Serviks Kanseri

serviks kanseri

Kadınlarda meme kanserinden sonra en sık rastlanan kanser dölyatağı boynu veya serviks kanseridir. Yirmi yaşından önce çok ender olmakla birlikte daha ileri yaşlarda kadınların yüzde 2'sinde görülür. Serviks kanserine yakalananların yaş ortalaması 45'tir. Ayrıca, cinsel bakımdan erkn yaşlarda etkin olmuş ve çocuk doğurmuş kadınların bu hastalığa yakalanma oranları oldukça yüksektir. Erkeklerin sünnet olduğu toplumlardaki kadınlarda ender olarak bu tür kanser görülür. Bu gerçek, serviks kanseri ile erkek sünnet derisinin altınan salgılanan smegma arasında bir bağlantı bulunduğu varsayımını güçlendirmektedir. Serviks kanseri ilk beş on yıl hiç bir belirti göstermeksizin gelişebilir.



Bu erken evrelerdeki kanserin teşhisinde en önemli önlem, pap-smir adı verilen çok basit bir testtir. Serviks mukozasından pamuklu bir  çubukla alınan ufak bir örnek cam plaka üzerinde boyanarak incelenir ve içinde kanser hücrelerinin bulunup bulunmadığı saptanır.
Kanserin ilerlemiş durumda çevredeki dokuların bozulmaya başladığı ve sonuç olarak kanamalara, kanlı akıntılara yol açtığı görülür. Hastalık bu evreye ulaştıktan sonra tedavinin başarılı olması daha güçleşir. Eğer ameliyat, ışın tedavisi gibi biçimlerde uygulanan tedavi kanserin serviksten ötelere sıçramasından önce gerçekleştiyse, iyileşme olasılığı yüzde 90 oranındadır.Fakat başka organlara yayılma aşamasına dek gelişmiş bir kanserin iyileşme olasılığında süratli düşüş görülmektedir.