Van Turistik Rehberi
Van ve çevresi coğrafya ve savunma bakımından önemli bir konum teşkil ettiği için çok eski dönemlerden beri yerleşim alanı olmuştur. Yapılan arkeolojik kazılar ve araştırmalar sonucunda Yenitaş Çağ'ı, Kalkolotik Çağ'ı ve Tunç Çağı'nın başlarında bu yöreye yerleşme olduğu kesinlik kazanmıştır. Van Urartular zamanında önem kazanmıştır. O zamanki adı Tuşba olan Van şehri yaklaşık 300 yıl Urartu devletine başkentlik yapmıştır. Tuşba'nın özünü teşkil eden Van Kalesi o devirlerde kurulmuştur.
Van adı ise Urartu'ca Biane adının zamanla Viane, daha sonra Van'a dönüşmesinden oluşmuştur. Geçmişi M.Ö. 5000 yıllarına değin uzanan Van, Doğu'nun turizm başkenti olmaya aday. Büyüleyici güzelliği ile Van Gölü, Urartu Medeniyeti'nden kalıntılarıyla ve krater gölüyle Nemrut Dağı Van'da görülmesi gereken yerler arasına sokuyor.
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı-Murat-Van bölümünde yer alan Van; kuzeyden Ağrı, batıda Van Gölü ile Bitlis, güneyde Siirt, Şırnak ve Hakkari illeriyle komşudur. Doğusunda ise İran devlet sınırı yer alır. Van ilinde karasal iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş tipi iklim görülür. Bu iklim değişikliğinin başlıca etkeni Van Gölü'dür. Kışlar uzun ve kar yağışlı, yazlar ise az yağışlı ve sıcak geçer.
Van ve çevresi geçmişten günümüze birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmaktadır. Bu çerçevede tarih öncesi devirlere ait kaya ve mağara resimleri, tapınaklar, su yolları, madeni eşyalar, dini yapılar, kaleler gibi önemli kalıntılar bulunmuştur. Van yöresinin geçmişine ait(Urartu, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlular'ın) çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan bu eserler tarihe tanıklık etmektedir. Van, tarih ve arkeoloji tutkunları için eşsiz bir yerdir.
Eski Van şehri çarşıları, mahalleleri, han, hamam, taş döşeli caddelerinin yanında Van Evleri ile Osmanlı kentlerinin geleneksel mimarisinin tipik özelliklerini günümüze kadar taşımaktaydır. 1915 Rus-Ermeni işgaline kadar yaşanılır bir kent olan Van, 1918'de Ruslar'ın bölgeden çekilişi sırasında Eski Van şehri ve Bağ Evlerinin tümü yakılıp yıkılmıştır.
Eski Van Evleri; tek katlı, çift katlı cumbasız, çift katlı cumbalı ve özel evler olarak 4 gruba ayrılmaktadır. Her evin vazgeçilmez özelliği olan tandır evi, ahırı evlerden ayrı bahçe içinde veya bitişik yer alır. Evlerde topraktan yapılan kerpiç, subasmanında kesme veya molaz taş, örtü sisteminde döşeme, mertek ve düzdam kullanılır. Van Valiliği tarafından yaptırılan örnek Van Evi etnoğrafya müzesinde ziyaretçilere açılmıştır.
Van Müzesi zengin kolleksiyonlarıyla görülmeye değer bir müze. Müzede Arkeolojik ve Etnografik Eserler olarak iki ana grup sergileniyor. Arkeolojik eserler salonunda, Prehistorik Dönem'den Urartu Dönemi sonuna kadar olan eserler kronolojik bir sırayla mevcut. Karagündüz Nekropol kazısına ait mezar buluntuları, Çavuştepe, Toprakkale, Van Kalesi, Anzaf Kaleleri ve Ayanıs Kalesi kazılarında ortaya çıkarılmış olan çanak ve çömlekler, bronzdan miğferler, kılıçlar, kemerler, mutfak kapları ile duvar mozaikleri Urartu Dönemi'nin ihtişamını gözler önüne seren kalıntılar arasında... Ayrıca Tilkitepe ve Kızdamı yerleşim yerlerinden elde edilen, obsidyen ve kemik aletlerden oluşan Prehistorik buluntular arkeoloji meraklılarının ilgisine sunulmuş...
Taş eserler salonu olarak adlandırılan iç avluda ise Neolitik Dönem'e ait Tirişin Yaylası kaya resimleri, Urartu Dönemi'ne ait çivi yazılı kitabeler ve Gevaş Selçuklu Türk Mezarlığı'ndan getirilen taş sandukalar Van'ın tarihi zenginliğini sergilemekte.
Etnografik eserler salonunda Van-Hakkâri yöresine özgü kilimlerin oluşturduğu koleksiyon, Van yapımı gümüş kemerler, bilezikler, tepelikler, küpeler, gerdanlıklar ile tütün tabakaları, değişik malzemelerden tesbih ve ağızlıklar ile bronzdan mutfak kapları teşhir ediliyor. Değişik tarihlere ait el yazması Kur'an-ı Kerim'ler ve edebi eserlerin yer aldığı etnografik eserler salonun bir bölümünde yer alıyor. Van'ın otantik yapısını gözler önüne seren Şark Köşesi de ziyaretçilerin ilgisini cezbediyor.
Müze bahçesinde Urartu Dönemi'ne ait çivi yazılı zafer stelleri, kitabeler ve Tanrı Teişeba kabartması, Akkoyunlu ve Karakoyunlular Dönemi'ne ait koç ve koyun şeklindeki mezar taşları ve Selçuklular Dönemi'ne ait mezar taşlarından oluşan zengin bir taş eserler oleksiyonu sergileniyor.
Urartuların ilk başkentinin Van Kalesi civarında kurulduğu biliniyor. M.Ö. 9. yy.'ın ortalarında Urartu Kralı I. Sarduri tarafından yaptırılan kale, zamana ve kötü koşullara rağmen sapasağlam ayakta kalmayı başarabilmiş. Kalenin ana girişi kuzeybatıda...
Girişin hemen batısında I. Sarduri tarafından Assur diliyle yazılmış çivi yazılı kitabelerin bulunduğu Sarduri Burcu (Madır Burcu) yer alıyor. Kalenin kuzeybatı ucundan yukarıya çıkıldığında, Urartu Kralı I. Argisti'nin mezar anıtının yanı sıra, giriş kısmındaki duvarlarda çivi yazılı yıllıklar göz kamaştırıyor. Kalenin güney kesiminde ise Urartu krallarına ait mezar odaları yer alıyor. Kalenin civarı da oldukça ilginç enstanteneler barındırıyor. Van Kalesi'nin gölgesinde yer alan minik bir alabalık yetiştirme çifliği bu ilginç enstantenelerden biri. Güneyde eski Van şehrine ait kalıntılar var... Toprağı azıcık eşelediğinizde bile çanak çömlek kalıntılarına rastlamanız mümkün... Selçuklu Dönemi'ne ait Ulu Camii ile Osmanlı Dönemi'ne ait Kaya Çelebi ve Hüsrev Paşa Camileri görülmeye değer diğer mekanlar arasında.
Van-Tatvan karayolu üzerinde, Van'a 55 km. uzaklıkta, Akdamar Adası'na kalkan motorların iskelesi bulunuyor. İskeleden yirmi dakikalık bir motor yolculuğu ile ulaşılan Akdamar Adası, Ermeni taş işçiliğinin mükemmel örneklerinden biri olan Akdamar Kilisesi'ne ev sahipliği yapıyor. Yörede hüküm süren Vaspurakan Hanedanınca, Kral I. Gagik tarafından M.S. 915-921 yılları arasında Mimar Keşiş Manuel'e yaptırılan kilise, merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç planında olup, kırmızı kesme tüf taşlarıyla inşa edilmiş.
Yapının dışındaki taş kabartmalarda İncil ve Tevrat'dan alınan dini konuların yanı sıra, dünyevi konular, saray hayatı, av sahneleri, insan ve hayvan figürleri tasvir edilmiş. Kilise duvarlarının iç yüzeyleri günümüzde hemen hemen kaybolmaya yüz tutan dini konulu fresklerle bezenmiş... Bu duvar resimleri yöredeki en kapsamlı ve en erken tarihli örnekler olarak ayrı bir önem taşıyor.
Van il merkezinin 37 km. güneyinde, Van-Tatvan karayolu üzerinde yer alan Gevaş, Urartular Dönemi'nden beri önemli bir yerleşim yeri olmuş. M.S. 14. yy.'a ait Selçuklu mezarlığı, Urartularca kurulmuş ve sonradan Selçuklular tarafından da kullanılmış olan Halime Hatun Kümbeti ve 400'den fazla mezar içeren mezarlık, Selçuklu taş sanatının kendine özgü yapısını gözler önüne sermekte.
Van'ın 24 km. güneydoğusunda bulunan Çavuştepe Kalesi M.Ö. 764-735 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Sarduri tarafından inşa ettirilmiş... 1961 yılından beri Türk bilimadamlarınca kazı yapılan Çavuştepe'de; Aşağı ve Yukarı Kale, ortada ana giriş kapısı ile birleşiyor. Doğu'da bulunan Yukarı Kale'de büyük bir kaya platformu ve Urartu Baş Tanrısı Haldi'ye ait tapınak bulunuyor. Aşağı Kale' de çok sayıda atölye binasıyla 4-5 m. yüksekliğinde taş surlar, saray, depo, mahzenler ve Urartu Tanrısı İrmuşini'ye ait tapınak yer alıyor.
Hoşap Kalesi: Kale Çavuştepe'nin 40 km. doğusunda yer alıyor. 1643 yılında Osmanlılara bağlı Mahmudilerin Beyi Sarı Süleyman tarafından yaptırılan kale kendisi ile aynı adı taşıyan Hoşap Suyu'nun sarp kayalıkları üzerinde yükseliyor. Kalenin batıya bakan girişi ve özgün kapısı bozulmadan günümüze kadar ulaşabilmiş...
Van'ın doğal güzelliklerinin başında yurdumuzun ve dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü geliyor. Volkanik bir göl olan Van Gölü, çok sayıda koyu bulunmaktadır. Yüzölçümü 3.713 km²'dir. Suyu sodalı ve tuzludur. Göl'ün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir.
Van, Nemrut Dağı'na da ev sahipliği yapıyor. Eski bir yanardağ olan Nemrut'un tepesindeki krater gölü Türkiye'nin en etkileyici manzaralarından birine sahiptir.
Van'a gidip de dünyaca ünlü Van kedilerini görmemek olmaz. Van'ın 5 km kuzeyindeki Köy İşleri Çiftliği'nde yetiştirilen Van kedilerini Van sokaklarında görmek nerdeyse imkansız artık. Safkan Van kedisi yetiştirmek için kurulan çiftlik, kediseverler için tam anlamıyla bir cennet.
Van'ı dünyaya tanıtan ve artık Van'ın sembolü olan Van kedisi'ne Van halkı "Pişik" demektedir. Türkülere, manilere ve artık neredeyse sosyal yaşama giren bu kedilerinin en büyük özellikleri ise uzun tüylü, uysal, bir gözü mavi, bir gözü sarı, veya bir gözü mavi bir gözü yeşil olabilmektedir.
Kültür varlıkları, doğal güzellikleri, mahalli gelenekleri, ulaşım imkanları ve dört mevsim farklı güzellikler yaşatan iklimiyle Van, Doğu Anadolu'nun incisidir. Su sporları, Van Gölü'nün sodalı sularında daha da keyifli yapılıyor. Kışın kayak, yazın ise yüzme, sörf, optims, rafting imkanları ile Van, turizmde potansiyel sahibi il'dir. Özellikle rafting yapanlar için bulunmaz bir yer. Doğu Anadolu'nun en yeşillik alanlarından biri olan Van'da, haftasonu aktivitesi ise Van Gölü'nün ormanlık kıyılarında piknik yapmak.
THY'nin İstanbul'dan Van'a aktarmalı ve aktarmasız uçuşları mevcut.
Başlıca gelir kaynaklardan biri hayvancılık olan Van'da et ve süt ürünlerinin ayrı bir yeri var. Manda kaymağı ve Van'ın meşhur peyniri otlu peynirle yapılacak bir kahvaltı Van gezinize lezzet katacak. Kahvaltı salonları ise Van'da bir gelenek halini almıştır.
Van yemekleri genellikle ete dayalıdır; ancak yerel sebzelerle, çeşitli tahıl ürünleriyle yapılan yemekler de çok zengindir. Van'da sonbahar ayı ile birlikte evlerde kışlık hazırlıklar yapılır. Bunlar, kavurma, otlu peynir, tutma balık, erişte, hayvansal yağ, kışlık yoğurt, kurutulmuş sebze ve meyve vb. gibi gıdalardan oluşur.
Geleneksel Van yemekleri ise; Ayran aşı, Grut aşı, Şile, Keledoş, Sengeser, Murtuğa, Kurut köftesi, Üzüm aşı, Cılbır, Ekşili, Ciğer köftesi, Van baklavası, Van pastası, İşbabyan, Kavut, Tandırda Van Balığı, Fırında Van balığı, Tereyağında alabalık, Helise, Paluza, Çömlek yahnisi, Gül reçeli.
Gümüşlük
Van'da gümüş işçiliğinin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanır. Osmanlı ve Avrupa'da pek çok tütün tiryakisinin gösterişli ağızlık, tütün tabakalarının üzerinde "Van Hatırası" yazılı olurdu. Yüzük, kemer, tütün tabakaları, şemsiye sapı, hançer kını ve kadınların gümüş takılarında Van Savat işinin ayrı bir değeri vardır. Bugün Van'da gümüşçülük Van Valiliği'nin gümüş atölyesi ve yerel atölyelerde yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Kilimcilik
Van'ın el sanatları arasında en önemli el işciliği kilimciliktir. Ayrı bir güzellik ve duygu olan bu kilimlerde kullanılan motifler ise; kurt ayağı, akrep, çakmak, muhabbet kuşu, koç boynuzu, elibelinde ve kemgöz. Düz dokumalar arasında yöre insanının hayvancılıkla uğraşmasının sonucu kilimcilik yaygınlaşmıştır. Geçmişte yöre insanının evlerinde yaygı, minder, yastık, hurç, erzak torbası, çuval, çocuk beşiği, yük örtüsü olarak kullanılmıştır.
Yöre kilimlerinde kullanılan renkler; bordo, lacivert, kahverengi, kirli beyaz, naturel kahverengi kullanılmaktadır. En büyük ilgi gören kilimler; Gülsarya, Mehrek, Halit Begi, Şahneleridri. Van çorapları, dantel, cicim dokumacılığı, oyacılık süsleme sanatlarıda el sanatları arasında önemli bir yere sahiptir.
Van adı ise Urartu'ca Biane adının zamanla Viane, daha sonra Van'a dönüşmesinden oluşmuştur. Geçmişi M.Ö. 5000 yıllarına değin uzanan Van, Doğu'nun turizm başkenti olmaya aday. Büyüleyici güzelliği ile Van Gölü, Urartu Medeniyeti'nden kalıntılarıyla ve krater gölüyle Nemrut Dağı Van'da görülmesi gereken yerler arasına sokuyor.
Doğu Anadolu Bölgesi'nin Yukarı-Murat-Van bölümünde yer alan Van; kuzeyden Ağrı, batıda Van Gölü ile Bitlis, güneyde Siirt, Şırnak ve Hakkari illeriyle komşudur. Doğusunda ise İran devlet sınırı yer alır. Van ilinde karasal iklimi ile Akdeniz iklimi arasında geçiş tipi iklim görülür. Bu iklim değişikliğinin başlıca etkeni Van Gölü'dür. Kışlar uzun ve kar yağışlı, yazlar ise az yağışlı ve sıcak geçer.
Van'da Görülecek Yerler?
Van ve çevresi geçmişten günümüze birçok uygarlığın izlerini üzerinde barındırmaktadır. Bu çerçevede tarih öncesi devirlere ait kaya ve mağara resimleri, tapınaklar, su yolları, madeni eşyalar, dini yapılar, kaleler gibi önemli kalıntılar bulunmuştur. Van yöresinin geçmişine ait(Urartu, Selçuklu, Akkoyunlu ve Karakoyunlular'ın) çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan bu eserler tarihe tanıklık etmektedir. Van, tarih ve arkeoloji tutkunları için eşsiz bir yerdir.
Van Evleri
Eski Van şehri çarşıları, mahalleleri, han, hamam, taş döşeli caddelerinin yanında Van Evleri ile Osmanlı kentlerinin geleneksel mimarisinin tipik özelliklerini günümüze kadar taşımaktaydır. 1915 Rus-Ermeni işgaline kadar yaşanılır bir kent olan Van, 1918'de Ruslar'ın bölgeden çekilişi sırasında Eski Van şehri ve Bağ Evlerinin tümü yakılıp yıkılmıştır.
Eski Van Evleri; tek katlı, çift katlı cumbasız, çift katlı cumbalı ve özel evler olarak 4 gruba ayrılmaktadır. Her evin vazgeçilmez özelliği olan tandır evi, ahırı evlerden ayrı bahçe içinde veya bitişik yer alır. Evlerde topraktan yapılan kerpiç, subasmanında kesme veya molaz taş, örtü sisteminde döşeme, mertek ve düzdam kullanılır. Van Valiliği tarafından yaptırılan örnek Van Evi etnoğrafya müzesinde ziyaretçilere açılmıştır.
Van Müzesi
Van Müzesi zengin kolleksiyonlarıyla görülmeye değer bir müze. Müzede Arkeolojik ve Etnografik Eserler olarak iki ana grup sergileniyor. Arkeolojik eserler salonunda, Prehistorik Dönem'den Urartu Dönemi sonuna kadar olan eserler kronolojik bir sırayla mevcut. Karagündüz Nekropol kazısına ait mezar buluntuları, Çavuştepe, Toprakkale, Van Kalesi, Anzaf Kaleleri ve Ayanıs Kalesi kazılarında ortaya çıkarılmış olan çanak ve çömlekler, bronzdan miğferler, kılıçlar, kemerler, mutfak kapları ile duvar mozaikleri Urartu Dönemi'nin ihtişamını gözler önüne seren kalıntılar arasında... Ayrıca Tilkitepe ve Kızdamı yerleşim yerlerinden elde edilen, obsidyen ve kemik aletlerden oluşan Prehistorik buluntular arkeoloji meraklılarının ilgisine sunulmuş...
Taş eserler salonu olarak adlandırılan iç avluda ise Neolitik Dönem'e ait Tirişin Yaylası kaya resimleri, Urartu Dönemi'ne ait çivi yazılı kitabeler ve Gevaş Selçuklu Türk Mezarlığı'ndan getirilen taş sandukalar Van'ın tarihi zenginliğini sergilemekte.
Etnografik eserler salonunda Van-Hakkâri yöresine özgü kilimlerin oluşturduğu koleksiyon, Van yapımı gümüş kemerler, bilezikler, tepelikler, küpeler, gerdanlıklar ile tütün tabakaları, değişik malzemelerden tesbih ve ağızlıklar ile bronzdan mutfak kapları teşhir ediliyor. Değişik tarihlere ait el yazması Kur'an-ı Kerim'ler ve edebi eserlerin yer aldığı etnografik eserler salonun bir bölümünde yer alıyor. Van'ın otantik yapısını gözler önüne seren Şark Köşesi de ziyaretçilerin ilgisini cezbediyor.
Müze bahçesinde Urartu Dönemi'ne ait çivi yazılı zafer stelleri, kitabeler ve Tanrı Teişeba kabartması, Akkoyunlu ve Karakoyunlular Dönemi'ne ait koç ve koyun şeklindeki mezar taşları ve Selçuklular Dönemi'ne ait mezar taşlarından oluşan zengin bir taş eserler oleksiyonu sergileniyor.
Van Kalesi (Antik Tuşpa)
Urartuların ilk başkentinin Van Kalesi civarında kurulduğu biliniyor. M.Ö. 9. yy.'ın ortalarında Urartu Kralı I. Sarduri tarafından yaptırılan kale, zamana ve kötü koşullara rağmen sapasağlam ayakta kalmayı başarabilmiş. Kalenin ana girişi kuzeybatıda...
Girişin hemen batısında I. Sarduri tarafından Assur diliyle yazılmış çivi yazılı kitabelerin bulunduğu Sarduri Burcu (Madır Burcu) yer alıyor. Kalenin kuzeybatı ucundan yukarıya çıkıldığında, Urartu Kralı I. Argisti'nin mezar anıtının yanı sıra, giriş kısmındaki duvarlarda çivi yazılı yıllıklar göz kamaştırıyor. Kalenin güney kesiminde ise Urartu krallarına ait mezar odaları yer alıyor. Kalenin civarı da oldukça ilginç enstanteneler barındırıyor. Van Kalesi'nin gölgesinde yer alan minik bir alabalık yetiştirme çifliği bu ilginç enstantenelerden biri. Güneyde eski Van şehrine ait kalıntılar var... Toprağı azıcık eşelediğinizde bile çanak çömlek kalıntılarına rastlamanız mümkün... Selçuklu Dönemi'ne ait Ulu Camii ile Osmanlı Dönemi'ne ait Kaya Çelebi ve Hüsrev Paşa Camileri görülmeye değer diğer mekanlar arasında.
Akdamar Kilisesi
Van-Tatvan karayolu üzerinde, Van'a 55 km. uzaklıkta, Akdamar Adası'na kalkan motorların iskelesi bulunuyor. İskeleden yirmi dakikalık bir motor yolculuğu ile ulaşılan Akdamar Adası, Ermeni taş işçiliğinin mükemmel örneklerinden biri olan Akdamar Kilisesi'ne ev sahipliği yapıyor. Yörede hüküm süren Vaspurakan Hanedanınca, Kral I. Gagik tarafından M.S. 915-921 yılları arasında Mimar Keşiş Manuel'e yaptırılan kilise, merkezi kubbeli, dört yapraklı yonca biçimli haç planında olup, kırmızı kesme tüf taşlarıyla inşa edilmiş.
Yapının dışındaki taş kabartmalarda İncil ve Tevrat'dan alınan dini konuların yanı sıra, dünyevi konular, saray hayatı, av sahneleri, insan ve hayvan figürleri tasvir edilmiş. Kilise duvarlarının iç yüzeyleri günümüzde hemen hemen kaybolmaya yüz tutan dini konulu fresklerle bezenmiş... Bu duvar resimleri yöredeki en kapsamlı ve en erken tarihli örnekler olarak ayrı bir önem taşıyor.
Gevaş
Van il merkezinin 37 km. güneyinde, Van-Tatvan karayolu üzerinde yer alan Gevaş, Urartular Dönemi'nden beri önemli bir yerleşim yeri olmuş. M.S. 14. yy.'a ait Selçuklu mezarlığı, Urartularca kurulmuş ve sonradan Selçuklular tarafından da kullanılmış olan Halime Hatun Kümbeti ve 400'den fazla mezar içeren mezarlık, Selçuklu taş sanatının kendine özgü yapısını gözler önüne sermekte.
Çavuştepe (Antik Sardurihinili)
Van'ın 24 km. güneydoğusunda bulunan Çavuştepe Kalesi M.Ö. 764-735 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Sarduri tarafından inşa ettirilmiş... 1961 yılından beri Türk bilimadamlarınca kazı yapılan Çavuştepe'de; Aşağı ve Yukarı Kale, ortada ana giriş kapısı ile birleşiyor. Doğu'da bulunan Yukarı Kale'de büyük bir kaya platformu ve Urartu Baş Tanrısı Haldi'ye ait tapınak bulunuyor. Aşağı Kale' de çok sayıda atölye binasıyla 4-5 m. yüksekliğinde taş surlar, saray, depo, mahzenler ve Urartu Tanrısı İrmuşini'ye ait tapınak yer alıyor.
Hoşap Kalesi: Kale Çavuştepe'nin 40 km. doğusunda yer alıyor. 1643 yılında Osmanlılara bağlı Mahmudilerin Beyi Sarı Süleyman tarafından yaptırılan kale kendisi ile aynı adı taşıyan Hoşap Suyu'nun sarp kayalıkları üzerinde yükseliyor. Kalenin batıya bakan girişi ve özgün kapısı bozulmadan günümüze kadar ulaşabilmiş...
Van'ın doğal güzelliklerinin başında yurdumuzun ve dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü geliyor. Volkanik bir göl olan Van Gölü, çok sayıda koyu bulunmaktadır. Yüzölçümü 3.713 km²'dir. Suyu sodalı ve tuzludur. Göl'ün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir.
Van, Nemrut Dağı'na da ev sahipliği yapıyor. Eski bir yanardağ olan Nemrut'un tepesindeki krater gölü Türkiye'nin en etkileyici manzaralarından birine sahiptir.
Van'a gidip de dünyaca ünlü Van kedilerini görmemek olmaz. Van'ın 5 km kuzeyindeki Köy İşleri Çiftliği'nde yetiştirilen Van kedilerini Van sokaklarında görmek nerdeyse imkansız artık. Safkan Van kedisi yetiştirmek için kurulan çiftlik, kediseverler için tam anlamıyla bir cennet.
Van'ı dünyaya tanıtan ve artık Van'ın sembolü olan Van kedisi'ne Van halkı "Pişik" demektedir. Türkülere, manilere ve artık neredeyse sosyal yaşama giren bu kedilerinin en büyük özellikleri ise uzun tüylü, uysal, bir gözü mavi, bir gözü sarı, veya bir gözü mavi bir gözü yeşil olabilmektedir.
Van'da Neler Yapılır?
Kültür varlıkları, doğal güzellikleri, mahalli gelenekleri, ulaşım imkanları ve dört mevsim farklı güzellikler yaşatan iklimiyle Van, Doğu Anadolu'nun incisidir. Su sporları, Van Gölü'nün sodalı sularında daha da keyifli yapılıyor. Kışın kayak, yazın ise yüzme, sörf, optims, rafting imkanları ile Van, turizmde potansiyel sahibi il'dir. Özellikle rafting yapanlar için bulunmaz bir yer. Doğu Anadolu'nun en yeşillik alanlarından biri olan Van'da, haftasonu aktivitesi ise Van Gölü'nün ormanlık kıyılarında piknik yapmak.
Van'a Nasıl Gidilir?
Van'a hava, kara ve demiryolu ile ulaşmak mümkün. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlere uzaklığı göz önüne alındığında Van'a karayolu ile gitmek oldukça zahmetli. İstanbul'dan Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri kalkan Van Gölü Ekspresi'nin Tatvan'a varışı 42 saat 30 dakika sürüyor. Van'a otobüs veya özel araba ile gitmek isterseniz yine uzun bir yolculuğa hazırlıklı olmalısınız.THY'nin İstanbul'dan Van'a aktarmalı ve aktarmasız uçuşları mevcut.
Van'da Ne Yenir?
Başlıca gelir kaynaklardan biri hayvancılık olan Van'da et ve süt ürünlerinin ayrı bir yeri var. Manda kaymağı ve Van'ın meşhur peyniri otlu peynirle yapılacak bir kahvaltı Van gezinize lezzet katacak. Kahvaltı salonları ise Van'da bir gelenek halini almıştır.
Van yemekleri genellikle ete dayalıdır; ancak yerel sebzelerle, çeşitli tahıl ürünleriyle yapılan yemekler de çok zengindir. Van'da sonbahar ayı ile birlikte evlerde kışlık hazırlıklar yapılır. Bunlar, kavurma, otlu peynir, tutma balık, erişte, hayvansal yağ, kışlık yoğurt, kurutulmuş sebze ve meyve vb. gibi gıdalardan oluşur.
Geleneksel Van yemekleri ise; Ayran aşı, Grut aşı, Şile, Keledoş, Sengeser, Murtuğa, Kurut köftesi, Üzüm aşı, Cılbır, Ekşili, Ciğer köftesi, Van baklavası, Van pastası, İşbabyan, Kavut, Tandırda Van Balığı, Fırında Van balığı, Tereyağında alabalık, Helise, Paluza, Çömlek yahnisi, Gül reçeli.
El İşçiliği
Gümüşlük
Van'da gümüş işçiliğinin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanır. Osmanlı ve Avrupa'da pek çok tütün tiryakisinin gösterişli ağızlık, tütün tabakalarının üzerinde "Van Hatırası" yazılı olurdu. Yüzük, kemer, tütün tabakaları, şemsiye sapı, hançer kını ve kadınların gümüş takılarında Van Savat işinin ayrı bir değeri vardır. Bugün Van'da gümüşçülük Van Valiliği'nin gümüş atölyesi ve yerel atölyelerde yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Kilimcilik
Van'ın el sanatları arasında en önemli el işciliği kilimciliktir. Ayrı bir güzellik ve duygu olan bu kilimlerde kullanılan motifler ise; kurt ayağı, akrep, çakmak, muhabbet kuşu, koç boynuzu, elibelinde ve kemgöz. Düz dokumalar arasında yöre insanının hayvancılıkla uğraşmasının sonucu kilimcilik yaygınlaşmıştır. Geçmişte yöre insanının evlerinde yaygı, minder, yastık, hurç, erzak torbası, çuval, çocuk beşiği, yük örtüsü olarak kullanılmıştır.
Yöre kilimlerinde kullanılan renkler; bordo, lacivert, kahverengi, kirli beyaz, naturel kahverengi kullanılmaktadır. En büyük ilgi gören kilimler; Gülsarya, Mehrek, Halit Begi, Şahneleridri. Van çorapları, dantel, cicim dokumacılığı, oyacılık süsleme sanatlarıda el sanatları arasında önemli bir yere sahiptir.
Van Turistik Rehberi
Reviewed by Editor
on
Salı, Temmuz 03, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: