Alegria

Ve herşey Alegria ile başladı.

Bu şarkıyı ilk dinlediğimde daha sonra defalarca daha, hatta bazen günlerce aynı şarkının “playlist”imde dönüp duracağını anlamıştım. O kadar çok dinlemiştim ki artık dinlemediğimde bile duyuyor olacaktım. Kim söylüyordu (Francesca Gagnon), nerede söyleniyordu, kimdi onlar... diye devam eden soru/cevap zincirine girecek ve bir daha çıkamayacaktım.



Bu kadar yıldır içimde tuttuğum yeter bu Alegria aşkını, haykırıyorum!
Alegria kesinlikle bir ruh hali...

(Alegria: İspanyol'ca Zafer Şenliği, neşe)

Nedir bu Cirque du Soleil? İçinde hayvanların olmadığı bir sirk...

'Sirk çok basit bir rüya ile başladı. Eğlenceli birkaç genç adam izleyicilere hoşça vakit geçirmek için bir araya geldi, dünyayı geziyorlar ve bunu yaparken de eğleniyorlar. Şu anda çok farklı bir yerdeler' diyor.. kurucu başkan Guy Lalibert .

1984'te 73 kişiyle kurulan sirkte şu anda 2.700 personel çalışıyor. Ortalama yaş 34, 40 farklı ülkeden insanlar var ve yaklaşık 25 farklı dil konuşuluyor. 84'ten itibaren şov 90 dünya şehrini gezmiş, 250 oyun sergilemiş. Sadece 2003 yılında 7 milyon, şimdiye kadar da 37 milyon kişi bu şovu izlemiş.

“Cirque du Soleil”i genç sokak performansçıları ve girişimciler bir araya gelerek oluşturmuşlar. İlk “Cirque du Soleil” sanatçıları gösterilerini sokaklarda gerçekleştirmiş. Bugün Berlin’den Washington’a, Las Vegas’tan Londra’ya dünyanın pek çok noktasında büyük kitlelere sundukları canlı performansları ile hayranlık toplayan bir gösteri topluluğu. Performansları cesaret, risk ve hayal gücü üzerine kurulu bir düş...

Şimdi ben ne kadar Alegria, Güneş Sirki (Cirque du Soleil) desem amaaan ne diyor bu şeklinde bakacaksınız, -bir kaç kişi dışında- kime sorsam, ilgisini bile cezbetmedi:
-Alegria’yı dinledin mi hiç?
-Hı??

Çok şey kaçırıyorsunuz! Sadece üç tane şovlarını izlediğim de daha fazlası için yalvarabilirdim. Muazzam ışık, sahne tasarımı, inanılmaz estetik, akrobasi ve sizi içine alan başka bir boyut. Şovların konularında çocuklar, yalnız başına ayakta kalan adamlar, krallar, soytarılar, dilenciler ve sosyal değişimler konu ediliyor.

Şovlarından beni etkileyen Quidam oldu; hayatımızdaki rutinlerin bizden neler alıp götürdüğünü ve imkanları değerlendirmemizin ne kadar önemli olduğunu ispatlayan bir deha. Buradaki tasarımı hayal etmeniz olanaksız o yüzden tarifine girişmiyorum, bir de 38 dakikalık kısa filmleri var ki Journey of Man; su balesinde o atmosfere yatay geçiş yapmak mümkün, bu sahneleri 'bold' yapıp itinayla altını çiziyorum! ve bu aleme bir yerlerinden giriş yapın diyorum son olarak; Alegria’yı dinleyin mesela...

Daha fazla bilgi için sitelerini ziyaret edebilirsiniz: http://www.cirquedusoleil.com/  (İngilizce)

Şu günlerde gözlerinde İstanbul, kulağında sessizlik, içinde İstanbul, delirdi mi nedir? Yok yok inanılmaz birikiyor, kaptırırsam kitap olacak, kafamda masaya yattı bir proje, ya kalır ya kalkar oradan bilmiyorum artık, Alegria din-le-yiiiiiiiiiiiiiiin!

SON SEEEEEEEEEEES!


Come un lampo di vita
Alegria
Come un pazzo gridar
Alegria
Del delittuoso grido
Bella ruggente pena,
Seren
Come la rabbia di amar
Alegria
Come un assalto di gioia

Alegria
I see a spark of life shining
Alegria
I hear a young minstrel sing
Alegria
Beautiful roaring scream
Of joy and sorrow,
So extreme
There is a love in me raging
Alegria
A joyous,
Magical feeling

Alegria
Como la luz de la vida
Alegria
Como un payaso que grita
Alegria
Del estupendo grito
De la tristeza loca
Serena
Como la rabia de amar
Alegria
Como un asalto de felicidad

....
Aşkla ve barışla ...
Alegria Alegria Reviewed by Editor on Çarşamba, Ocak 22, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.