Mavi dünyanın gizemi ve Dalış eğitimleri

Onlar birbirlerine su altı dostları diyorlar. Sessiz, karanlık ve tüm doğal güzellikleriyle farklı bir dünyayı, sualtını paylaşıyorlar. Kimileri sadece farklı birşeyler keşfetmek, kimileri kendini dinlemek, kimileriyse başka canlıların nasıl yaşadıklarına tanık olmak için dalıyor. Sebep ne olursa olsun gizemli bir dünyanın kapısını araladıkları için onları kıskanmamak elde değil. Eğer siz de kendinize yeni bir hobi arıyor ve farklı bir dünyaya yolculuk yapmak istiyorsanız, boşuna gökyüzüne bakmayın. "Uzaya" gitmek sandığınız kadar kolay değil. Mavi dünya, denizler çok daha yakında.

Dalmak sanıldığı kadar zor değil. Ağır metal başlıklar, kurşun tabanlı ağır ayakkabılar, metrelerce hortum ve içine neredeyse iki kişinin girebileceği genişlikte elbiseler, artık müzelerde sergileniyor. Balıkadam sırtında kendi havasını taşıyarak su altında bağımsız dolaşabiliyor.

Önceleri sadece askeri amaçlı uygulanan scuba (bağımsız aletli sualtı solunum cihazıyla dalış) günümüzğn en sevilen hobileri arasında yer alıyor. Dünyada milyonlarca insan dalıyor. Ancak Türkiye'de bu sayı çok az. 90'lı yıllarda yüz kişiyi bulmayan dalıcıların sayısı bugün 45 bine ulaşmış durumda. Dalış okullarına gösterilen ilgi, bu sayının önümüzdeki yıllarda 500 binlere ulaşacağının sinyallerini veriyor. Bu artışın bir nedeni de ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması. Gerçekten de Türkiye bu hobiyle ilgilenenler için bir cennet. Dünyada birçok ülke yıllardır bu işin ticaretini yapıyor. Ülkeler arasındaki rekabet inanılmaz boyutlarda. Kızıldeniz, balıkadamlarının merkezi kabul ediliyor. Pasifik ve Atlantik Okyanusu'nda her ada bir dalış merkezi. İsveç, buzlu fiyordlarında İkinci Dünya Savaşı'nda batırılan gemilere dalış turları düzenliyor. İngiltere'deki dalış merkezleri, bulanık sularda batık arayışları düzenleyerek, ülkelerine döviz kazandırıyorlar. Ülkemizde de Kaş, Bodrum, Kalkan ve Fethiye henüz bozulmamış sualtı güzellikleri ve tarihi batıklarıyla, yerli ve yabancı tüm sualtı dostlarını ağırlıyor. Ancak bu alanda yeterli tanıtım yapılmadığı da bir gerçek. Ciddi bir tanıtımla Türkiye'nin döviz girdisinin artacağı çok açık. İçinizde bir kıpırtı hissediyor, sualtının sizi bir mıknatıs gibi çektiğine inanıyorsanız ve 13 yaşını da doldurduysanız bu işe başlayabilirsiniz. İlk adımı atmaya ne dersiniz?

Dalış eğitimleri

Dalış kursunun verildiği merkezlerde eğitim üç aşamaklı olarak gerçekleşiyor. İlk aşamada teorik eğitim veriliyor. Sualtında gerekli bilgiler, dershane ortamında tahta, slayt, tepegöz ve video kullanılarak anlatılıyor. İkinci aşama, güvenli havuz ortamındaki ilk pratik sualtı çalışmaları. Eğitmen, öğrencisini sualtıyla ilk kez tanıştırıyor. Sırtındaki tüpte bulunan havayı regülatöründen nasıl kullanacağını, adına BC denilen denge yeleğiyle sualtında istediği derinlikte nasıl sabit kalabileceğini balıkadam adayı burada öğreniyor. Böylece balıkadam adayı, denizde yapacağı ilk dalışa hazır hale getiriliyor ve üçüncü aşama olan denizde dalışlar başlıyor. Eğitim malzemeleri, tüpten regülatöre, maskeden palete, elbiseden ağırlık kemerine kadar gerekli olabilecek her türlü donanım öğrenciye veriliyor. Bazen de adaydan sadece maske, palet, şinorkel, ağırlık kemeri ve dalış elbisesi alması isteniyor. Tüp, BC ve regülatörü onlar veriyor. Siz de maddi durumunuza göre bu seçeneklerden birini tercih ediyorsunuz. Her kursta olduğu gibi sualtı kurslarında da geçerli bir sertifika almak için sınav zorunlu. Su içi becerilerinizde başarılı olmak ve size verilen teorik bilgileri öğrendiğinizi kanıtlamak için yazılı sınava giriyorsunuz. Eğitmeniniz tebrik edip tüm dünyada geçerli olan dalış sertifikasını verdiği andan itibaren denizlerin altı sizi bekliyor. Hemen dalış planlarınızı yapın. Hiç endişe etmenize gerek yok. Çünkü elinizde başlangıç sertifikasını gösterdiğiniz dalış merkezi, sizin dalışa yeni başladığınızı anlayacak ve güvenliğiniz için sınırlı derinlikte tecrübeli eğitmenler refakatinde dalmanızı sağlayacak. Tüm bunları yaşadıktan sonra "Balıkadam oldum" diyebilirsiniz. Her dalış size bir tecrübe kazandıracak, denizlerin derinliklerindeki güzellikleri sualtı dostlarınızla paylaşacaksınız. Sizce denemeye değmez mi?