Polonezköy

İstanbul’un içinde şirin mi şirin bir köy. Evleri, sokakları, doğası ile çölde bir vaha. Şöyle başını dinlemek isteyenler için biçilmiş kaftan.

Kentin insanı ne ister ki daha? İstanbul’un dışında farklı bir köy.

İnsanları, yemekleri, gelenekleriyle sanki Avrupa. Ama sanki başka şeyler var bu işin içinde.

Kim Polonyalı kim değil?

Kim güzel Türkçe konuşuyor?

Neden en güzel yemeğin adı “Antoni Steak"?

Arı poleninden yola çıkarak “Polenezköy” diyebilir miyiz acaba?

Yok, "Polonezköy" diyelim demesine de. İnanın bir şeyler var bu işin içinde.

Restoranlar

Polonezköy'deki lokantalarda, yöreye 1856 yılında yerleşen Polonyalılar'ın damak tadını bulmak mümkün.

Gideceğiniz restoranlarda öğlenleri genellikle, sayısı 50'ye ulaşan yemek çeşidi açık büfede sunuluyor. Akşamları ise alakart yemek mümkün.

Bizden Tüyolar

- Polonezköy yolunda özellikle ağır vasıta trafiğine karşı dikkatli olun.

- Köydeki kahvehanelerden birine mutlaka girin. Polonyalı Türklerin pişti oyunu, gerçekten keyifli.

- Polonezköy’ün balı çok ünlü.

- Köy ve çevresi, yürüyüş, kros ve bisiklet için çok uygun.

- Polonezköy, Türkiye’de pansiyonculuğun ilk ortaya çıktığı yerlerden biri.

- Haftasonları, köyde insan trafiği çok yoğun.

- Köy’e giderken ve dönerken yol üzerindeki satıcılarda hoş şeyler bulabilirsiniz.

Polonezköy Polonezköy Reviewed by Editor on Cuma, Ocak 31, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.