El Çantası - Çantanın Tarihçesinden

"El çantası" terimi ilk olarak, genellikle erkekler tarafından elde taşınan eşya çantalarına atfedilmişti; ama 19. yüzyılın son 30 yılında deri seyahat çantalarının metal ağızları, bölümlere ayrılmış iç kısmı, bilet cepleri ve kulpları gibi pratik özellikleri kadınlar için olan yeni el çantasının, 20. yüzyılın el çantasının öncüsü olan el çantasının, tasarlanması için ilham kaynağı oldu.

Bavul biçiminin yansıması olan ticari amaçlı olarak üretilmiş metal çerçeveli deri, ipek veya kadife el çantaları yapıldı. 1860'lı yıllarda pelüşten veya fok derisinden, 1870'li yılların sonundaysa maroken çantalar yapıldı. 1880'li yıllarda renkli maroken ve köseleden yapılmış çantalar popülerdi. On dokuzuncu yüz yılın sonunda çok küçük deri çantalar, çok küçük olmalarına rağmen cepleri ve karmaşık ağızlarıyla, kilitleriyle ve küçük anahtarlarıyla bavulun özelliklerini taşıyordu.


Bavul minyatürü çantalar
Kadınların dışarıya daha çok çıkmaları, el çantalarının belli ortamlara özel olarak tasarlanmasını gündeme getirdi. Yeni yüzyıl başlarken deri ve metal işleri daha ticari hale geldi ve bazı durumlarda el çantaları çantalarla bavulların taşınabilir minyatürleri halini aldılar. El çantasının içini kozmetik, para, opera gözlükleri, yelpaze ve daha sonra sigara koymak için olan gözlere ayırma işinin Van Cleef&Arpels ve Asprey gibi kuyumcular tarafından gerçekleştirilmesi sonucu cüzdanlar ve el çantaları daha özel ve sofistike oldu. Çantaların içinde sıklıkla rastlanan eşyalar arasında kişinin görünüşünü kontrol etmesini sağlayan, makyaj yapmasını sağlayan ve başkasının kaçamak bir bakışını yakalamasını sağlayan ayna başta gelirdi.

Özel yaşam ve gizlilik doruk noktasına ulaştı; iş çantalarında olduğunun tersine artık kadınların kullandığı aksesuarlar gösterilmiyordu. Kadınlar 19. yüzyılın başında çantalarında ruj paketleri ve yüz pudrası paketleri biçiminde kozmetik malzemeler taşıdıkları halde toplumsal amaçlı olarak makyaj yapmak, baskın bir teması haline 20. yüzyılda gelmiştir. 1900'lü yılların başında, el çantası çalışan ve seyahat eden yeni nesil kadının vazgeçilmez aksesuarı haline geldi. Kadınların erkekler gibi pek çok cebi yoktu; ama ellerini çantalarına soktukları zaman düşünülecek olursa bu zamanın erkeklerin ellerini ceplerine soktukları zamanla hemen hemen aynı olduğu ortaya çıkıyordu.

1900-1907
Yeni yüzyılın ilk bir kaç yılı, boş zamanı olan kadınlar açısından eski yüzyılın modasının bir devamıydı. Dişiliği öne çıkaran, pastel renkli, süslü giyecekler yumuşak ve narin görünüyordu; ama bu giyeceklerin altına kadınların vücudunu şekilli; ancak esneklikten uzak gösteren korseler giyiliyordu. Küçük, gümüş veya altın zincirli cüzdanlar popülerdi; bu çantalar, çerçeveler veya büzgülerle kapatılıyordu ve zincirle ya da parmağa takılan bir halka yardımıyla, bileğe dolanarak, giyeceklere tutturularak ya da uzun zincirlerinden bir kolye gibi asılıp kemere dönüştürülerek taşınıyordu.

"Gümüşten "balık pullu" büyük gümüş kilitli cüzdanlar da aynı derecede cezb edici; yeni çıkan altın toplarla kilitlenen altın cüzdanların cazibesini dile getirmeye bile gerek yok; bunların cazibeleri o kadar belli. Daha güzel bir şey olabileceğini düşlemem zor." (Tatler, 19 Kasım 1902, s. 318)

Çantanın içindekiler
El çantalarına konan eşyalar arasında maroken deri cüzdanlar, gümüş köşeli kart kutuları, yeni icat edilmiş (olan ve 1914 yılında altının tahtını deviren) kağıt paraların konması için olan tutucular vardı. Macera severlerin el çantalarındaysa deri "bisiklete binme" kemerleri vardı ve bu kemere bir cüzdan iliştirilmişti.

Boş zaman geçirilen günlük yaşamda terzi elinden çıkmış uzun etekler ve uzun ceketler giyiliyor bunlarla birlikte büyük şapkalar ve zarf şeklindeki "Boulevard" çantalarıyla ya da şekilli sapları, şık, süslü gümüş köşeleri bulunan küçük deri el çantalar kullanılıyordu. Özel zamanlarda kullanılan çantalarsa, dantelli payetli Dorothy çantaları, beyaz hareli kumaş üzerine işlenmiş kroşe dantelli yuvarlak çantalar, incili dantelden yapılma çantalar, opal veya payet çizgili çantalar gibi giyilen elbiseye uygun düşen çantalardı.

Boncuk işleri ve askılı çantalar
Boncuk işi ve nakış popülerliğini korudu; elle boncuk işi yapılmış çelik şatolin çantalar Tatler'de Aralık 1901'de belirtilmiştir. Günlük yaşamla ilgili dergilerde her durum için olan çantalardan söz ediliyordu; teleskobik opera gözlükleri ve katlanan yelpazenin konduğu deri çantalardan tabanında ayna seti bulunan tiyatro çantalarına kadar çeşit çeşit çantadan söz ediliyordu. İş dünyasına giren kadınların kullanımı için deri "alış veriş" çantaları hatta evrak çantaları vardı.

Etekler ve büyük şapkalarla birlikte kullanılan büyük çantalar ve evrak çantaları omuza asılarak taşınıyordu. Bu çantalar Punch (1910) dergisi tarafından acımasızca eleştirilmişti: "Aman Tanrım, canım kızım, bu çantanın içine bir şey koyacağımı mı sanıyorsun? Bu çantayı ancak tek başına taşıyabilirim!". 1913 yılına gelindiğinde çanta tasarımları biraz daha ılımlı hale gelmişti; çünkü savaş yaklaşıyordu: Günlük kullanım için gri, zarf çantalar, içleri pufuduk malzemeyle kaplı, ekstra cepleri bulunan krokodil çantalar vardı; akşam kullanmak içinse siyah beyaz çizgili satenden, siyah kadifeden, siyah kürkten , kadife aplikeli ve nakışlı satenden tabanı aynalı çantalar vardı.
El Çantası - Çantanın Tarihçesinden El Çantası - Çantanın Tarihçesinden Reviewed by Editor on Çarşamba, Mayıs 16, 2012 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.