Marmaris ve çevresi

Güneşin yılın pek çok ayında gülümsediği, doğanın yeşil rengini hiç kaybetmediği, mavi rengin en güzelini sunan denizin, dağların çevrelediği koyların sihir dolu atmosferinin insanı büyülediği yerlerde dolaşıyoruz...

MARMARİS ve çevresi adeta rüya gibidir. MARMARİS’e giderken içimi tarifsiz bir sevinç kaplar. MARMARİS’in çevresindeki yerleri görmek, koylarda tekne ile dolaşmak, bu koylarda yüzmek insanı adeta başka alemlere uçurur. Denizle birlikte, doğayı sevenlerin görmedilerse mutlaka görmeleri gereken bir yerdir MARMARİS ve çevresi.... Son yazımda MARMARİS’in içinde dolaşmıştık. Bu kez civarlarda dolaşacağız.


MARMARİS’ten “İçmeler”e doğru gidip, oradan “TURUNÇ” yazılı levhadan dağ yoluna doğru saparsanız, yeşilin onlarca tonu arasında dans eden güneş ışığının inanılmaz güzellikteki görünümü arasında dağa tırmanmaya devam ederek, TURUNÇ’a doğru yol almaya başlarsınız. Bir süre sonra yükseklerdeki yoldan aşağıya baktığınızda, “İçmeler”in Gölenyeli Mahallesinin aşağıda bir yerlerde kaldığını görürsünüz.

Döne döne çıkan asfalt yolu, ulu ağaçlarla dolu orman, adeta sarıp sarmalar. Ve siz yemyeşil bir cennete doğru yol aldığınızı düşünürsünüz. Ara sıra turkuvaz mavisi deniz, dağın aşağısından bir yerlerden size merhaba der.

Yarım saat kadar sonra, aşağı baktığınızda, masmavi doğal bir koyun çevresinde ve yemyeşil yüksek dağların eteğinde kurulmuş olan TURUNÇ’un güzelliği sizi bir an önce aşağıya çağırır. Dik yoldan inerek deniz seviyesine ulaşıp, TURUNÇ’a girersiniz.

TURUNÇ, denizinin temizliği ve kristal kadar pırıltılı suyu ve harika kumsalı ile “Mavi Bayrak” sahibidir. Bu küçük tatil beldesinde oteller, restoranlar adeta sahile dizilmiştir. Bu otellerin arasında, sahil boyunda ki Atatürk heykelinin yanından çok basamaklı merdivenlerle çıkacağınız Emel Sayın’a ait otel de vardır.

TURUNÇ’tan otantik el emeğiyle yapılmış hediyelikler alabileceğiniz gibi, bal, kekik, adaçayı, keçiboynuzu gibi yöreye özel sağlıklı şeyler de bulabilirsiniz.

Yürüyüş seviyorsanız, dağlardaki keçi yollarında yürüyüş yapıp Bozburun yarımadasını keşfedebilirsiniz. TURUNÇ’a kara yolundan gelebileceğiniz gibi, pek çok kişinin tercih ettiği Marmaris’ten kalkan dolmuş tekneleriyle de ulaşabilirsiniz. Eski yıllarda dağ yolu çok çok kötüydü ve sadece tekneyle gelinirdi. Ama artık asfalt bir kara yolu var. Hayli tehlikeli uçurumlardan geçiyorsunuz belki ama manzara bir harika. Yani ben bu yolu çok seviyorum. Tabii seçim sizin...

TURUNÇ’tan ötede MÖ.2 yüzyılda keşfedilmiş bir yer olan “AMOS” ile ondan biraz daha ötedeki “KUMLUBÜK”adeta birbirleriyle yarışan harika iki koydur. Buradaki plajlardan denize girdiğinizde, denizin dibindeki çakıltaşlarını son derece net bir şekilde görebilirsiniz. Buralarda bir de fosforlu mağara var. Tekneyle içine girebildiğiniz bu mağarada denizin rengi fosforlu bir renk alıyor. Burada yüzebilirsiniz de... Ben yüzerken vücudumun da sanki fosforlu bir görünüm aldığı hissine kapıldım. Burada deniz o kadar etkileyici yani...

Sizi ORHANİYE ve oradan araba ile 5 dakika uzaklıktaki KIZKUMU’na da götürmek istiyorum. Tekneyle gittiğinizde sabahın ilk ışıklarında, denizin turkuvaz mavisi üzerinde titreşen gümüş rengi ışıltıların arasında yüzerken, insanın buradan ayrılası gelmiyor. MARMARİS’ten araba ile DATÇA yönüne doğru giderseniz, yarım saat kadar sonra ORHANİYEdesiniz. Burada, tekneyle gidenlerin demirlediği Martı Marina var. Aklıma gelmişken yazayım, marinanın yanında kumsalda da “Zuhal Restoran” var. Deniz-güneş insanı acıktırır malum...

ORHANİYE’de en ilginç yer KIZKUMU... Burada koyun ortasına kadar uzanan ve de aşağı yukarı 100 metre uzunluğunda olan kumdan bir yol var. Birkaç santimlik suyun içinde yürüyünce, insanlar suyun üzerinde yürüyor gibi görünüyorlar. E-artık burada birkaç poz resim ya da video görüntüsü çekip, eve döndüğünüzde arkadaşlarınıza su üzerinde yürüyebilen bir sihirbaz olduğunuzu gösterebilirsiniz.

MARMARİS ve çevresine, bulunduğunuz şehirlerden otobüslere binerek de ulaşabilirsiniz. Bu yol tabii ki daha ucuzdur ama Allahın sıcağında onca uzun yola katlanmak hayli zordur. Tabii uçak bilet fiyatları da gün geçtikçe zamlanmakta! Ama yine de olanaklarınız izin veriyorsa, uçakla Dalaman’a uçmak, oradan civarı dolaşmak en doğru seçimdir. Ya da sıcakta araba kullanmak sizi etkilemiyorsa, daha da iyisi arabanızla MARMARİS’e gitmeniz ve civarı doya doya gezmenizdir.

Dalaman havaalanına en yakın olan görülecek yer, gerçekten harika bir görünümü olan “İztuzu Kumsalı”nı kendilerine üreme mekanı olarak seçen “Caretta-Caretta” deniz kaplumbağalarıyla, kayaların içine gömülerek yapılmış Likya Kaya Mezarları ve Kaunos Antik Kenti ile ünlü DALYAN’dır. Havaalanından buraya taksi ile de gelebilirsiniz.

Adından da anlaşılacağı gibi burada balık üretim çiftlikleri ile sıcak su kaplıcaları ve kükürtlü kaynak sularının oluşturduğu “Çamur Banyosu” DALYAN’ın diğer özelliklerinin oluşturuyor. Geçmişte 40 kaynak varken, zaman içinde birçoğu kaybolmuş. Bugün sadece 4 aktif kaynak kalmış. Dünyaca ünlü aktör Dustin Hoffman ve şarkıcı Sting, birkaç yıl önce aileleriyle buraya gelmiş, çamurlara bulanmış resimleri basında günlerce yer almıştı. Buraya giderseniz üzüm ve karpuz suyu içmenizi öneririm.Sıcakta iyi gidiyor.

DALYAN; Köycegiz gölünü Akdeniz'e bağlayan kanal ve deltanın üzerinde yer alan küçük bir tatil beldesi... Öyle MARMARİS barlar sokağındaki gibi çılgın bir gece hayatı istiyorsanız burada bulamazsınız. Çünkü DALYAN sakin, tam kafa dinlenecek bir yer.. 1600'lü yıllardan kalma camiisi, etrafındaki asırlık çınarları, kanal kıyısındaki restoranları ve çarşısı DALYAN’ın güzelliklerinden...

Burada sazlıklardan oluşan adeta doğal bir labirent arasında, limandan kalkan dolmuş tekneleriyle sazlıklar arasında kıvrıla kıvrıla yol alıp 40-45 dakikalık harika bir gezinti yaparak Akdeniz'e ve “İztuzu Plajı”na ulaşabilirsiniz. Her yıl “İztuzu” kumsalına yumurta bırakan ve Dalyan'ın simgesi haline gelmiş olan Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının korunması ve deltanın doğal yapısının bozulmaması için DALYAN Bölges, sit alanı ilan edilmiş.

Dünyada 7 tür denizkaplumbağası varmış ve bu türlerin hepsi de tehlike altında ya da yok olma tehlikesiyle karşı karşıyaymış. Bu türlerden Caretta Caretta’lar bir zamanlar Akdeniz kıyılarında ki kumsallarda yumurtlarlarmış. Ama ne yazık ki sahillerdeki yapılaşma yüzünden yumurtalarını bırakmak için geldikleri kumsalların sayısı hızla azalmış ve bu kaplumbağaların Akdeniz'de sığınabildiği en son yerlerin başında da DALYAN-İztuzu geliyor, artık bunu hemen hemen hepimiz biliyoruz.

Türkiye'nin de içinde bulunduğu Bern ve Barcelona Uluslararası Sözleşmeleri gereğince ve yasal düzenlemelerle DALYAN koruma altına alınmış. Carettaların avlanması, onların üreme alanı olarak belirlenen yerlerden kum ve çakıl çıkarılması da yasaklanmış.

Bu sevimli hayvancıklara zarar vermemek için kumsalda gece ışıkla dolaşmamak gerekiyor. Dişi Carettalar ışık ve sesten rahatsız olduklarından, ışık görüp ses duyunca, kumsala yumurtlamayarak denize geri dönüyorlarmış. O zaman da denize bıraktıkları yumurtalar zarar görüyormuş. Kara tarafında ışık gördüklerinde de yollarını kaybedip denize ulaşamadan ölüyorlarmış. Sürat teknelerinin de kıyıdan itibaren bir mil içinde hız yapmamaları gerekiyormuş. Çünkü hava almak için su yüzeyine çıkan Carettalar teknelerden kaçamayıp parçalanıyorlarmış. Ayrıca “İztuzu Kumsalı”na ve denize çöp atmayın diye uyarıyorlar. Çünkü Carettalar bu çöpleri, yemeği sevdikleri denizanası sanıp yemeye kalkınca boğularak ölüyorlarmış.

Kumsaldan 35 metre içeriye kadar deniz şemsiyesi dikmeyin, şezlong koymayın, evcil hayvanlarınızı başıboş bırakmayın diyorlar. Çünkü hem kum içindeki yuvalar zarar görüyormuş, hem de geceleri bunlara çarpan Carettalar yuva yapmadan denize geri dönüyorlarmış. Bu su kaplumbağaları 15 Mayıs-15 Ekim arasında yumurta bırakıyorlarmış.

55 günde yumurtadan çıkıp denize kavuşan bebek kaplumbağalar, DALYAN halkı ve çevre örgütlerince titizlikle korunuyor. Yavru Caretta görürseniz, elinize almayın, denize siz taşımayın diye uyarıyorlar. Yavruların kumsalı aşarak denize kendilerinin gitmesi doğal olanıymış. Bir de Carettaların yuvalarının olduğu yerlere görevliler tarafından konan işaretlerin yerini oynatmayın diyorlar. Bu kurallar “Doğal Hayatı Koruma Derneği” tarafından konmuş. Ayrıca “İztuzu Kumsalı”na gece girmek de yasak. Burada sadece 08:00 ile 21:00 arasında kalabiliyorsunuz. Bilginiz olsun. Bölge çevrecilerin sıkı kontrolü altında. Ha burada bir de dünyaca ünlü Mavi yengeçler var.

DALYAN’dan Dalaman Havaalanı yarım saat, Köyceğiz yarım saat, Fethiye 1 saat, Marmaris 1,5 saat, İztuzu Plajı karadan 15 dakika uzaklıkta...Aralık ayında 15-16 derece, yazın da ortalama 35 derece civarındaki iklim nedeniyle Anadolu'da yaşayan pek çok kuş türü de "kışlak alanı" olarak DALYAN’ı seçiyormuş.

“KAUNOS Antik Kenti” ise, Köyceğiz Gölü ile Akdeniz arasında, Dalyan şehir merkezinin karşı kıyısında... “KAUNOS”un kuruluşunun M.Ö. 10. yüzyıldan öncelere dayandığı tahmin ediliyormuş. Geniş bir alan üzerinde kurulan “Kaunos”ta görülecek yerler arasında Akropol yani yüksek şehir, Akropol'ü çevreleyen surlar, 5 bin kişilik antik harika bir tiyatro, 4 tapınak, agora yani pazar yeri, Roma hamamları, zevk evleri ve Kaya Mezarları var. Tekne gezisi yaparken de bu kaya mezarlarının dibinden geçiyorsunuz.

DALYAN’da MARMARİS’teki gibi lüks oteller yok. Ancak konforlu, her türlü ihtiyaca cevap veren, klimalı tesislerin yatak kapasiteleri ve pansiyonlar oldukça fazla. Bunlardan biri de “Palm Garden Oteli”... DALYAN'da kanal boyunca su kenarına dizili ya da sokaklara dizilmiş masalarıyla bir çok restoran, bar var. “Melody”, “Riveside” ve “Saray Begonvil”, bunlardan bazıları... DALYAN’da ki restoranlarda balık yemeği yiyenlerin tercihi genellikle kefal balığı oluyor. Tadı harikaymış. Ama ben et-balık-tavuk yemeyen klasik bir vejetaryen olduğumdan, balığın lezzetini ancak arkadaşlarımın methiyelerini size aktararak yazabiliyorum.

Dalyan'da müzikli barların ve cafelerin bulunduğu sokaklarda, turistik eşya dükkanları ile tezgahlardan buranın sembolü olan Caretta maskot ve biblolarından alabilirsiniz. Ayrıca, Ortaca yöresinde, "döven" adlı tezgahlarda pamuk ve yün ipliklerle dokunan "ehram" ve "Bürümcükler", farklı ipliklerle çalışılan "Dantel", "Boncuk oyası" gibi el işlemeleri de DALYAN’dan satın alabileceğiniz şeylerden...

Mumlanmış balık havyarı ve narenciye balı almanızı da tavsiye edebilirim. Çeşitli otlara sofranızda yer vermeyi seviyorsanız, Cumartesi günleri kurulan pazardan bir tür sarmaşık olan Silcan otu ile zeytinyağı ve sarımsak sosuyla yenen ve hafif acımsı tadı olan deniz börülcesi Geren satın alabilirsiniz.

Dalyan'da yılın neredeyse tamamı güneşli geçtiğinden turizm sezonu 1 Nisan'da başlayıp, yıl sonuna kadar sürüyor. Ama bu yıl Irak Savaşı yüzünden Nisan ayı içinde DALYAN, MARMARİS ve bölgedeki diğer tatil beldelerinde turist sayısı yok denecek kadar azdı. Neyse ki 19 Mayıs Tatilinin biraz uzun olması buraları iç turizmle canlandırdı.

Ama ne yazık ki Türkiye’ye “para bırakan” zengin turistler nedense çok az geliyor. “Her şey dahil” programı ile gelen yabancı turistler otellerinden dışarı pek çıkmıyorlar. Ve ne yazık ki Türkiye’nin turizmine doğru dürüst para bırakmıyorlar.

DALYAN’a gelen turistlerin en rağbet ettikleri şey, labirent görünümlü kanallar arasında ki günlük gezi turlarına katılmak... Dalyan sahilinden kalkan teknelerle günlük turlara katılanlar, 40-45 dakikalık gezi teknelerine ödediklerinden daha fazla ücret ödüyorlar. Bu turlara öğle yemeği dedahil olursa fiyat biraz daha artıyor.

“İztuzu”nda sığ olan kıyı şeridinin kum yapısı çeşitli doğa etkenleriyle, her yıl değişik şekiller alıyormuş. Akşam güneşinde kumu süpüren rüzgarla oluşan kum dalgaları ve tepecikler, Afrika çöllerinde gördüğüm harika görüntüleri anımsatıyordu.

DALYAN'ın Akdeniz'le buluşma yerinde bir de ada var. Adını, ortasında bulunan delikten almış olmalı ki, bu adaya"Delikli Ada" deniyor. Üzerinde deniz fenerleri olan adanın koylarında, kanala giremeyen yatlar demirliyor.

Bu yaz gidin buralara... gezin... görün.... tadını çıkarın MARMARİS’in çevresinin....

Bol güneşli günler içinizi ısıtsın.... Tıpkı aşkın insanın içini ısıttığı gibi....
Marmaris ve çevresi Marmaris ve çevresi Reviewed by Editor on Cumartesi, Şubat 08, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.