Her mevsim Kayseri
Bir hazine sandığı Kayseri; sandığın altında Hitit dönemi eserleri, ortada Kapadokya Krallığı’na başkentlik yaptığı dönemden kalma birkaç eser, üstte ise göz kamaştırıcı Selçuklu eserleri...
Sandık öylesine duruyor. Açıp da bakan bir daha bakmak istiyor.
Sandığa ulaşmak da büyük keyif.
Bir yanda tüm heybetiyle Erciyes.
Diğer yanda, 500’den fazla kuş çeşidiyle Sultan Sazlığı.
Öbür yanda, bir doğa harikası olan Kapuzbaşı Şelaleleri.
...Ve tüm yollar, her mevsim bir başka güzel.
Hepsi de sandığa çıkıyor.
Daha sonra Hititliler ile Asurluların şehri bir ticaret merkezi haline getirdiği bilgileri mevcut.
Pers Krallığı ile Kapadokya Krallığı hakimiyetlerinden sonra Bizans İmparatorluğu’na geçerek önemli bir Hristiyanlık merkezi olmuş.
Türklerin Anadolu’ya girişiyle de 1071 yılından itibaren Türk topraklarında kalmış.
Anadolu’ya gerçekleşen Moğol akınları sonucu, Kayseri, 100 yıl Moğol egemenliği altında yaşamış.
Uzun yıllar Türk beyliklerinin egemenlik için savaşlarına sahne olmuş. Osmanlı döneminde, önemli ticari merkezlerinden biri olarak sivrilmiş.
Bir ara Memlük egemenliğine girmiş. 1515 yılında kesin olarak Osmanlı toprağı olmuş.
Cumhuriyet döneminde de, ticari önemini korumuş bir kent Kayseri.
Kayseri, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri. Bu nedenle, kentin her köşesinde tarihin kalıntılarını görmek mümkün.
Şehir surları ve kale, M.Ö. 3. yüzyıl’dan kalma.
Hunat Hanut Camii ve Külliyesi, kentin en iyi eserlerinden. 1237 yılından kalma camii ve külliyesi, ünlü Selçuklu Sultanı Alaettin Keykubat’ın karısı Hunat Hatun adına yapılmış.
Anadolu’nun ilk tıp fakültesi de Kayseri’de. Gevher Nesibe tıbbiyesi, 1206 yılı yapımı.
Ulu, Kurşunlu ve Bürüngüz camiilerini mutlaka görün deriz.
Vezir, Karatay, Sultan Hanları da, Kayseri’nin önemli cazibe merkezleri.
Kayseri Kapalı Çarşısı, Anadolu’nun en büyük tarihi kapalı çarşısı olma özelliğini taşıyor.
Kayseri aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü. Kapuzbaşı, Derebağ ve Yeşilköy şelaleleri, birer doğa harikası.
Sultan Sazlığı, bünyesinde 500’den fazla kuş çeşidini barındırıyor.
Aladağlar Milli Parkı ise, dağcılık ve trekking için emsalsiz parkurlara sahip.
...Ve tabii ki Erciyes. Alımlı dağ. Kışın bir başka güzel.
- Şehrin içiyle birlikte yakın çevresini özellikle şelaleleri ve Sultansazlığı’nı mutlaka görün.
- Trekking yapma imkanı ile birlikte Zamantı çayı’nda 18 km’lik parkurda rafting yapabilirsiniz. Amatörler için Kızılırmak üzerinde de bir parkur var.
- Kayserililer parayla olan ilişkileri bakımından ünlüdür. Ticarete çok yatkın kafaları vardır. Halı, kilim alışverişlerinde sıkı pazarlık yapın.
- Kayseri çevreye yayılmış kaplıcalarıyla da bilinir. Fırsat bulursanız gidin.
- Kapalı Çarşı’yı mutlaka gezin.
- Gevher Nesibe Tıbbiyesi’ni görün.
- Kentin, Kapadokya Krallığı’nın başkenti olduğunu bilin.
- Erciyes, kayak için ideal, ancak yürüyüş için riskli. Muhakkak bir rehberle yürüyün.
- Erciyes’te kayak malzemeleri bulabilirsiniz.
- Pastırma ve çemenin fazlası, zarar.
- Her şeye rağmen, Kayseri’nin muhafazakar yönünün güçlü olduğunu unutmayın.
Sandık öylesine duruyor. Açıp da bakan bir daha bakmak istiyor.
Sandığa ulaşmak da büyük keyif.
Bir yanda tüm heybetiyle Erciyes.
Diğer yanda, 500’den fazla kuş çeşidiyle Sultan Sazlığı.
Öbür yanda, bir doğa harikası olan Kapuzbaşı Şelaleleri.
...Ve tüm yollar, her mevsim bir başka güzel.
Hepsi de sandığa çıkıyor.
Tarihçe
İlk yerleşme izlerinin M.Ö. 2500 yıllarına dayandığına ilişkin bulgular var.
Daha sonra Hititliler ile Asurluların şehri bir ticaret merkezi haline getirdiği bilgileri mevcut.
Pers Krallığı ile Kapadokya Krallığı hakimiyetlerinden sonra Bizans İmparatorluğu’na geçerek önemli bir Hristiyanlık merkezi olmuş.
Türklerin Anadolu’ya girişiyle de 1071 yılından itibaren Türk topraklarında kalmış.
Anadolu’ya gerçekleşen Moğol akınları sonucu, Kayseri, 100 yıl Moğol egemenliği altında yaşamış.
Uzun yıllar Türk beyliklerinin egemenlik için savaşlarına sahne olmuş. Osmanlı döneminde, önemli ticari merkezlerinden biri olarak sivrilmiş.
Bir ara Memlük egemenliğine girmiş. 1515 yılında kesin olarak Osmanlı toprağı olmuş.
Cumhuriyet döneminde de, ticari önemini korumuş bir kent Kayseri.
Görülecek Yerler
Kayseri, Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri. Bu nedenle, kentin her köşesinde tarihin kalıntılarını görmek mümkün.
Şehir surları ve kale, M.Ö. 3. yüzyıl’dan kalma.
Hunat Hanut Camii ve Külliyesi, kentin en iyi eserlerinden. 1237 yılından kalma camii ve külliyesi, ünlü Selçuklu Sultanı Alaettin Keykubat’ın karısı Hunat Hatun adına yapılmış.
Anadolu’nun ilk tıp fakültesi de Kayseri’de. Gevher Nesibe tıbbiyesi, 1206 yılı yapımı.
Ulu, Kurşunlu ve Bürüngüz camiilerini mutlaka görün deriz.
Vezir, Karatay, Sultan Hanları da, Kayseri’nin önemli cazibe merkezleri.
Kayseri Kapalı Çarşısı, Anadolu’nun en büyük tarihi kapalı çarşısı olma özelliğini taşıyor.
Kayseri aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü. Kapuzbaşı, Derebağ ve Yeşilköy şelaleleri, birer doğa harikası.
Sultan Sazlığı, bünyesinde 500’den fazla kuş çeşidini barındırıyor.
Aladağlar Milli Parkı ise, dağcılık ve trekking için emsalsiz parkurlara sahip.
...Ve tabii ki Erciyes. Alımlı dağ. Kışın bir başka güzel.
Bizden Tüyolar
- Şehrin içiyle birlikte yakın çevresini özellikle şelaleleri ve Sultansazlığı’nı mutlaka görün.
- Trekking yapma imkanı ile birlikte Zamantı çayı’nda 18 km’lik parkurda rafting yapabilirsiniz. Amatörler için Kızılırmak üzerinde de bir parkur var.
- Kayserililer parayla olan ilişkileri bakımından ünlüdür. Ticarete çok yatkın kafaları vardır. Halı, kilim alışverişlerinde sıkı pazarlık yapın.
- Kayseri çevreye yayılmış kaplıcalarıyla da bilinir. Fırsat bulursanız gidin.
- Kapalı Çarşı’yı mutlaka gezin.
- Gevher Nesibe Tıbbiyesi’ni görün.
- Kentin, Kapadokya Krallığı’nın başkenti olduğunu bilin.
- Erciyes, kayak için ideal, ancak yürüyüş için riskli. Muhakkak bir rehberle yürüyün.
- Erciyes’te kayak malzemeleri bulabilirsiniz.
- Pastırma ve çemenin fazlası, zarar.
- Her şeye rağmen, Kayseri’nin muhafazakar yönünün güçlü olduğunu unutmayın.
Her mevsim Kayseri
Reviewed by Editor
on
Pazartesi, Ağustos 06, 2012
Rating:
Hiç yorum yok: