Prostat Kanseri

prostat kanseri

Prostat kanseri, erkeklerde en sık olarak ortaya çıkan kanser biçimidir. Bununla birlikte ölüme yol açtığı pek enderdir. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, prostat kanseri elli yaşından önce pek görülmez. En çok ortaya çıktığı yaşlar 60'tan sonrasıdır. Prostat kanseri olaylarının yüzde 70-80'i, 60-70 yaşları arasında görülür. Bu yaşlardaki kimselerde ölüm, kanserden başka nedenlere bağlı olarak, örneğin kalp yetmezliği gibi hastalıklardan ileri gelir. İkincisi, prostat kanseri genellikle çok ufak bir alanı etkiler ve çok yavaş gelişir. Hastalığın kemikler gibi başka organlara sıçraması sık değildir.

Prostat kanseri de meme kanseri gibi cinsellik hormonlarından etkilenir. Androjenler hastalığın gelişimi üzerinde uyarıcı etkilere sahiptirler. Etkili tedavi yöntemi, prostat bezinin ve testislerin ameliyatla almmasıdır. Ayrıca östrojenler, hastalığın ilerlemesini yavaşlatırlar. Bunlardan dolayı tedavide önemli bir rol oynarlar. Östrojen ile androjen hormonlarının etkileri bu örnekte de belirgin olmaktadır.

Kadınlarda androjen hormonunun kullanımı kıllanma, bıyık, sakal oluşumuna sesin kalınlaşmasına yol açar,cinsel güdüyü artırırken, erkeklere östrojen verilmesi de onlarda kadınlaşma, iktidarsızlığa ve libidonun yok olmasına neden olur. Prostat kanseri ilk başta prostat bezinin genişlemesine benzer belirtiler gösterir. Bunlar, özellikle geceleri idrar sıklığı ve güçlüğüdür. Belirtilere yol açan esas sorun, prostat bezinin aşırı büyümesinden ötürü idrar yolunu engellemesinden kaynaklanır. Hastalığın ilk dönemlerinde libido çoğalabilir ve aynı zamanda androjen hormonunun fazla salgılanmasından ötürü sık sık sertleşme oluşabilir. Fakat sonraları cinsel etkinlikte genel bir azalma görülür.

Bu kanser türünün teşhisi, makat yoluyla yapılan muayeneyle olur. Belirtilerin izlenmesi ve bazı laboratuvar tahlilleri de gereklidir. Elli yaşının üstündeki erkeklerde yıllık sağlık kontrolünün bir bölümünü prostat muayenesi otuşturmalıdır. Çünkü diğer kanser türlerinde olduğu gibi burada da erken teşhisin kesin iyileşmeye büyük katkısı vardır.