Kapadokya

Önce perilerindi şimdi insanların

Kapadokya Tabiat kendini tekrarlamaktan bıkınca kayalar şapka takmış. İlk Hıristiyanlar Kapadokya'ya sığınınca yüzlerce kaya kilise yapmış. Periler günlerce seyredilecek izler bırakmış.

Rüzgâr ve suyun hünerli elleri usta bir heykeltıraş inceliğinde şekil vermiş yumuşak tüflere. Ve ortaya başka bir gezegenden kopup gelmiş gibi duran peribacaları çıkmış.

Milyonlarca yıl önce, Hasan ve Erciyes dağlarının 20 bin kilometre karelik bir alana yaydığı lavlar, bölgenin güzelliklerinin oluşumunda ilk fitili ateşlemiş. Düşlerden fırlamış gibi duran, adı “güzel atlar ülkesi” anlamına gelen Kapadokya, insana başka bir gezegendeymiş hissi veriyor. Kapadokya'daki bu güzelliklerin kalbi Göreme'de atıyor.

İS 6. ve 9. yüzyıllar arasında Hıristiyanlığın önemli bir merkezi olan Kapadokya, dış güçlerden kaçan ve yeni yeni teşkilatlanmaya başlayan ilk Hıristiyanlara sığınak olmuş. Sadece Göreme'de 400 kadar kilise bulunuyor. Yıllar içinde büyük hasara uğramalarına rağmen son derece güzel fresklerin bazıları hâlâ sağlam.

İzlanda asıllı Amerikalı Karyn Svensson, Göreme'nin düş ülkesi görünümüyle örtüşen ilginç öyküsünü anlatıyor. Genç kadın, sık sık rüyalarında gördüğü bir kiliseyi bulmak için yollara düşmüş. Birçok ülke gezdikten sonra da rüya şatosunu Göreme'de bulmuş ve buraya yerleşmiş.

Göreme içinde yer alan Roma devri mezarları kasabanın simgesi durumunda. Göreme Açık Hava Müzesi ise, tarihi eserlerin en yoğun bulunduğu alan. Müze, kilise, şapel ve hizmet veren kısımlardan oluşan kompleks bir bütün oluşturuyor. Burası inzivaya çekilenlerin huzurun en yoğununu buldukları yer olmuş uzun süre. Günümüzde ise büyük şehir insanlarına dinginliğin en güçlüsünü sunan bir sessizlik kalesi.Yürüyüş meraklıları için de çok cazip bir yer Göreme. Kasabanın yakın çevresi Güllüdere Vadisi, Kızılçukur gibi eşsiz manzara noktalarına sahip. Göreme Vadisi'nin en güzel göründüğü yer ise, kasabanın biraz yukarısında bulunan Uçhisar köyü. Köyün eteklerinde yer alan Uçhisar Kayası, zirvesinde eski bir kalenin kalıntılarını da bulunduruyor.

Kışın karla kaplanan Göreme Vadisi, dolunayın en güzelinin göründüğü yer belki de. Dolunay ışığı, vadinin karları üzerinde birçok tonda, gökkuşağının renkleriyle parlıyor. Adeta başka bir dünyanın parçası olan bu yerde, bizim aydede de hiç bilmediğimiz başka bir uydu sanki.Tüm bunların yanında bağcılığın da gelişmiş olduğu Göreme'de içinizi lezzetli şaraplarla da ısıtabilir, kar manzarasını daha keyifli seyredebilirsiniz. Göreme'nin gözü okşayan yumuşak hatlarla bezeli kayaları, sert bir malzeme değil de kumdan heykeller gibi görünüyor aslında. Kum tepeleri, siz hareket ettikçe tanıdık bir yüze, bir mekâna, bir dokunuşa dönüşüyor.

Geniş bir alana yayılmış Kapadokya'da, güzelliklerin tümünü görmek için uzun bir süre gerekiyor. Tipik, şapkalı peribacalarını Göreme-Avanos yolu üzerinde Çavuşin köyünde bulabilirsiniz. Göreme'deki acentelerden bölge turları konusunda yardım alarak Ihlara Vadisi, Özkonak ve Derinkuyu yeraltı şehirleri gibi yerleri de tanıyabilirsiniz.

Bu şirin kasaba, Kapadokya'yı Anadolu'nun yerel özellikleri eşliğinde yaşamak isteyenler için en uygun yer. Geçmiş zaman yaşantılarınız, kendilerini hatırlamanız için kumdan kaleler arasında dolanıp sizi bekliyor Göreme'de.
Kapadokya Kapadokya Reviewed by Editor on Pazar, Şubat 09, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.