Yedigöller

Turizm organizasyonuyla Yedigöller'e gidiyorsanız mesele yok. Ama kendi imkanlarınızla bu geziye çıkıyorsanız önce kendinizi bir gözden geçirin. Bir; maceracı bir ruha ne kadar sahipsiniz? İki; tatil ya da gezileriniz de kendinizi konformizmin tuzaklarından ne kadar uzak tutabiliyorsunuz? Üç; olağanüstü güzellikleri görmek için biraz sıkıntı çekmek gerekir sözüne inancınız tam mı? Eğer bu soruların hepsine cevabınız olumlu ise yolculuğa çıkma hazırlıkları yapabilirsiniz.

Batı Karadeniz'in oldukça engebeli bölgesinde yer alan Yedigöller Milli Parkı, heyelanın oluşturduğu göllerle, orman denizini andıran zengin bitki örtüsüyle müthiş bir coğrafyaya sahip. Serpantinlerden ve volkanik kayaçlardan oluşan bölge göçük yer hareketleri, sürüklenmeye hazır yapısı nedeniyle göller bir gecede bile şekil değiştirebiliyor. Sık orman dokusu içinde yedi cücelerin sahipleneceği ölçüde küçük yedi gölün, yedi ayrı adı var; Deringöl, Seringöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Büyükgöl, Küçükgöl ve İncegöl.

Yedigöller Milli Parkı'na hakim olan ağaç kayın. Meşe, gürgen, kızılağaç, karaçam, sarıçam, göknar, karaağaç, ıhlamur ve porsuk gibi ağaçlar da sıklıkla bulunuyor.

yedigöller
Alabalık üretme çiftliğinden balık satın almak isterseniz saat 18:00'e kadar vaktiniz var. Bunun dışında yiyecek ve içecek kesinlikle yok. Tabii ki adım başı bulunan çeşmeleri saymazsak... Yedigöller öncelikle günübirlik gelen piknikçilerin gözdesi. Zaten masa ve ocakların yer aldığı piknik alanı çoğunlukla onların ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş.

Yedigöller, özellikle sonbaharda yeşilden turuncuya, sarıdan kızıla boyanan peyzaj görüntüleri nedeniyle amatör ya da profesyonel olarak fotoğraf sanatıyla uğraşanların çekim merkezi. Doğal olarak fotoğrafevleri ve atölyeleri bölgeye sık sık turlar düzenliyor. Hafta sonu tatilini doğayla başbaşa sükunetle geçirmek isteyen kampçıların da katılımıyla sürekli bir ziyaretçi akınına uğruyor burası. Konaklamak için Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün az sayıdaki tesisleri yetersiz. Dolayısıyla gezi programları genellikle Bolu konaklamalı. Ziyaretçilerin temel ihtiyaçlarından biri olan yeme içme gereksinimi karşılayacak tek bir tesisin bile olmayışı büyük eksiklik.

Sözün kısası Yedigöller'de doğa kendi içinde diyalektiğini dört mevsim alabildiğine yaşıyor. Ormanın renkleri, göllerin biçimleri bile değişiyor ama insana sunulan yetersiz hizmet değişmiyor. Ne yazık ki Milli Parkı korumak adına en küçük bir çabadan bile itinayla kaçınılıyor.

Nasıl gidilir?

Bu tabiat harikası mekana İstanbul üzerinden gidecekseniz 280 kilometrekarelik Bolu yolunu tercih etmek durumundasınız. Bolu'dan Yedigöller 45 kilometre ve yolun özellikle 30. kilometreden sonrası çok bozuk. Bölgede sıkça görülen sellerden sonra yol yenileme çalışmaları yapılmadığından otobüsle gitmek imkansız. Zaten turizm şirketleri de turlar için minibüsü tercih ediyor. Yüksek bir araçla gitmek hatta bir arazi aracıyla gitmek en ideali. Bu eşsiz yola giren herkesin fotoğraf ya da dinlenme molası verdiği yerde etkileyici bir manzara ayaklarınızın altına seriliveriyor. 5 kilometrekarelik bir yolunuzun kaldığının işaretini gördüğünüzde vereceğiniz mola da yemyeşil dağların arasından sizi karşılayan yeşilin bir başka tonundaki iki minik göl insanı başka dünyalara alıp götürüyor adeta.

Nerede kalınır?

Eğer Bolu'da konaklayacaksanız Termal veya Koru Motel'i tercih edebilirsiniz. Yedigöller'de ise, Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne bağlı 6 bungalov ve bir misafirhane bulunuyor. Ancak öncelik Milli Parklar'ın personeline ait. Eğer boş yer kalırsa şansınız var. Bunun için en az bir hafta önceden bilgi almanız gerekiyor. Fiyatlar özelliğine, hafta içi hafta sonu durumuna göre değişiyor.

Neler yapılabilir?

Piknik, trekking, doğa yürüyüşleri, sportif olta balıkçılığı, kampçılık ve fotoğraf çekimi Yedigöller'de yapabileceğiniz aktiviteler arasında yer alıyor.
Yedigöller Yedigöller Reviewed by Editor on Perşembe, Ocak 09, 2014 Rating: 5

1 yorum:

  1. Böyle güzel bir manzarayı görmek için sanırım bu zahmet çekilir...

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.