Turizm cenneti Komşumuz Yunanistan 2

2. Gün Selanik

Düğünden sonra geç uyusamda saat 12:00 ‘de Beyaz Kule’de olmam gerektiği için erkenden kalktım. Önce Beyaz Kule ve etrafında yürüdükten sonra ABSOLUT meydanınında bişeyler atıştırdım. Sonra yıllardır uğradığım bit pazarı denilen yerin hemen üstündeki Rahat Cafe ye nargilemi içmeye koyuldum. Nargilesi bizim buradaki gibi olmasa da yinede oturmaya değer.
3 seferdir Atatürk’ün evini gezmeye niyet etsem de yine gidemedim bu seferde. Bir sonraki sefer inşallah gideceğim.
Selanik te pek gezmediğim yer olmadığı için bu gitmemde pek gezmedim diyebiliriz.

3. Gün Atina

Atina’ya ilk defa gidişimdi onun için içimde bir heyecan vardı . (Selanik’ten havalimanına gidiş 20 dakika sürdü 16 Euro gibi bir tutar tuttu merak edenler için. ) Havalimanı bizim Anadolu şehirlerindeki gibi çok ufak. Atina Selanik arası 55 dakika sürdü. Konaklayacağım yer Pire de olduğu için yaklasık 1 saatte pireye gitmem sürdü. Otele eşyalarımı bıraktıktan sonra arkadaşımla olan gezimde başlamış oldu. Önce atalarımızdan kalan imside Paşa limanı diğer adıyla Türk limanına gittik. Her zamanki gibi frapemizi içtik tam 2 saatte sonra ufak yürüyüşten sonra balık yemenin vakti geldi de geçiyordu. Yemekten sonra oteldeki 2 saatlik dinlenmeden sonra tekrar aksam küçük liman denilen yere gittik bişeyler içmek için. Harika deniz kenarında güzel bir yerdi. İsminide yanlıs hatırlamıyorsam Block ‘du.

4. Gün

Sırada Atina yı gezmek vardı. Pireden trenle Atina’ya ulaşmamız yaklaşık 25 dakikamızı aldı . ilk durağımız sizinde kolay tahmin edeceğiniz gibi acropolis oldu. Atina şehri ayaklarınız altında muhteşem bir yer . Tarihini anlatmayacağım internette birçok yerde bilgiler mevcut.
Daha sonra İstanbul istiklal caddesinin ufak hali olan Ermou da yürüyüş yaptık. Hükümet binasında her saat başı askerlerin değişimini canlı izlemek icin saat 16:00 gibi bizde ordak yerimizi aldık . Dolmabahçe sarayındaki gibi özel askerler nöbet tutuyor ve kımıldamıyorlar.
Daha sonra akşama Monastiraki ye doğru bir tavernaya gidip yemeğimizi yedik müzik dinledik eğlendik . Yoldaki Çingenelerin çoğu Türkçe ve yunanca biliyor size gül satmaya çalışanlarla konuşabilirsiniz.

5. Gün

Bugün Yunan ve Türkiye deniz savaşının yaşandığı idra adasına gitmek için sabah erkenden kalktım. Saat 10:00 gibi hızlı botlarla yaklaşık 120 dakika süren yolculukla adaya vardık. Adada sizi eşekler karşılıyor. İdra eşekleri ile ünlü bir ada. 1 veya 2 tane çöp arabası mevcut sadece. Daracık merdivenlerin arasından İDRA Otele varmayı başardık. Otel biraz tepede olduğu için harika manzaraya sahipti. Odadan çıkmayarak o manzarayı izlemek bile insanı dinlendiriyor. Adada Türk savaşından kalma müzede mevcut. Deniz ise muhteşemdi. Ayrıca denize farklı yerde girmek isteyenler botlarla 15 dakikalım başka bir kıyıya gidebiliyor. Kafa dinlemek istiyorsanız idra adası tam size göre. Akşamları tavernaya gidip yunan muzikleri eşliğinde yemek yemenin keyfini çıkarın. Sunset de en az bir kere balık yiyin.

Sonraki gün eve dönüş zamanıydı. Güzel bir ada tatilinin ardından tekrar Atina’ya daha sonra da uçakla İstanbul’a döndüm.