İngilizce Öğrenmek İstiyorum Diyen Herkesin Bilmesi Gerekenler

"Dil bilen herkesin çeviri yapamayacağı gibi dil bilen herkes dil öğretemez!"

Günümüzde İngilizce öğrenmek o kadar önemli oldu ki neredeyse halk "İngilizce Bilenler" ve "Bilmeyenler" diye ikiye ayrılacak. Bu yüzden anneler babalar çocukları İngilizce öğrensinler diye ellerinde ne varsa vermeye hazırlar. Bunu fırsat bilen "İngilizce Bilenler", "Bilmeyenler"e İngilizce öğretmek için kolları sıvıyorlar. Bu nedenle çeviri yazısında yazdığım bir noktaya tekrar değinmek istiyorum: Dil bilen herkesin çeviri yapamayacağı gibi dil bilen herkes dil öğretemez!

"İngilizce Bilenler" bu işi hafife mi alıyorlar nedir, "işsiz kalırsam en kötü ihtimalle İngilizce öğretirim" diyenler duyuyorum. İçimden "Herhalde onlar İngilizce öğrenirken çektikleri zorlukları ve öğretmenlerinin onlara bu zorlukları aşmaları için nasıl yardım ettiklerini unuttular." diyorum. Çünkü aslında ister İngilizce ister Türkçe ister başka bir dil olsun, dil öğretmek için o dilin dilbilgisi kurallarına ve terimlerine hakim olmak gerekir; yani işin matematiğini bilmek gerekir. Dil öğretirken de bu matematik hep akılda tutulmalıdır ki pratik yaptırırken bile, ortaya çıkan zorlukları çözmek için bu matematiğe ihtiyaç vardır. Oysa dil öğrettiğiniz insanın öğretmen olmak gibi bir niyeti yoksa ona bu matematiği öğretmezsiniz; ona sadece hangi durumda ne diyeceğini öğretirsiniz. Örneğin: Sabahları "good morning" denir; hatır sorarken "how do you do?" vb. denir. Bu yüzden her dil bilen dilin matematiğini bilmez.


Bir de ders alması gereken insanın içinde bulunduğu karmaşa var: Kursa mı gitsem, özel ders mi alsam?
Maddi durumu iyi olanlar bir süre kursa gidip sonra yurt dışında bu kursa devam ederlerse hem pratik yapmış olurlar hem de daha kısa sürede dil öğrenirler. Aslında en ideal dil öğrenme biçimi budur, çünkü her ne kadar dilbilgisini sular seller gibi kavrasanız da burada ders aldığınız öğretmenin aksanı bozuksa onun bozuk aksanına alışırsınız.

Türkiye'de kursa gidecekseniz mutlaka haftada en az 6 saat ders veren bir kurs olmalı. Çalışıyorsanız akşamları kursa gidebilirsiniz. Hesaplı olan kurslar arasında en iyisi Marmara Üniversitesi'nin kursudur. Biraz daha paraya kıyıp İTÜ'ye gidebilirsiniz. Üstelik bu kurslar neredeyse her gün devam etmeniz gereken kurslar oldukları için dil probleminize kökten çözüm getirir.

Eğer biraz biliyorsanız ve kursa gitmek istemiyorsanız özel ders almanız mantıklı olur ama öğretmen seçerken çok dikkat etmelisiniz. Öncelikle birden fazla öğretmenle tanışmanızı tavsiye ederiz.

Öğretmende aramanız gereken koşullar:

Mesleği öğretmenlik olan birinden ders almayı tercih edin. Bir öğrenciden ders almayın derim çünkü öğrenci, tecrübeli bir öğretmene göre daha ucuza ders verse de bunu, işi öğretmenlik olan biri kadar ciddiye almayacaktır ve uzun vadede sizi zarara sokabilir. Tabii referansı iyi bir öğrenciyse yine de değerlendirebilirsiniz.

Eğitim kaynaklarını sorun. Bir öğretmenin her derste size doyurucu malzeme getirebilmesi için yeterli kaynak bilgisine (Kitap, egzersiz gibi...) sahip olması gerekir. Bu da tecrübeyle oluşur.

Bir öğretmenin zorunlu haller dışında derste İngilizce konuşması gerekir.

Öğretmeninizin önerdiği ders sıklığının, sizi kazıklamak için değil sizin dili daha iyi öğrenmeniz için olduğuna emin olmaya çalışın.

Güncel hayatla teoriyi birleştirmek dil öğretirken ve öğrenirken öenmlidir. Bunu yapabilen bir öğretmeni tercih edin.

Öğrencinin yapması gerekenler:

Sevilmeyen ödevler
Tabii herşeyi öğretmenden beklemek yanlış olur. Öğretmeni en çok çıldırtan şey ödevlerin yapılmamasıdır çünkü ödevin amacı yapılanları tekrar ettirmek ve pekiştirmektir. Ödev yapılmadığı zaman öğrenci yerinde sayıklar ve öğretmen bir süre sonra sürekli aynı konuyu anlattığını farkeder. Bu da öğretmenin ve dolayısıyla da öğrencinin motivasyonunu bozar. Öğretmen süper de olsa öğrenci verilen hiç bir ödevi yapmayıp, ilgisiz kalıyorsa dil öğrenmeyi unutmalıdır.

Çok okuyun
Kelime ezberlemeden dil öğrenmek istiyorsanız elinize ne geçerse okumanız gerekir. Böylece daha hızlı öğrenir ve bir süre sonra almanız gereken ders saatinden de tasarruf edersiniz.

İki dilli sözlükten vazgeçin
İngilizceyi biraz öğrendikten sonra artık İngilizce-Türkçe/Türkçe - İngilizce sözlük kullanmaktan vazgeçin. Çünkü bir öğretmenimin deyimiyle bu tür sözlükler "alışveriş listesi" gibidir, yani bir kelimenin sadece karşılıklarını sıralar, ama hangi anlamını ne zaman kullanmanız gerektiğini bulamazsınız. Fakat tek dilli sözlük tabir edilen İngilizce'den-İngilizce'ye sözlüklerde hangi anlamı nerede kullanmanız gerektiği ve açıklaması yazdığı için size gerekli ve en doğru kelimeyi bulma şansınız çok yüksektir. "İngilizce'den İngilizce'ye sözlüğe baktığımda anlamıyorum." dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haklısınız ama yalnız değilsiniz. İlk başlarda kimse anlamaz. Ama anlamaya anlamaya bir de bakarsınız sular seller gibi okuyorsunuz. Dünya üzerindeki en kapsamlı İngilizce'den İngilizce'ye sözlük Webster'dır. Longman (tek dilli) veya Longman-Metro Yeni İngilizce-Türkçe Cep Sözlüğü ve Oxford basımı sözlükler de işinize fazlasıyla yarar. Üstelik artık internet üzerinde de bu tür sözlüklere belirli bir ücret karşılığı ulaşabilme şansınız da var.

Complemantary Sözlük kullanın
İleriki seviyelerde cümle kurarken hangi kelimeyi hangi kelimeyle kullanacağınızı şaşırıyorsanız bu sözlüğe danışın.

İngilizce öğrendiniz. Bunu nasıl ispatlayacaksınız?

TOEFL (Test of English As a Foreign Language) ve Proficiency'yi mutlaka duymuşsunuzdur, her seviye için bazı sınavlar vardır. Eğer özel bir durum yoksa bence ara seviyelerin sınavlarına girmenize, ben orta derece İngilizce biliyorum demenize gerek yok. İngilizceyi tamamen öğrenip Amerikan Hükümeti'nin geçerli saydığı sınav olan TOEFL, ya da İngiliz Hükümeti'nin geçerli saydığı sınav olan Proficiency'e girin. Proficiency sınavı Boğaziçi Üniversitesi'ne girişte istenen sınavdır. Bazı firmalar işe alımlarda İngilizce seviyenizi ölçmek istediklerinde TOEFL ya da Proficiency'den tatminkar bir sonuç elde etmiş olsanız dahi ısrarla kendi sınavlarını uygularlar. TOEFL'a girmek için Robert Kolej'den ya da Amerikan Konsolosluğundan bilgi alabilirsiniz.

KPDS (Kamu Personeli Dil Sınavı) vb. sınavlar
Devlet görevlileri için Türk Hükümeti'nin uyguladığı bir sınavdır. Sınava Ankara'da girilir. TOEFL sınavında iyi bir puan aldıysanız bile buna hazırlanmanızı, en azından sınavın mantığına aşina olmanız için piyasada satılan KPDS kitaplarına şöyle bir göz atmanızı tavsiye ederiz. İlginç bir sınav olduğunu duyduk! Eğer kendinize güvenmiyorsanız KPDS için özel ders veren öğretmenlerden veya kurslardan faydalanabilirsiniz.

Peki bu öğretmenleri nederen bulacağım?
Öğretmen ararken genellikle eş dost vasıtasıyla bulma yoluna gidilir ama unutmayın eşiniz dostunuz en iyi alternatifleri bilmiyor olabilirler.

Öğretmen bulmak için gazete ilanlarına, bazı internet sitelerine veya pano ilanlarına bakabilirsiniz.

İngilizce Öğrenmek İstiyorum Diyen Herkesin Bilmesi Gerekenler İngilizce Öğrenmek İstiyorum Diyen Herkesin Bilmesi Gerekenler Reviewed by Editor on Perşembe, Ocak 16, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.