İnceğiz

İçinde bulunduğumuz sonbahar günlerinde havalar daha fazla soğumadan Kırklareli'nin Vize ilçesinin İnceğiz köyündeki kaya kiliselerini görmeye ne dersiniz?

Trakya bölgesindeki Kırklareli'nde kültürel gelişme, Anadolu'dan değişik bir çizgide... Tarih boyunca Avrupa ya da Asya'ya geçen çeşitli kavimlerin uygarlıklarından izler var. Bizanslılardan günümüze kalan ve X.-XIV. yüzyıllarda kullanıldığı sanılan kilise, Trakya'nın Osmanlı hâkimiyetine girmesinden bu yana kendi kaderine terk edilmiş. Bölgenin coğrafi yapısını oluşturan kalker oyularak inşa edildiğinden, mimarisi, Kapadokya'daki tüf kayalıklarının oyularak işlenmesine çok benziyor. İnceğiz Milli Parkı içinde kalan ve manastır olarak da bilinen kilisenin özel bir adı yok. Karasu deresinin kenarından 90 derecelik bir açı ile yükselen ve üç blok halinde bulunan kilisenin, -diğer ikisine ulaşılamadığı için-, ancak bir bloğunu görebildik.

Birinci blokta içten hiçbir bağlantı olmadığı için her bir kata dıştan sonradan oluşan merdivenlerle ulaşabiliyorsunuz. Birinci kata, 50 m'lik bir patikayı tırmanarak ulaşabildik ve genelde bu tip eserlerde sıkça rastlanan bir durumla karşılaştık. Çobanların ağıl olarak kullandığı mekânın duvarları, ısınmak için yakılan otların isinden kararmış durumdaydı. Tekrar kilisenin dışına çıkıp patika yoldan ikinci kattaki ana kilise mekânına girdik. Bu kısımda üç apsis bulunuyor. Ortadaki büyük apsiste din adamlarının oturmaları için iki sıralı bir oturma mekânı var. Bu üç apsisten sonra minik bir apsis daha var ki burada, kayadan oyma bir vaftiz teknesi bulunuyor. Birkaç basamakla çıkılan, başka herhangi bir çıkışı olmayan ve sadece yatmak için kullanılan küçük bir oda da yine bu katta gözümüze çarpan bir detay.

Üçüncü kata çıkmak için  daha önce yaptığımız gibi tekrar bulunduğumuz kattan ayrılıp, patikayı tırmanıyoruz. Derenin suladığı Karasu vadisini izlemek için verdiğimiz çabalar yarım saatimizi alıyor ama değiyor doğrusu. Yemyeşil vadi adeta ayaklarımızın altında. Çayırlara serilip ister yanınızda getirdiğiniz yiyeceklerle piknik yapabilir, isterseniz Karasu deresinin üzerindeki köprüden geçip köyden alışveriş edebilirsiniz. Ama "illa alabalık isteriz" derseniz, Kastro yolunu tutmalısınız. Biz öyle yaptık. 

Ulaşım: Yola İstanbul'dan çıkıyorsanız, Çatalca'ya kadar paralı yoldan gidiyorsunuz. Çatalca gişelerine geldiğinizde normal yola çıkarak Saray yönünde devam ediyor, Saray yolunu geçtikten sonra ise İnceğiz sapağına geliyorsunuz. İnceğiz köyüne girmeden orman yolundan, ormanı solunuzda bırakarak stabilize yol boyunca bir kilometre ilerlediğinizde kaya kiliselerine gelmiş olacaksınız.

Yemek: Yanınızda kumanya getirin. Ya da Karasu deresinden geçip köyden alışveriş yapın.