Birecik - Halfeti - Zeugma

Fırat'ın suyuyla hayat bulan üç önemli şehir...

Üçünden de Fırat geçiyor, üçü de Fırat'la yaşam bulmuş şimdiye dek. Çünkü Güneydoğu; suyun yaşama başka türlü endekslendiği bir yer. Ama bugünlerde adını Birecik'ten alan baraj nedeniyle yükselen Fırat'ın suları; bölgede değişikliklere yol açmaya ve Anadolu'nun tarihsel miraslarından bazılarını yutmaya hazırlanıyor. Halfeti ve özellikle Zeugma bu kaderi paylaşan ikili.

Birecik, Urfa'nın en büyük ilçesi. Boğaziçi Köprüsü'nden önce Türkiye'nin en uzun köprüsü, burada, Fırat üzerinde bulunuyormuş. Birecik Kalesi, Urfa Kapısı, Kelaynak Çiftliği, Ulu Camii, Turşu Şıh Müslüm Evi ve yok olmaya yüz tutmuş tarihi dokusuyla, 20 dakika uzaklıktaki Rumkalesi'yle, Güneydoğu'nun renkli köşelerinden biri.

Halfeti ise, cenneti andıran zengin meyve bahçeleriyle, sarı taş evleriyle, henüz mevsimi olmasa da bir başka yerde açmayan siyah gülleriyle, şimdilik beşte ikisini Fırat'a kaptırmış bir kasaba.

Zeugma, çok konuşuldu. Belkıs köyünde ortaya çıkarılan görkemli mozaiklere sahip antik kent; Fırat'tan kurtarabildiklerini, insanlığın gözleri önünde sergilemeye çabalıyor.

Kış ortasındaki bu uzunca tatili; Güneydoğu'da, güzellikler içinde akıp giden Fırat kıyılarında, yitip giden değerlerden kalan son kalıntıları yakından görüp bol bol fotoğraflayarak değerlendirmek isteyenler için iyi bir fırsat.

Nasıl gidilir?

Bölgeyi gezmek için en uygun konaklama merkezleri Gaziantep ve Şanlıurfa'da. İki kente de uçakla ulaşmak mümkün. Karayolu ise epeyce uzun. İstanbul, Ankara, Aksaray, Ulukışla, Pozantı, Adana, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa; 1242 km'lik bu zorlu yolun etap başlıkları.