Mağara Tipleri

Birincil mağaralar

Volkanik Mağaralar: Magmanın katılaşarak kayacı oluşturması sırasında, içerideki volkanik gazların etkisiyle meydana gelirler. Yüzeye yakınlıklarından dolayı kolay aşınırlar. Bu yüzden bu tür mağaralara 20 milyon yıldan daha genç lav akıntılarında rastlanır. Lav tüpleri, akıntının sertleşmesi sırasında, daha geçsoğuyan içbölümlerin akmayı sürdürüp, silindir şeklinde boşluk bırakmasıyla oluşur. Lavın tavandan akmasıyla sarkıta benzer oluşumlar ortaya çıkabilir. Dünyanın bilinen en uzun lav tüpü, Güney Kore'deki 13 km uzunluğundaki Mancung Mağarası'dır.

Mağarada Mercan Mağaraları: Mercan kolonilerinin sığ sularda yayılması ve birleşmesi sırasında oluşurlar. Denizin alçalması ya da karanın yükselmesi sonucunda su yüzeyinin üzerinde kalan mercan mağaraları dalgaların ve rüzgarın etkisiyle genişler ya da tıkanır. Duvarları dantel biçimindedir.

Çökelti Mağaraları: Akarsuların şelale şeklinde düştükleri köşelerde buharlaşma nedeniyle kireççökelir. Zamanla bu çökelti, bitkilerin yüzeyi büyütmesi etkisiyle de genişler ve suyun aktığı kayayla birlikte boşluklar oluşturur. Genelde çok büyük olmayan bu tür mağaraların ülkemizdeki güzel örneklerinden biri de, Antalya Düden Şelalesi'nde görülebilir.

İkincil mağaralar

Bu tür mağaralar kayaç oluşumundan sonra, aşınma veya yer hareketleriyle meydana gelirler. Aşınma fiziksel aşınma (erozyon) ve kimyasal aşınma (korozyon) olarak ikiye ayrılır.

Erime Mağaraları: Kayacın fiziksel ya da kimyasal olarak çözülmesiyle oluşurlar. Kireçtaşı ya da dolomitin kimyasal erimesiyle oluşan mağaralar en yaygın mağara türüdür. Dünyanın bu şekilde oluşmuş en uzun mağarası, uzunluğu 1986 ölçümlerine göre yaklaşık 500 km olan, ABD'deki Mammoth Cave - Flint Ridge Cave sistemidir. Erime mağaralarının evrimi başlangıçdevresi, genişleme devresi ile duraklama ve bozulma devresi olarak üçe ayrılır. 3.000-10.000 yıl süren başlangıç devrinde 10 - 50 m genişlikteki bir çatlak kimyasal aşınmayla 5 - 10 mm'ye çıkar. Bundan sonra genişleyen kanallarda su akışı hareketlenir ve kalkerin çözülmesi hızlanır. 5-10 mm genişlikteki kanalların, çapı birkaçmetre olan mağara galerilerine dönüşmesi 10.000-100.000 yıl sürer. Bu genişleme devresinde kanalların tamamı suyla kaplı olabilir. Zamanla su kaynakları azalır ve galeriler tam olarak su ile dolamazsa, suyun serbest akışa geçmesi galeriyi kanyon şeklinde geliştirir. Genişleme devresinden sonra akarsu yatağını aşındırarak su tablasının aşağılara doğru kaçmasına neden olur. Bunun sonucunda sular daha derinlerde kendine yeni yollar oluştururken, eski galeriler tamamen kurur ve gelişimleri sona erer. Suların terk ettiği galeriler, duraklama devresinde uzun süre varlıklarını koruyabilirler. Sarkıt ve dikitler bu dönemde oluşur. Yüzeydeki vadi tabanlarının aşınım alçalmasıyla galeriler kesilir ve girişler oluşur. Araştırmacıların keşfettiği ve incelediği çoğu mağara duraklama devresindedir. Mağaralardaki en eski galeriler genellikle buzullaşmaların öncesinde oluşmuş ve yaklaşık 2.5 milyon yıl öncesinden günümüze ulaşmıştır. Gençgaleriler ise günümüzde yaşamlarını sürdürmekte olan yeraltı su sistemlerinin bir parçası olabilirler.

Deniz Mağaraları: Kayalık ve dik kıyılarda, dalgaların çatlakları ve zayıf bölümleri fiziksel olarak aşındırmasıyla oluşurlar. Tatlı su çıkışı olan erime mağaralarıyla birleşmedikleri durumlarda, bu tip mağaraların uzunlukları fazla olmaz.

Rüzgar Mağaraları: Rüzgar tarafından oyulan mağaralardır. Çöllerde kumtaşı kütleleri içinde oluşan delikleri süpüren rüzgar, duvarları aşındırır ve girişi dar şişe biçiminde bir boşluk oluşturur. Bu mağaraların uzunluğu ender olarak 20-30 m'yi aşar.

Kaya Sığınakları: Sığınaklar, kolay çözünen kayaların rüzgar ya da akarsularca fiziksel aşındırılmasıyla oluşur. Daha zor aşınan üst katmanlar tavanı oluştururlar. İlk insanlar tarafından barınak olarak kullanılan kaya sığınakları, tarihsel açıdan önemlidir.

Çöküntü Mağaraları:
Dağların yamaçlarından kopup, eteklerinde biriken kayaların aralarındaki boşluklara çöküntü mağarası denir. Çoğunlukla en ve boylarının dar olmasına karşın, bazılarında birbirine bağlı geçitler bulunur. New England'da granit blokları arasında kilometrelerce uzunlukta geçitler vardır.

Buzul Mağaraları: Buzulların eteklerinde, buz ile bunun altındaki ana kayaçarasında oluşan uzun tünellerdir. Erime suları buzul çatlaklarından süzülürken tüneller oluşturur ve tabana ulaşır. Buzul mağaraları genellikle tüp biçiminde galerilerdir ve tabanları ana kayaçtır. Bu tür mağaralar ancak buzul yüzeyinin donduğu dönemlerde araştırılabilir. Diğer dönemlerde ise genellikle içleri suyla doludur.

Tektonik Mağaralar: Ana kayacın kütlesel hareketleri sonucunda oluşurlar. Kayaçlar katman araları ya da çatlaklar boyunca birbirinden ayrılır. Bu tür mağaralar derin ve dar bir çatlak biçimindedir. Tabanlarını molozlar ve suyla sürüklenen tortular oluşturur. Tavanları ise daha sonraki hareketlerle kırılan ve yıkılan kaya blokları olabilir. Tektonik mağaraların uzunlukları genellikle birkaç yüz metreyi geçmez.
Mağara Tipleri Mağara Tipleri Reviewed by Editor on Cuma, Mayıs 18, 2012 Rating: 5

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.