Fethiye Tarihçesi, Bilgileri ve Gezilecek Yerler

Fethiye

Akdeniz bölgesinin batı kesiminde, Muğla iline bağlı ilçe ve ilçe merkezi olan Fethiye, 3.059 km2 lik bir yüzölçümüne sahiptir. Kuzeyinde Denizli ve Burdur, doğu ve güneydoğusunda Antalya, güney ve batısında Akdeniz, kuzeybatısında ise Dalaman ilçesi yer alır. Batıda 1.969 m'lik yüksekliği ile Baba Dağı, kuzeyinde ise yüksekliği 2.000 m'yi aşan Boncuk Dağı ile çevrilidir. Türkiye'nin önde gelen turizm merkezlerinden biri olan ilçe, turistlerin dikkatini en çok Ölüdeniz yöresiyle çeker.

Doğal ve tarihi güzelliklere sahip olan Fethiye'nin kıyıları, dünya'da eşine az rastlanan "Sığla" ağaçlarıyla kaplıdır. Geleneksel bir uğraş olan dokumacılık, Fethiye köylerinde günümüzde de süregelmektedir. Buralardaki el tezgahlarında "kilim" ve "dastar" dokumacılığı yapılır.

Modern Fethiye'nin yakınlarındaki Belen'de MÖ 3000'lerde kurulduğu sanılan antik Telmessos kenti, Likya'nın Karya sınırında yer alıyordu. Uzun bir süre bağımsızlığını koruduktan sonra, MÖ 6. yüzyıl ortalarında Pers egemenliğine girdi. Daha sonra çeşitli krallıkların egemenliğine girip ayrıldı. Son olarak MÖ 188'de Bergama (Pergamon) Krallığı'nın egemenliğine giren kent, MÖ 133'te yine bağımsızlığını elde etti ve Rodos ile işbirliği yaparak Pontus kralına karşı koydu. Sonra Roma ve Bizans yönetiminde yaşadı. 9. yüzyıldan sonra "Makri" adıyla anılmaya başlandı. 1424'te Osmanlı topraklarına katıldı. 1913 yılında uçağı düşerek şehit olan Fethi Bey'in anısına adı "Fethiye" olarak değiştirildi.

Zaman zaman çok büyük deprem felaketleri yaşayan Fethiye, 1856'daki depremle tamamen yerle bir olmuştur. 1957'deki en son depremde ise 1600 evden 1500'ü yıkılmıştır. Günümüze hiçbir kalıntısı kalmayan antik Telmessos kentinin de depremlerle yıkıldığı ve kalıntılarının sonraki yerleşmelerin yapımında kullanıldığı sanılmaktadır. Kent çevresinde görülen genellikle ev biçimindeki kaya mezarları, Likya sanatının özgün ürünleridir. Ahşap konut mimarisinin izlerini taşıyan taş lahitlere kentin çeşitli yörelerinde rastlanır.

Fethiye gezilecek yerler

FETHİYE

Fethiye

Arkeoloji Müzesi: Fethiye'de 1965'te kurulan müzede eserler iki salonda sergilenir. Birinci salonda Tlos'tan gelen mezar anıtının parçaları, mezar stelleri, adak stelleri, sütun kaideleri, pithoslar, Lykia, Roma ve Bizans devirlerine ait pişmiş toprak vazo ve heykelcikler, ikinci salonda ise çeşitli devirlere ait sikke kolleksiyonu, büyük bronz el, tarih öncesi ve sonrası devirlere ait kadın süs eşyaları, mermerden yapılma Kaidos tipindeki Afrodit heykelcikleri, ütüler, tahtadan yapılma boyalı kadın heykeli, Rum ve Musevi eserleri ve Roma imparatoru Hadrianus'a ait olması muhtemel bir de portre baş sergilenir.

TARİHİ YERLER

Pınara Antik Kenti: Minare Köyüne 2 km mesafedeki Pınara, antik Lykia bölgesinin başkenti Ksanthos'un da bulunduğu Eşen ‚ayı vadisinde yer alır. Kentin, Lykia dilindeki en eski adının Pinale olduğu ve bu adı, üzerinde Akropolis'in de yer aldığı yaklaşık 200 m yüksekliğindeki kaya kütlesinin yuvarlak formundan aldığı söylenir. Bu muazzam kayanın dümdüz duvar gibi inen 100 m'lik bölümüne, bal peteği görünümü veren yüzlerce oyuk açılmıştır. Dikdörtgen formlu, sade görünüşlü bu oyuklar, Lykia bölgesinin ünlü kaya mezarlarının bir türüdür. Lykia Birliği'nin en büyük 6 kentinden biri olan Pınara'da daha sonraki dönemlere ait kalıntılar, Akropolis Tepesi ile onun doğusundaki tepenin arasında yer alır. Kimisi harap olan Roma devri kalıntıları, Podiumlu Tapınağı, agora, odeon, tiyatro ve Lykia evi tipindeki kaya mezarları görülmeye değer yerlerdir.

Sidyma Harabeleri: Boğaziçi, diğer adıyla Dodurga'daki Sidyma Harabeleri'nin tarihi MÖ 2. yüzyıla uzanır. Akropolis olarak adlandırılan yerde bir Bizans kalesinin kalıntıları, ayrıca bir Roma devri hamamı ve bir tapınak yer alır. Kentin kurulduğu yüksek vadinin doğusu Nekropolis (mezarlık)'tır. Burada lahitlerin yanı sıra tapınak şelinde bir de mezar anıtı bulunur.

Letoon: Su birikintileri içindeki sıralı sütunların tamamladığı bu tarihi atmosfere, kurbağa ve su kaplumbağaları ayrı bir anlam katar. Lykia bölgesinin kutsal merkezi olan Letoon'da, Tanrıça Leto'nun ve efsaneye göre Eşen ‚ayı vadisinde doğan ikiz çocukları Apollon ve Artemis'in tapınakları bulunmaktadır. Dini toplantıların ve festivallerin yapıldığı bu merkezin bir de tiyatrosu vardır.

FETHİYE ÇEVRESİ

Ölüdeniz: Özellikle deniz suyunun turkuvaz rengi berraklığı ve ilginç doğası ile dikkati çeken Ölüdeniz, bölgeye gelen her turistin uğrak yeridir.

Çalış Plajı: Fethiye'nin 4 km kuzeyinde yer alan Çalış Plajı, konaklama ve eğlence merkezi olduğu kadar, 5 km'lik kumsalı ve temiz denizi ile her türlü su sporuna elverişli bir yöredir. Merkezden dolmuş veya otobüslerle ulaşım sağlanabilir.

Saklıkent: Fethiye'den 45 km uzaklıktaki Saklıkent, uzunluğu 17 km'yi bulan bir kanyondur. Yaz sıcağında bunalan gezginlerin bol sulu, alabalıklı, serin bir sığınma merkezi olan Saklıkent, daracık kanyonun içinde yapılacak keyifli bir yürüyüş için mutlaka görülmesi gereken bir doğa harikasıdır.

Kayaköy: 19. yüzyılda yörenin en önemli yerleşim merkezi olan, ancak günümüzde bir hayalet köy görünümü sunan bu ilginç yerleşime, Fethiye Kalesi'nin arkasında kalan 7 km'lik orman yolunu kullanarak ulaşabilirsiniz.

Hirasönü Köyü: Fethiye-Ölüdeniz karayolu üzerinde ve Ovacık köyünün bitiminde yer alır. Çam ormanlarıyla kaplı bu şirin köy, Fethiye'nin en gözde sayfiyelerinden biridir.

KOYLAR

Kelebekler Vadisi: Türkiye'nin sahip olduğu en güzel koylardan biridir. Koydan yukarı doğru tırmanan vadi, aynı zamanda binlerce tür kelebeğin yaşadığı bir doğa müzesi gibidir. Karadan ulaşılamayan bu güzel vadiye tekne turları ile gidebilirsiniz.

Oniki Adalar: Şövalye Adası'ndan başlayarak Fethiye Körfezi'nin batı ve kuzeybatısına uzanan "Karanlıkiçi" adalar topluluğunu, Fethiye iskelesinden hergün kalkan gezi tekneleri ile gezebilirsiniz. Kızılada, Delikli Adalar, Yassıca Adalar, Tersane Adası ve Domuz Adası, görülmesi gerekenlerden yalnızca birkaçı.

Gemiler Adası: Diğer adı Aya Nicholas olan adada, dini yapılar çoğunluktadır. Adadaki kalıntılar arasında, erken hıristiyanlık ve Bizans dönemine ait kiliseler ve deniz kıyısındaki sarnıç ilgi çekicidir. Tepedeki saray ile aşağıdaki kilise arasında yer alan 500 m uzunluğundaki tünel, adadaki tarihi eserlerin en önemlilerindendir.