulabilirsiniz.
...Ve Ordu’nun merkezindeki çarşısını dolaşın. Kalaycıların, bakırcıların, el işi ürünler satan küçük dükkânların arasında değişik duyguları yaşayın. Mutlaka, yöre kadınlarının geleneksel giysisi renk renk peştemallardan bir kaç tane alın. Ayrıca yine kadınların başlarına bağladıkları iğne oyalı ‘çember’leri de görün.
Ordu’dan soya fabrikası ürünü fındık yağı da alabilirsiniz. Kolestrolü düşük ve benzerlerine göre çok daha hafif.
Ünye’nin çarşısında da geleneksel yöre sanat ürünlerini kolayca bulabilirsiniz. Ünye sepetlerinin ünlü olduğunu bir yerlere not edin.
Bizden Tüyolar
- Yaz da olsa yağmura karşı tedbirli olun. Her an yağmur yağabilir.
- Kalacağınız odaları muhakkak kontrol edin.
- Karadeniz’de yüzmenin riskli olduğunu unutmayın.
- Ekstra harcamalarınızı günü gününe ödeyin. Sonra başınız ağrıyabilir.
- Muhakkak, kent merkezine yakın köylerden birine gidin. Taze ayran için ve tereyağı yiyin.
- Pazarlıksız hiç bir şey almayın.
- Peştemal almayı unutmayın.
- Ordulular’a Giresun’u ve Ünye’yi sakın ola ki övmeyin.
- Türkiye Vosvos Şenliği’nin Ordu’da yapıldığını bilin.
- Türkiye’nin en iyi palavra yarışmasının da Ordu ürünü olduğunu unutmayın.
- Ordu’nun aynı zamanda bir türkü cenneti olduğunu da dikkate alın.
- Boztepe’de kalınabilecek bir işletme olduğunu dikkate alın.
- Karagöl’e çıkarsanız konaklama için burada da bir tesis olduğunu, ancak muhakkak rezervasyon yaptırmanız gerektiğini hatırlayın.
- Ucuz otel arıyorsanız Aziziye Camii civarında bulabileceğinizi unutmayın.
Ordu Tatil Rehberi
Reviewed by Editor
on
Pazartesi, Ağustos 06, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: