Şehzade Mustafa'nın Ölümü Unutulacak Gibi Değil

Şehzade Mustafa öldürülürken oyuncular hüngür hüngür ağladılar. Bir haftadan fazladır medyanın ve yerel basının gündemini bu olay meşgul ediyor. Bu konuyla ilgili siyasetçiler, tarihçiler, yönetmenler de kendi fikirlerini belirtiyorlar. Türkiye'de uzun süredir yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinde geçtiğimiz hafta Sultan Süleyman'ın oğlu Mustafa'yı bilerek öldürtmesi büyük ilgiye neden oldu.

Tarihçiler burada abartılacak hiçbir şeyin olmadığını, tarihte olayların bu şekilde gerçekleştiğini söyleseler de, izleyiciler bunun haksız olduğunu, bir babanın böyle acımasız olacağına inanmadıklarını söylüyorlar. Yönetmenler ise Şehzade Mustafa'nın öldürüldüğü sahnenin daha canlı ve etkileyici olduğunu belirtiyorlar. Dizinin sadece bu bölümü sosyal ağlarda izlenme rekoru kırmakta devam ediyor. Daha önce izlemeyenler ise en azından Sultan Süleyman'ın oğlunu öldürtmesi sahnesini izlemeye çalışıyor. Dizinin çekim sürecine göz atıp film hakkında oyuncuların görüşlerini öğrenmeye çalıştık. Bu konuda medyada ilginç bilgiler bulduk.



Muhteşem yüzyıl dizisinin bu bölümü hakkında Sultan Süleyman karakterini canlandıran Halit Ergenç ilginç açıklama yaptı. Sosyal ağda çekim sırasında ağladığını söyledi ve bu bölümlerin tekrar çekildiğini söyledi: Şehzade Mustafa'nın cellatlar ile mücadele ettiği ve Baba diye bağırdığı an kendimi tutamadım ve hüngür hüngür ağladım. Bu nedenle bu sahneyi tekrar çekmek zorunda kaldık. Bir de Mehmet Günsur'u kucağıma aldığım anda göz yaşlarıma hakim olamadım.

Saray hayatı altın kafes gibidir 

Dizinin reytingini dikkate alan medya geçtiğimiz ay çekimlerden röportaj hazırladı. Röportaj dizinin son bölümünün yapım sürecinden bahsetmişti. Röportajda diziyi terk edecek olan Mehmet Günsür kendi karakterini tahlil ederek, izleyicilerle görüşlerini paylaştı. Birkaç gündür, izleyicilerin ilgiyle izlediği bu sahnenin oyuncusu karakteri hakkında şunları söyledi: Ölü gibi yattığım sahne en zor sahneydi. Çekimler bittikten sonra Halit Ergenç ile birlikte çekilmiş bölüme bakıp ağladık.

Karakteri hakkında konuşurken oyuncu şunları kaydetti: Mustafa aslında ideal bir şehzadedir. Mustafa hümanist adamdır. Bunu onun dürüstlüğü ve kardeşlerine olan sevgisinde de görmek mümkünüdür. Yani çok farklı insandır. Sanırım, yaşasaydı, ondan ideal bir kahraman, şehzade çıkabilirdi. O, annesini çok seviyor. Aslında her çocuk annesinin şehzadesidir. Babasının ise ideal bir padişah olduğunu düşünür. O, babasına toz kondurmaz, onun hakkında olumsuz söz söyletmez, babasına olan saygısı hiçbir zaman değişmez. Kendisinin sultan olacağı günleri düşünmek bile istemiyor. Sarayda kadınlar arasında mücadele alevlenir ve bu mücadele her zaman gündemde oluyor. Mustafa da orada annesine yapılan haksızlıkları görüyor, ancak bu konulara karışmaması gerektiğini de bilir. Aslında Mustafa'nın çocukluğu zor geçiyor. O, sarayda büyüyor, bu ortama alışıyor. Genellikle, saray hayatı çok gariptir.

Mehmet Günsur'a o dönemde yaşamak isteyip istemediği soruldu. Oyuncu aynı dönemde yaşamak istemediğini, ona o döneme sadece oyuncu olarak seyahatin zevkli geldiğini söyledi: Bana göre bu şekilde bir anlık gidip seyahat edip, yeniden bu döneme geri dönmek daha zevklidir. Saray hayatı altın kafes gibidir. O kafese düşen herkes çıkmaya çalışıyor. Dışarı çıkamadıkları ve insanlarla ilişki kuramadıkları için dışarıyı çok özlerler. İnsanlar daha çok da kadınlar buradan kurtulmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Kadınlar özel bir hakim konuma sahip olurlarsa, ister istemez orada tartışma çıkıyor. O dönemin kadınlarının da hayatı çok zordu. Erkeklere bakıldığında kadınların hayatı daha da zordur. Kadınlar daha fazla güç kazanmaya çalışırlar ki, bu altın kafesten çıkabilsinler. Güç kazanmanın yolu erkeklerden geçiyor. Erkeklerin ise büyük arzusu harem sahibi olmaktır. İyi ki, o zaman harem varmış. Ancak düşünüyorum ki, şimdi öyle haremler olmamalıdır.

Mustafa'nın başına gelenler baba ile oğul arasında nefret yaratıyor 

Oyuncu karakterine karşı pusu kurulduğunu da söyledi: Mustafa onun için pusu kurulduğunu anlıyor, ancak buna rağmen yine de öldürülür. Mustafa her zaman babasının, kendisinin de öldürüleceğini düşünüyor. Ancak bunlara inanmak istemiyor. Fakat yine de umut ediyor ki, hayatı hiç de düşündüğü gibi olmayacak. Aslında o bunu düşünmek istemiyor. Bu ise kaçınılmazdır. Mustafa babasına mektup yazıp, göğüs cebinde saklıyor ki, öldürülürse babası onu okusun. Bu sahne çok etkileyicidir. O ne aşk ne de baba ile oğul ilişkilerinden dolayı değil hanedanlık meselesi yüzünden babası tarafından öldürüleceğini biliyordu. Bundan dolayı da babasına mektup yazıyor.

Mustafa'nın hayatında aşkın rolünden söz eden oyuncu aşkın onun için büyük rol oynamadığını söyledi: Aslında büyük aileler, asilzade çocuklarının tanınmış ailelerle evlenmelerinin taraftarı olmuşlardır. Dizide de öyle oldu, Osmanlı imparatorluğunun büyümesi, sağlam olması için Aybike evlendirildi. Aybike aracılığıyla Osmanlı imparatorluğu ile Kırım Tatarları ilişkileri genişledi. Bu, aile ve hanedanlıkla ilgili bir konudur. Evlilikle ilgili Mustafa pek de büyük bir sorun yaşamıyor, bu yüzden evlendikten sonra hayatı değişmiyor. Bugün gerçek hayatta da durum böyledir. Zengin, bilinen aileler zengin ailenin kızını almaya çalışıyorlar ki, güçleri çoğalsın. Benim tanıdığım 2 böyle aile var.

Oyuncu röportaj sırasında gelecek bölümlerden konuşarak rolünün biteceğini kaydetti: Mustafa'nın başına gelenler baba ve oğul arasında nefret yaratıyor. Anladım ki, ölüm basit bir şeydir. Saray hayatını yaşamak da çok zordur. İnsan hayatının çok mutlu anı yoktur. Dizinin sonrasını ilgiyle izliyorum.

Benim için bir macera oldu 

Mehmet Günsur karakterini canlandırdıkça onu daha çok tanıdığını ve büyük rağbet beslediğini söyledi. Onun sözlerine göre, Mustafa farklı bir insandır: Eğer hayatta Mustafa kadar dürüst olursam, ne mutlu bana. Karakteri canlandırırken onun gibi düşünmeye başladım. Aynı dönemde şehzade olmak da çok zordu. Herkeste bir korku var. Düşünün ki, yediğin yemeği senden önce 3 kişi analiz ediyor. O tür hayatta ölüm sıradan bir şeydir, her yerden gelebilir. Onlar hayatlarından çıkarmak istedikleri insanı hemen sarayda öldürüyorlar. Saray insanları için onların hayatının değeri yoktur. Bu entrikalardan çıkmak, sıyrılabilmek imkansızdır.

Bu karakteri yaratmak için çok sayıda çalışmalar yaptığını söyleyen oyuncu canlandırdığı karakterin dönemlerini yansıtan kitaplar okuduğunu ve o dönemden haberdar olmaya çalıştığını belirtti: Hayatımda öyle de büyük değişiklik olmadı. Seyirciler beni bu rolümden önce de tanıyorlardı. Ancak bu dizi Türkiye'de olduğu gibi, Osmanlı'nın içinde olan ülkelerin de ilgi alanı dahilinde. Onlar ilgiyle izlediği için bizi tanımaya başladılar. Bu dizi film dünyada çok izleniyor. Şimdiye kadar Osmanlı ile ilgili böyle bir dizi çekilmedi.

Karakterinin öldürüldüğü gün oyuncu sosyal ağda yapımcı kadroya başarılar diledi. O, böyle bir karakter yarattığı için çok mutlu olduğunu söyledi ve "Herkese teşekkür ediyorum. Çok mutluyum. Benim için mükemmel bir macera oldu." dedi
Şehzade Mustafa'nın Ölümü Unutulacak Gibi Değil Şehzade Mustafa'nın Ölümü Unutulacak Gibi Değil Reviewed by Editor on Çarşamba, Şubat 26, 2014 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.