Kısırlık ve Tüp bebek yöntemleri

Kısırlık, çiftlerin bir yıl boyunca herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmadan düzenli ilişkiye girmelerine rağmen gebeliğin oluşmaması halidir. Üreme çağındaki kişilerin yaklaşık yüzde 15'i bu sorunu yaşar. Uzmanlar, ileri üreme teknikleriyle kısırlığın çözümü konusunda yüzde 4-40 oranında değişen sonuçlar alındığına dikkat çekiyorlar. Çiftlerde kısırlık erkek, kadın veya her ikisindeki problemlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kısır çiftlerin yüzde 30'u erkeğe bağlı, yüzde 30'u kadına bağlı nedenlerle çocuk sahibi olamazken, yüzde 40'ında ise kısırlık her ikisindeki problemlere bağlı olarak ortaya çıkar.

Kısırlık Nedenleri

Kadınlardaki kısırlıkta başlıca 5 problem var. Yumurtlamanın olmaması, rahmin içini döşeyen kılıfın rahim dışında başka yerlere yayılması, geçirilmiş ameliyatlara veya karın içi hastalıklara bağlı olarak rahim kanallarının kapalı olması veya fonksiyonun bozulması, tiroid veya prolaktin hormonuna bağlı bozukluklar ve rahim ağzındaki problemler.

Erkekteki dört önemli kısırlık faktörünün başında ise spermle ilgili sorunlar yer alıyor. Döl kanallarının doğumsal olarak yokluğu, infeksiyon, travma veya cerrahi müdahalelere bağlı olarak tıkanma, mesane boyunun yetersizliği yüzünden meninin dışarı akmaması erkeklerde kısırlığa yol açıyor. Bunların yanı sıra iktidarsızlık, erken boşalma ve cinsel ilişki sırasında spermlere zarar veren bazı kayganlaştırıcı maddelerin kullanılması gibi nedenlere bağlı olarak gelişen kısırlık da ortaya çıkabiliyor.

Kısırlık Tedavisi

Bir çiftin hangi problemle karşı karşıya olduğunu anlamak ve tedavi yöntemine karar vermek için bir dizi inceleme yapılıyor. Yapılan tetkikler erkek ve kadın için ayrı ayrı değerlendiriliyor. Erkekte mutlaka istenmesi gereken testlerin başında spermiyogram geliyor. Gerektiğinde ürolojik inceleme, ultrasonografi, hormon analizleri ve genetik inceleme yapılıyor. Kadında ise, yumurtlama ve hormonal durum, tüplerin geçirgenliği, uterusu (rahim) ilgilendiren bir problemin olup olmadığı araştırılıyor. Yine gerek görülürse genetik inceleme de yapılıyor. Kısırlıkla ilgili sorunların bir bölümü hormon tedavileri, aşılama ve bazı ameliyatlarla tedavi edilebiliyor .Bu yöntemlerin etkili olmadığı ve nedeni bilinmeyen kısırlıklarda ileri üreme yöntemlerine başvuruluyor. Bu yöntemler sonucunda gebe kalma şansı hastanın yaşına kısırlık nedenine, uygulanan tedaviye göre yüzde 4-40 oranında değişiyor. Kadının genç ve hormonal sorunlarının en az olduğu durumlarda bu oran yüzde 40 civarındayken, 40 yaş üstünde iken bu oran yüzde 4'e kadar düşüyor. İleri yaşlarda hastaların yumurtalıklarının yaşlanması ve kalitesinin iyi olmaması, kısırlık tedavisindeki başarı şansını düşürüyor. Genç yaştaki kadınlar ileri üreme teknikleriyle hamile kaldıklarında yüzde 20-25 oranında düşük riski taşıyor. 40 yaşından sonra bu risk yüzde 50'ye kadar çıkabiliyor.

Tüp bebek yöntemleri

• Standart tüp bebek yöntemi:   Erkek spermi ile kadın yumurtalarının vücut dışında bir araya getirilerek spermin yumurtayı döllemesinin beklendiği yöntem.
• Mikroenjeksiyon (ICS):    Bu yöntemin birincisinden tek farkı spermin embriyolog tarafından yumurtanın içine yerleştirilmesidir. Bu yöntem sperm sayısının az olduğu, kalitesinin yumurtayı döllemeye elverişli olmadığı veya sperm hücresinin ancak testis dokusundan elde edilebildiği durumlarda uygulanır. Ayrıca, standart tüp bebek yöntemi ile döllenme olmadığında da ICSI yöntemine başvurulur.
• Embriyo dondurma:     Tüp bebek yöntemi ile her tedavi sonrasında gebelik oluşma şansı yaklaşık yüzde 30-40 arasında değişir. Buna ek olarak tüp bebek tedavisi sonucu oluşacak embriyoların dondurularak saklanması ve bu embriyoların anne rahmine yerleştirilmesiyle çiftlere ikinci bir şans da tanınabiliyor.