Kısırlık

Kısırlık oldukça yaygın bir sorundur. Yaygındır; çünkü çiftlerin %17'den fazlasını ilgilendirir. Her birimiz çevremizde bu tür sorunları olan, bundan kurtulmaya uğraşan çiftler tanırız. Birkaç yüzyıl öncesine kadar çocuk sahibi olamamak, açıklanamayan bir yazgı kabul edilmişti. Oysa günümüzde, tıbbın kısırlıkla uğraşan özel bir dalı vardır ve soruna bir çözüm getirmeye çalışılmaktadır.

Kısırlık

Kısırlığın tam olarak ne olduğunu tanımlamak  zor değildir. Sorunu en ince ayrıntılarına kadar anlamak için hekim olmak da gerekmez. Kısırlık (sterilite) kadının ya da erkeğin üreme yeteneğinde kesin bir eksiklik demektir. Oysa infertilite "geçici üreme yeteneği yokluğu"  anlamına gelir. Erkekte canlı ve sağlam sperm hücresi sayısının azlığı söz konusudur. Kadında ise, döllenmiş yumurtanın dölyatağına yuvalanmasında ya da yuvalandıktan sonra korunmasında görülen bozukluktur. Bu durumda ardarda düşükler meydana gelir. Ayrıca subfertilite ( ikinci derecede kısırlık ) denen, çok sık rastlanan bir durum daha vardır. Yani kadın ya da erkekten birinde basit bir rahatsızlık vardır; bu da çifti kısır yapmaya yeter. Bu durumda olup da uzun süre kısır olduğu sanılan, ancak ikinci bir evlilik yaptıklarında çocuk sahibi olan kişilere rastlanılmaktadır.